metrika yandex
  • $41.55
  • 48.7
  • GA4970

Haberler / Yazı Dizisi

Felsefe Üzerine Düşünceler -7/Yusuf YAVUZYILMAZ

05.10.2022

Sosyalist ve milliyetçi gençlerin toplum ütopyasının benzer yani totaliter olmalarıdır. İkisinde de lider kültü egemendir. Milliyetçilerin lider kültü daha çok tarihten ve esir Türklerden; solcuların ki ise sosyalist ülkelerdendi. Sanılanın aksine milliyetçilik de sosyalizm de yerli değildi. Anadolu irfanını kucaklayacak ferasetleri yoktu.

...

Cumhuriyetin kuruluşundan beri, öğretmenlerden istenen bilgi ve ahlak değil rejime sadakattir. Çok uzun yıllar öğretmenlerin çok büyük bölümü pozitivist anlayışın militanları olarak ikinci sınıf görülen köylüleri aydınlatma işlevini üstlenmiştir. Kuşkusuz aydınlanmanın karşısına din konumlanmıştır. Onun için Köy Enstitüsü ve Öğretmen okulları büyük ölçüde dine kayıtsız hatta karşıt bir öğretmen modeli ortaya çıkarmıştır. Bu ideolojik donanımla yetişen öğretmenlerin İmam - Hatip liseleri ve din eğitimi karşısında duydukları hazımsızlık aldıkları formasyon gereğidir. Bu öğretmenler bilgilidir ama yerli değildirler; toplumun manevi değerlerine yabancıdır. Toplumun değerlerine uzak ve mesafelidir. Zihin yapıları büyük ölçüde ulusalcı, pozitivist, devrimci ve laiktir. Siyasal tercihleri de çok büyük ölçüde CHP'dir.

27 Mayıs ve 28 Şubat’ın tümüyle arkasındadırlar. Darbelere karşı tavırlarını besleyen en önemli faktör, darbenin kime karşı yapıldığıdır. 

15 Temmuz karşısındaki ikircikli tavırları da bu temelden beslenir....

Türkiye’de ideolojilerin ve siyasal anlayışların çok sıklıkla tarihe atıf yapmaları, modernite ile mücadele etme, uyum sağlama veya onu aşma kapasitelerinin yeterli olmamasından kaynaklanıyor.

...

Hangi düşünceye sahip olursanız olun düşünmeyi, sorgulamayı olaylara eleştirel bakmayı ihmal etmeyin. İyi bir entelektüel birikime sahip olabilmek için taraftar o olduğunuz veya karşıt olduğunuz şeyi öğrenin. Hayat bana bilgi sahibi olmayanlarla tartışmanın fayda sağlamadığını öğretti. İnancının temeli olan Kur'an meali okumayan bir Müslüman, Nutuk okumayan bir Kemalist, Kapital'den habersiz Sosyalist sıklıkla rastlanan bir durumdur.

Bilgi ile beslenmeyen öğreti militan yetiştirmeye elverişli bir ortam hazırlar. 

Her din, ideoloji ve öğreti yanlış yorumlamaya elverişlidir. 

Dinin dışında hiçbir öğretiyi inanç formuna sokmayın; yanılgısız ve hatasız görmeyin. Zira ancak din, yanılgının, hatanın, tarihselliğin olmadığı bir kaynaktan gelir. Vahiy, tarih dışı ve yanılgısızdır. Ancak kim tarafından yapılırsa yapılsın, zekası ve ilmi birikimi ne olursa olsun dini yorum yanılgıya ve hataya açıktır. Dinin kendisi ile din adına yapılmış yorumu birbirine eşitlemeyin.

Birbirinizi farklı dini anlayışından dolayı İslam dışına çıkmakla tekdir etmeyin. 

