Ankara Sivil Toplum Platformu (ASTP), “Sudan İçin Acil İnsani Yardım Vakti” sloganıyla Ankara'da basın açıklaması düzenledi.
Basın toplantısının moderatörlüğünü ASTP adına Aziz Oğuzhan Karaman yaptı.
Ankara Sivil Toplum Platformu (ASTP), “Sudan İçin Acil İnsani Yardım Vakti” sloganıyla Araştırma ve Kültür Vakfı’nda düzenlediği basın açıklamasında, Sudan’a desteğin önemine dikkat çekilerek, acılar bitip istikrar var oluncaya kadar Sudan'ın yanındayız” denildi.
“Sudan’ın Yaralarını Sarma Vakti”

Ankara Sivil Toplum Platformu (ASTP), insani krizin giderek derinleştiği Sudan’da yaşanan dramatik gelişmelere dikkat çekmek ve uluslararası toplumu sorumluluk almaya davet etmek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirdi. “Sudan’ın Yaralarını Sarma Vakti” üst başlığıyla yapılan çağrıda, ülkede süregelen çatışmaların, siyasi belirsizliğin ve insani dramın artık kritik bir eşiğe ulaştığı vurgulandı.
Basın açıklamasına, Sudan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sayın Nadir Yousif Eltayeb de katılarak bir konuşma gerçekleştirdi. Büyükelçi Eltayeb, Sudan’da darbeyle başlayan sürecin ülkeyi nasıl bir çıkmaza sürüklediğini detaylarıyla anlattı. Ülkedeki siyasi istikrarsızlığın, güvenlik sorunlarının ve artan insani ihtiyaçların ciddiyetine dikkat çekti; uluslararası toplumun desteğinin her zamankinden daha hayati olduğunu ifade etti.
ASTP adına açıklamayı Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Bayram Şahin yaptı. Şahin, Sudan halkının yanında olduklarını belirterek, Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarının dayanışmayı büyütmesi gerektiğini ifade etti. Açıklamada, insani yardımların artırılması, diplomatik girişimlerin hızlandırılması ve bölgeye yönelik kalıcı çözümler için ortak hareket edilmesi çağrısında bulunuldu.
Ankara Sivil Toplum Platformu; Sudan’ın barışa, istikrara ve insani güvenliğe kavuşması için Türkiye’deki tüm kurum ve kuruluşları duyarlılığa davet etti.
Sudan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb, basın toplantısında yaptığı konuşmada, Sudan’daki insani durum ve ülkenin ihtiyaçları hakkında bilgi verdi. Ardından Sudan Dışişleri Bakanlığı İnsani İşler Dairesi Başkanı Büyükelçi Cafer Soumi, STK temsilcilerini yardımların ulaştırılması ve koordinasyonu konusunda bilgilendirdi.

"Sudan'da gıda, içme suyu ve temel hizmetlere erişim ciddi düzeyde azalmıştır"
ASTP adına Yönetim Kurulu Üyesi ve İHH Ankara Şube Başkanı Hacı Bayram Şahin, basın açıklamasını okudu.
Şahin, "Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında 15 Nisan 2023’te başlayan iç savaş iki yılı geride bırakırken, ülkedeki insani durum her geçen gün daha da kötüleşmeye devam etmektedir. Sudan, askerî, siyasi ve insani açıdan parçalanmış bir yapıya sürüklenmiştir. Kordofan ve Darfur bölgeleri, Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaşın ana cepheleri haline geldi. Diğer eyaletlerde (örneğin Hartum, Cezire, Nil Nehri ve Kuzey Eyaleti) görece istikrar sağlanmış olsa da, ekonomik çöküş, nüfus hareketliliği ve idari kontrol eksikliği devam etmektedir. El-Faşir, uzun süreli ablukanın ardından Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) kontrolüne geçmiştir. Kent ve çevresindeki yerinden edilmiş kamp alanlarında, sivil nüfus yoğun biçimde acil insani ihtiyaç içinde bulunmaktadır. Yaklaşık 26 binden fazla kişi El-Faşir’den göç ederek Tawila çevresine ulaşmıştır. Sağlık altyapısı büyük oranda çökmüş durumda; örneğin 28 Ekim 2025’te El-Fakir’deki bir hastanede 460’tan fazla hasta ve refakatçi öldürülmüş, sağlık çalışanları kaçırılmıştır. Gıda, içme suyu ve temel hizmetlere erişim ciddi düzeyde azalmıştır; özellikle kamp alanları ve göç yollarında gıda fiyatları dramatik biçimde yükselmiş, tedarik zincirleri kesilmiştir." dedi.
26 milyon 900 bin kişi acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) Ekim 2025’te yayınladığı rapora göre verileri paylaşan Şahin, şunları aktardı: "13 Milyon kişi ülke içinde yerinden edildi. 26 milyon 900 bin kişi acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor. Çatışmalar sonucu en az 25 bin sivil hayatını kaybederken, 65 binden fazla kişi ise yaralandı. Ancak sahadan alınan raporlar, gerçek ölü sayısının yüz binin üzerinde olabileceğini göstermektedir. Dış göçler de dâhil edildiğinde, Sudan’daki yerinden edilmiş insanların toplam sayısı yaklaşık 13 milyon kişiye ulaşmıştır. Sağlık altyapısının çökmesi, pazar sistemlerinin bozulması ve yakıt ile gıda fiyatlarındaki sert artış, ülke genelinde açlık ve salgın hastalık riskini hızla artırmaktadır."
"Sudan’daki çatışmalar, bir 'iç savaş' görünümü taşısa da bir vekâlet savaşına dönüşmüştür"
Açıklamasının devamında Şahin, "Sudan’daki çatışmalar, bir 'iç savaş' görünümü taşısa da, gerçekte birçok dış aktörün siyasi, askerî ve ekonomik çıkarlarının kesiştiği çok katmanlı bir vekâlet savaşına dönüşmüştür. Ülkenin zengin doğal kaynakları altın, uranyum, tarım arazileri ve stratejik ticaret yolları bölgesel ve küresel güçlerin rekabet alanı hâline gelmiştir. Bu dış müdahaleler, çatışmaların sürekliliğini artırmakta; barış girişimlerinin sonuçsuz kalmasına ve insani krizin derinleşmesine yol açmaktadır. Bu dış güçler Sudan ve benzeri ülkelerden çaldıkları altınlarla ülkelerini mamur ettikleri gibi yine buradan çaldıkları altınlarla Sudan’da ki soykırımı finanse etmektedirler. Sudan sahası bugün, dış çıkarların yön verdiği, ekonomik ve stratejik hesaplarla beslenen bir savaşın merkezi durumundadır. Bu tablo, hem çatışmanın süresini uzatmakta hem de sivil halkın üzerindeki yükü, çektikleri acıları her geçen gün daha artırmaktadır. Sudan’da 2023 Nisan’ında başlayan büyük çaplı iç savaştan önce de Hızlı Destek Kuvvetleri, ülkenin batısında ve başkent Hartum’da çok sayıda insan hakları ihlaliyle anılmıştır." şeklinde belirtti.
"El-Faşir'den her gün kan donduran işkence ve cinayet görüntüleri geliyor"
Şahin, "Bu dönemde RSF’nin sivillere yönelik saldırıları, etnik temizlik iddiaları ve mülteci kamplarına yönelik baskınları, ülke genelinde toplumsal travmayı derinleştirmiş ve sonraki çatışmaların zeminini oluşturmuştur. Hızlı Destek Kuvvetleri, savaş hukukuna aykırı biçimde sivillere (özellikle kadın ve çocuklara) yönelik cinayetler, etnik temelli şiddet, zorla yerinden etmeler ve yağmalamalarla büyük insanlık suçları işlemektedir. Sudan, şu anda uluslararası kuruluşların, devletlerin bir sınavı durumundadır. Bu sınav karşısında kimse daha fazla geç kalmamalıdır. Çünkü geçen her saat yeni ölümler, yeni acılar yaşanmaktadır. Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkenti El-Faşir'i 1 buçuk yılı aşkın süre abluka altında tutan Hızlı Destek Kuvvetleri, 26-27 Ekim'de şehrin kontrolünü ele geçirdi. El-Faşir'den her gün kan donduran işkence ve cinayet görüntüleri geliyor. Halk; açlık, sayısız acı ve ölümlerle karşı karşıya." ifadelerine yer verdi.

"Sudan hükümeti Gazze’de ki şerefli direnişçilere en çok destek sağlayan ülkeydi"
Sudan'daki katliamların arkasındaki ana aktör siyonist işgalcilerin olduğunu belirten Şahin, "Biz aşağıda imzası olan kuruluşlar olarak inanıyoruz ve açıklıyoruz ki; bu katliamların arkasındaki ana aktör soykırımcı katil israil rejimidir. Bu soykırımcıların batıl 'Nilden Fırata kadar vadedilmiş ülke' saçmalığındaki hayallerinin içerisinde içerisinden Nil nehrinin geçtiği Sudan’ın doğusu da vardır. Ayrıca Sudan hükümeti Gazze’de ki şerefli direnişçilere en çok destek sağlayan ülkeydi. Bugün Sudan için en acil ihtiyaç, gerçek bir barışın sağlanması ve insani yardım koridorlarının bir an önce açılmasıdır. Yine başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere İslam ülkeleri bu meselede ağırlığı koymalı, Sudan’ın daha önce bölündüğü gibi tekrar bölünmesinin önünü geçilmeli soykırımın durdurulması için aktif rol üstlenilmelidir. Bu süreçte Türkiye’nin yardım kuruluşları canları pahasına sahada Sudan halkının yaralarını sarmak için çaba göstermiştir. Bu sebeple; biz aşağıda isimleri yazılı yardım kuruluşları olarak her zaman tüm dünyada mazlumların yanında olduğumuz gibi kadirşinas halkımızın desteği ile Sudan’ın yaralarını sarmak için tüm gücümüzle seferber oluyoruz. Her zaman mazlumların yanında olan mübarek halkımıza Sudan’a tekrar desteklerini artırmaya davet ediyoruz." dedi.
Açıklamanın tam metni:
Değerli Basın Mensupları, Muhterem misafirler,
Ankara Sivil Toplum Platformu olarak düzenlediğimiz basın toplantısına hoş geldiniz. Platformumuz bünyesinde bulunan yardım kuruluşları olarak;
Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF) arasında 15 Nisan 2023’te başlayan iç savaş iki yılı geride bırakırken, ülkedeki insani durum her geçen gün daha da kötüleşmeye devam etmektedir. Sudan, askerî, siyasi ve insani açıdan parçalanmış bir yapıya sürüklenmiştir.
Kordofan ve Darfur bölgeleri, Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) ile Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) arasındaki savaşın ana cepheleri haline geldi. Diğer eyaletlerde (örneğin Hartum, Cezire, Nil Nehri ve Kuzey Eyaleti) görece istikrar sağlanmış olsa da, ekonomik çöküş, nüfus hareketliliği ve idari kontrol eksikliği devam etmektedir.
El-Faşir, uzun süreli ablukanın ardından Hızlı Destek Kuvvetleri (HDK) kontrolüne geçmiştir.
Kent ve çevresindeki yerinden edilmiş kamp alanlarında, sivil nüfus yoğun biçimde acil insani ihtiyaç içinde bulunmaktadır. Yaklaşık 26.000’den fazla kişi El-Faşir’den göç ederek Tawila çevresine ulaşmıştır.
Sağlık altyapısı büyük oranda çökmüş durumda; örneğin 28 Ekim 2025’te El-Fakir’deki bir hastanede 460’tan fazla hasta ve refakatçi öldürülmüş, sağlık çalışanları kaçırılmıştır.
Gıda, içme suyu ve temel hizmetlere erişim ciddi düzeyde azalmıştır; özellikle kamp alanları ve göç yollarında gıda fiyatları dramatik biçimde yükselmiş, tedarik zincirleri kesilmiştir.
Birleşmiş Milletler İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’nin (OCHA) Ekim 2025’te yayınladığı rapora göre;
-13 Milyon kişi ülke içinde yerinden edildi.
-26 milyon 900 bin kişi acil insani yardıma ihtiyaç duyuyor.
-Çatışmalar sonucu en az 25.000 sivil hayatını kaybederken, 65 binden fazla kişi ise yaralandı. -Ancak sahadan alınan raporlar, gerçek ölü sayısının yüz binin üzerinde olabileceğini göstermektedir.
-Dış göçler de dâhil edildiğinde, Sudan’daki yerinden edilmiş insanların toplam sayısı yaklaşık 13 milyon kişiye ulaşmıştır.
-Sağlık altyapısının çökmesi, pazar sistemlerinin bozulması ve yakıt ile gıda fiyatlarındaki sert artış, ülke genelinde açlık ve salgın hastalık riskini hızla artırmaktadır.
Sudan’daki çatışmalar, bir “iç savaş” görünümü taşısa da, gerçekte birçok dış aktörün siyasi, askerî ve ekonomik çıkarlarının kesiştiği çok katmanlı bir vekâlet savaşına dönüşmüştür.
Ülkenin zengin doğal kaynakları altın, uranyum, tarım arazileri ve stratejik ticaret yolları bölgesel ve küresel güçlerin rekabet alanı hâline gelmiştir.
Bu dış müdahaleler, çatışmaların sürekliliğini artırmakta; barış girişimlerinin sonuçsuz kalmasına ve insani krizin derinleşmesine yol açmaktadır.
Bu dış güçler Sudan ve benzeri ülkelerden çaldıkları altınlarla ülkelerini mamur ettikleri gibi yine buradan çaldıkları altınlarla Sudan’da ki soykırımı finanse etmektedirler.
Sudan sahası bugün, dış çıkarların yön verdiği, ekonomik ve stratejik hesaplarla beslenen bir savaşın merkezi durumundadır.
Bu tablo, hem çatışmanın süresini uzatmakta hem de sivil halkın üzerindeki yükü, çektikleri acıları her geçen gün daha artırmaktadır.
Sudan’da 2023 Nisan’ında başlayan büyük çaplı iç savaştan önce de Hızlı Destek Kuvvetleri, ülkenin batısında ve başkent Hartum’da çok sayıda insan hakları ihlaliyle anılmıştır.
Bu dönemde RSF’nin sivillere yönelik saldırıları, etnik temizlik iddiaları ve mülteci kamplarına yönelik baskınları, ülke genelinde toplumsal travmayı derinleştirmiş ve sonraki çatışmaların zeminini oluşturmuştur.
Hızlı Destek Kuvvetleri, savaş hukukuna aykırı biçimde sivillere (özellikle kadın ve çocuklara) yönelik cinayetler, etnik temelli şiddet, zorla yerinden etmeler ve yağmalamalarla büyük insanlık suçları işlemektedir.
Sudan, şu anda uluslararası kuruluşların, devletlerin bir sınavı durumundadır. Bu sınav karşısında kimse daha fazla geç kalmamalıdır. Çünkü geçen her saat yeni ölümler, yeni acılar yaşanmaktadır.
Kuzey Darfur Eyaleti'nin başkenti El-Faşir'i 1 buçuk yılı aşkın süre abluka altında tutan Hızlı Destek Kuvvetleri, 26-27 Ekim'de şehrin kontrolünü ele geçirdi. El-Faşir'den her gün kan donduran işkence ve cinayet görüntüleri geliyor. Halk; açlık, sayısız acı ve ölümlerle karşı karşıya.
Biz aşağıda imzası olan kuruluşlar olarak inanıyoruz ve açıklıyoruz ki; bu katliamların arkasındaki ana aktör soykırımcı katil İsrail rejimidir. Bu soykırımcıların batıl “Nilden Fırata kadar vadedilmiş ülke” saçmalığındaki hayallerinin içerisinde içerisinden Nil nehrinin geçtiği Sudan’ın doğusu da vardır. Ayrıca Sudan hükümeti Gazze’de ki şerefli direnişçilere en çok destek sağlayan ülkeydi.
Bugün Sudan için en acil ihtiyaç, gerçek bir barışın sağlanması ve insani yardım koridorlarının bir an önce açılmasıdır.
Yine başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere İslam ülkeleri bu meselede ağırlığı koymalı, Sudan’ın daha önce bölündüğü gibi tekrar bölünmesinin önünü geçilmeli soykırımın durdurulması için aktif rol üstlenilmelidir.
Bu süreçte Türkiye’nin yardım kuruluşları canları pahasına sahada Sudan halkının yaralarını sarmak için çaba göstermiştir.
Bu sebeple; biz aşağıda isimleri yazılı yardım kuruluşları olarak her zaman tüm dünyada mazlumların yanında olduğumuz gibi kadirşinas halkımızın desteği ile Sudan’ın yaralarını sarmak için tüm gücümüzle seferber oluyoruz.
Her zaman mazlumların yanında olan mübarek halkımıza Sudan’a tekrar desteklerini artırmaya davet ediyoruz.
Sudan’ın yaralarını sarmak için yola çıkıyoruz.
Basın açıklamasının ardından İHH Sudan Çalışmaları Sorumlusu Bilal Bahçı ve Sudan Gazeteciler Birliği Başkanı Profesör El-Sadık El-Riziqi birer konuşma yaptı.


FİKİR, İLKE VE DURUŞUN ÇİLESİ|MUSTAFA AYDIN
11.12.2025
2026 resmi tatil günleri belli oldu
11.12.2025
ASTP:“Sudan’ın Yaralarını Sarma Vakti”
25.11.2025
Gazze'de çadırlar sular altında kaldı
17.11.2025
Feyzullah Akdağ ile Derkenar
23.11.2025
Bayancuk gözaltına alındı
18.11.2025
Cihannüma’dan Gazze Raporu
19.11.2025
yola iz olanlar; hz hatice… MUSTAFA AKMEŞE 11.12.2025
Ankara’da yüz ağartan iki faaliyet OSMAN KAYAER 15.12.2025
İslamcı Aydın Üzerine YUSUF YAVUZYILMAZ 14.12.2025
Ulucanlar Cezaevi MEHMET YAVUZ AY 24.11.2025
Surelerin Mesajları: KALEM SURESİ -2 OSMAN KAYAER 18.11.2025
Yahudi mi dediniz? SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 19.11.2025