metrika yandex
  • $41.53
  • 48.58
  • GA4970

Mehdi Beklentisi ve Felaketlerden Kurtuluş

AHMET SEMİH TORUN
18.08.2025

 

"Yâ Hafiyye'l-eltâf! Neccinâ mimmâ nehâf./Ey gizli lütuflar sahibi olan (Allâhım)! Korktuğumuz şeylerden bizi kurtar."

Sene hicri 1399, miladi 1979. İmam-Hatip Lisesi'nde okuyordum. İstanbul'a Nazmiye teyzemi ziyarete gelmiştik. Timurtaş Hoca Şehzadebaşı Camii'nde vaaz ediyordu. Kalabalık bir cemaat vardı. Vaaz sonrası bazı gençler cami avlusunda heyecanla küçük bir kitap satıyorlardı. Kitabın ismi, "Çağın Beklediği İnsan Mehdi". Kitabın ismi bana farklı geldi ama bir tane de ben aldım.

Kitabın takdim yazısında; "Müslümanların âhının arşa çıktığından, mazlumların dökülen göz yaşı ve kanının hesabının sorulması gerektiğinden bahsedilirken ümitvâr olunması tavsiye edilmekteydi." Büyük komutan Mehdi'nin gelişinin yakın olduğu vurgulanmaktaydı.

Kitapta âyet-i kerime ve hadis-i şeriflerden hareketle mehdi ile alakalı bilgiler verilerek H. 1400 (1980) yılında önemli gelişmeler olacağı bildirilerek H. 15. asır başında Mehdi'nin gelme ihtimalinden bahsedilmişti.

1980 öncesi Türkiye'de karmaşa ve istikrarsızlık olsa da güzel gelişmeler de mevcuttu. Din, vatan ve millet uğruna mücadele eden bir gençlik yetişiyordu. Maneviyat önderlerinin rehberliğinde ve dava adamlarının omuzlarında yükselen sancak, inananlara ümit veriyordu. Bazı kimseler ise başlayacak yeni hicri asır sebebiyle Mehdi beklentisi içine girmişlerdi.

Eylül 1980'de Türkiye'de askeri darbe oldu. Şartlar tamamen değişti. Farklı sıkıntılar ortaya çıktı. Siyasi tutuklamalar vesaire. Daha sonra okul ve üniversitelerde kılık-kıyafet (başörtüsü ve sakal) yasakları ile buna karşı mücadeleler başladı. Zaman geçti, birçok sıkıntı atlatıldı ve günümüze gelindi.

Ülkemizin birçok yerinde tarih boyunca depremler ve değişik felaketler olmuş. Yaşanan depremlerin bazıları şiddeti büyük depremler. 1489, 1509, 1557, 1648, 1690, 1719, 1754, 1766, 1893, 1894 zelzeleleri Osmanlı devrinde yaşanırken 1930, 1939, 1942, 1943, 1944, 1953, 1957, 1964, 1970, 1976, 1999, 2011, 2023 depremleri ise T.C döneminde oldu. Ayrıca 1975 ve 1998 yıllarında da altı ve üzeri şiddette depremler yaşandı.

Osmanlı toplumu deprem ve yangından çok etkilendiği için genelde evlerin alt katları taş, üst katları ahşap yapılırdı. Taş binalardaki deprem destekleri, mukavemet teknikleri ve kuyu açma usulü gibi tedbirlerle ecdat yadigârı birçok bina günümüze kadar ulaşabildi. Depreme karşı tedbir almak bizlerin vazifesi.

Günümüzde; âfetler, korunaklı köyler, alınacak tedbirler ve Mehdi'nin gelmesi meseleleri konuşulmakta. Kimisi fırsatçılık yaparak kendisini Mehdi olarak göstermeye çalışsa da sahtekârlığı bir müddet sonra ortaya çıkmakta. Mehdi Aleyhisselâm'ın geleceği ve özellikleri sahih İslâm kaynaklarında bildirilmiştir. Ne zaman geleceği belli olmadığından sıkıntılı dönemlerde Mehdi beklentisi genellikle olmuştur.

Peygamber Efendimiz; dünyanın yaşını bir gün içerisindeki namaz vakitleriyle izah etmiştir. Sabahtan akşama kadar olan vakit ele alındığında biz şu anda ikindi ile akşam arasındaki vakti yaşıyoruz ve bu zaman diliminden de 1446 sene geçmiş durumda. Kıyamet'in kopacağı, bilinmeyenler arasında olsa da alametlerinin çoğu ortaya çıkmıştır. Bize düşen; telaşeye kapılmadan O'nun yolunda sadıklarla beraber yürürken can vermektir.

Yardım edersek yardım görür, felaketlere karşı korunuruz. Mazluma destek, zalime köstek olursak zulme uğramayız. Bugün Gazze âcil yardım bekliyor. Bugün yardım etmeyeceksek ne zaman yardım edeceğiz! Gazze'de hayatta tek bir kardeşimiz kalmayınca mı "Tüh! Keşke…" diyeceğiz. Gün yardımlaşma günü! Gün "Bünyânün mersûs olup kenetleşme" günü!

Düşenin dostu olmayı şiar edinen milletimiz, her zaman muhtaç olanların ve mazlumların yanında yer almıştır. Yardımsever milletimiz hayırla yâd edilecek, mazlum ve muhtaçların duaları milletimize hayırlı kapılar açacaktır.

"Yâ Müfettiha'l-ebvâb! İftah lenâ hayra'l-bâb/Ey hayır kapılarını açan (Allâhım)! Bize hayır kapılarını aç."

Ümitvar olalım. "Allah var, gam yok!" diyerek sizleri Yüce Mevlâ'ya emanet ediyorum kıymetli okurlarım.


 

Yorum Ekle
Yorumlar (7)
Ankaralı Yusuf | 23.08.2025 01:06
Semihciğim, güzel temennileriniz için Allah razı olsun. Ben şu anda dünyadaki 57 Müslüman ülke yöneticilerine 57 Gargat Ağacı diyorum. Ayrıca İstanbul'da toplanan sözde alimler, bir cihad emrini dahi veremeyecek kadar aciz mi oldular. Bosna Hersek'te cihad emri verildi ve Sırplar sığır gibi kaçtılar. Ama siyonist kafir Amerika, hemen müdahale edip, Dayton antlaşmasını dayadı. Sözde Bosnalılara yardım etmiş oldu ve Sırplara 1-2 hava akını yaparak, gözleri boyadı. Aynı durum Gazze'de neden olmuyor? Filistin sınırları münafık sünni ülke yöneticileri (Ürdün, Mısır, Suudi Amerika, Lübnan, BAE (biraz uzak olsa da) çevrilmiş durumda ve siyonist terör devletini koruyorlar. Ayrıca Mehdi filan gelmez. Çünkü Kur'an'da öyle birşey yazmıyor. Peygamberimiz a.s.v.'e isnad edilen Hadis-i Şeriflerin de doğruluğunu tartışılır. Bazı aklı kısalar var, güzel sözleri süsleyerek, altına Peygamberimiz a.s.v.'in adını arak görev yaptığını sanır. Peygambere iftira etmekten başka birşey olmayan bu durumları Tevhid'i görüşteki Müslümanlar iyice araştırmalıdır. Ancak büyük felaketlerde, Yüce Rabbimiz işe yaramaz biz Müslümanları ikaz ediyor. Daha büyük ihtarlar yapabilir Rabbimiz. Selam ve dua Allah'a emanet olunuz. Farsça Bölümünden okul arkadaşınız Yusuf
Halil Altan | 19.08.2025 12:44
Gönlü latif kalemi kibar Ahmet hocam selam ve dua bizden
Ahmet Semih Torun | 19.08.2025 11:19
Kıymetli yorumlarınızdan dolayı teşekkür ederim. Bazı arkadaşlarım Mehdi beklentisiyle deprem ve felaket bağlantısını kuramadıklarını bildirdiler. Biliyorsunuz 17 Ağustos büyük bir depremi ifade ediyor. Felaketlerin arttığı dönemlerde; toplumun bozulduğu, Kıyamet alametlerinin çoğunun ortaya çıktığı ve Mehdi Aleyhisselam'ın gelmesinin yakın olduğu konuları gündeme geliyor. Gölcük ve Balıkesir civarında ciddi olarak hissedilen depremden sonra bu konular yeniden gündeme gelmeye başladı. 17 Ağustos Depremi de bu hususta etkili oldu. Bazı arkadaşlar, telaşlanıp depreme karşı korunaklı köy bulma derdine düştüler. Felaketler, deprem ve Mehdi beklentisi meselesini bundan dolayı yazımda işlemek istedim. Tedbir alalım ve elimizden geleni yapalım. Mazluma yardım edelim ki yardım görelim. "Mehdi gelince onun ordusuna katılıp gereğini yapacağım." diyerek beklemeyelim. Ümitvar olalım demek istedim. Gayret bizden tevfik Allah'tan'dır. Gününüz ve ömrünüz bereketli olsun.
Alim Akbulut | 18.08.2025 21:05
Kaleminize yüreğinize sağlık kardeşim. Başarılarınız daim olsun. Selamlar. Aeo..
Sezgin usta | 18.08.2025 16:03
Allah cc var gam yok Aynen öyle
Ahmet emin din | 18.08.2025 15:40
Allah razı olsun.Allah tez zamanda zalimlerin karşısında duracak gücü kuvveti ülkemize ve islam alemine nasip eylesin inşallah
Fazlurrahman Kuloğlu | 18.08.2025 14:42
Yazarın kıymetli fikirlerine katılıyorum. "Evet, şimdi değilse ne zaman yardım edilecek!" Teşekkür ediyor,. yazılarınızın aksamadan devamını bekliyorum.