Unutmayın tevil varsa tekfir yoktur. Dinin dışında hiçbir öğretiyor din, hiçbir lideri peygamber yerine koymayın. Okuyun, öğrenin, sorgulayın.Kim tarafından yapılır da yapılsın adaletsiz, kötü, sorunlu uygulamaları

eleştirin. Hiç bir kötülüğün arkasında durmayın. Dostlarımızı, arkadaşlarınızı içinde bulunduğunuz yapıyı uyarın. Unutmayın bireysel ve toplumsal anlamda insanların ve toplumların kaderi kendi boyunlarındadır.

Bir insan ve toplum olanların sorumluluğunun merkezinde kendileri vardır. 

Sadece ötekini eleştirerek bir yere varılamaz. Bu yüzden her düşünce içinde özeleştiri yapanları önemsiyorum.Politik dilin şehvetine kapılıp sadece karşıdakini eleştiren ve hakikatin merkezine kendini koyan bir anlayışın yüzeyselliğine ise uzağım

...         

Platon bize şunu söylüyordu: İçinde yaşadığımız "Görüntüler evreni"nde her şey gölgelerden ibarettir, kendi başlarını gerçeklikleri vardır. Önemli olan bu görüntülerin ardındaki değişmez gerçeklikleri görebilmektir. Acaba ne kadar olayların özündeki gerçekleri bilebiliyoruz?"

...

Bir olayı değerlendirirken kullanılacak sosyolojik bakış olayı olduğu gibi görebilmeye yardımcı olur. İdeolojik bakış ise olayı kendi düşüncesi içinden anlamlandırmaya çalışmaktır. Cumhuriyet modernleşmesi sürecindeki din -devlet-toplum ilişkileri ve Cumhuriyet modernleşmecilerinin din anlayışı konularında yapılan değerlendirme ve yorumlar büyük ölçüde sosyolojik tartışmanın dışındadır. Olayı anlamaya değil, savunmaya dönüktür. Savunmacı olduğu için olayı meşrulaştırmak için geçmişi kötülemek üzerinden yürüyen bir tarih anlayışına sahiptirler. Kemalizm tartışması içinde en traji-komik olanları ise kendilerini "Tek Kaynak Kur'an" tezi üzerinden temellendiren "Kur'an'cılardır. 

Bilimsel anlamda ciddiye alınacak bir yanları yok. Sadece bir zihniyet dünyasının olayı nasıl okuduğuna dönük bir araştırmanın öznesi olabilirler. Bu yüzden onları ciddiye almayın. Ne ciddi bir metodoloji, ne ciddi bir kaynak taraması, ne de dönem hakkında analitik bir çalışmanın sahibidirler. Olayı sadece slogan düzeyinde ele alırlar. Bu konuda en değerli kaynak, Ahmet Yaşar Ocak'ın Türkiye, Türkler ve İslam " adlı çalışmasıdır. Bu çalışmada hem Cumhuriyet modernleşmeci elitinin zihinsel konumunu hem de İslam’a biçtikleri rolü,dahası din anlayışlarını anlamak için kesinlikle okunması gereken bir çalışma.

...

"İslam akıl dinidir" mottosunun arkasında, değerli araştırmacı İsmail Kara'nın dediği gibi 200 yıllık bir birikim var.

İman ile akıl arasındaki ilişki zorunlu mudur? İnanmayanlar akılsız mı?

Yoksa bu ilişki düzeyi yanlış mı?

Akıl, ama hangisi? Yunan aklı, İslam aklı, Rönesans aklı, aydınlanma aklı. Hangi akıl içinden konuşuyoruz?

Felsefi bir tartışma için literatürü iyi bilmek gerekir. Adam rasyonalizm ile Kur'an'da vurgu yapılan aklı aynı şey zannediyor.

Rasyonalizm; insani hakikate ulaştıracak tek kaynak akıldır; aklın dışında, üstünde, ötesinde hiçbir bilgi kaynağı yoktur.

Bu din, bir meleğin bir mağarada Allah'ın kelimelerini kulları arasından seçtiği birine vermesiyle başlıyor. Rasyonalizme kökten aykırı.

Modernistlerin en büyük hatası, dini aşırı rasyonelleştirerek metafizik özünü zedelemeleridir.

Devam edecek...

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş