metrika yandex
  • $32.61
  • 34.71
  • GA18500

Haberler / Yazı Dizisi

Felsefe Üzerine Düşünceler - 6 / Yusuf YAVUZYILMAZ

24.09.2022

Farabi, bir anlamda filozofun akli bir çaba ile ilk akla (Cebrail) ulaşabileceğini savunur. Peygamberin vahiy yoluyla ulaştığı hakikate filozof akılla ulaşabilir. Bu durumda Peygamber ve filozof aynı gerçeğe farklı yollarla ulaşan kişiler olarak eşitlenir. Gazali bu noktaya itiraz eder.

Gazalinin sorunu bilgiye kim ulaşabilir? sorunu değil, "hakikate kim ulaşabilir? sorunudur.  Gazali, vahyin dışında inşa edilen bir hakikat anlayışına karşı vahyi koruma çabası içindedir. Bu çaba son derece değerli bir çabadır.

Pozitivizme göre bilim, insanlığın tüm sorunlarını çözeceği için dine ihtiyaç kalmayacaktır. Ne zaman 20. yüzyılda. Şimdi biz 20.yüzyılı aştık. Bu öngörüyü rahatlıkla test edebiliriz.

Hitler'i doğuran Hegel'den başlayarak Nietzsche'ye kadar Alman faşizmini kuran düşünürlerdir.

Bilimi insanlığın yegane kurtarıcısı olarak dinin yerine koyan A.Comte pozitivizmidir. Hani şu "hayatta en hakiki mürşit (Yol gösterici, kurtarıcı) ilimdir ,fendir" diyen düşüncenin önderi olan düşünür."

Auguste Comte Kimdir? - En Sevilen ve En Çok Satan Kitapları

A. Comte

Bilim, felsefe ve sanat asla dinin alternatifi ve insanlığı kurtaracak alanlar değildir. Önce kurtuluş nedir? Nihai olarak ebedi alemde kurtuluşa erenlerden olmak değil mi? Peki Kur'an kimlerin kurtuluşa ereceğini söylüyor? 
Sanatçı, bilim adamı ve filozof olmak kurtuluşa ermeyi garanti altına alır mı?
İnsanlığın hakiki önderlerinin Peygamberler olduğu açık değil mi? Peygamberin yerini bilim adamları, sanatçı ve filozoflar alabilir mi?
A.Comte kurduğu pozitivizm dinin de bilim adamlarını peygamber kadınları azizler olarak görüyordu. Kimlerin kurtuluşa ereceği konusunda kafası karışık olanlar Kur'an'a bir baksınlar. Çok açık anlatıyor.

Siyantizm(Bilimcilik). Bilimin ve felsefenin insanlığı kurtaracak tek alan olduğunu savunan ve köklerini A.Comte pozitivizmine kadar götüreceğimiz bir yaklaşım var. Öyle görülüyor ki, Cumhuriyet modernleşmesinin dinin yerine ikame etmek istediği bilim ve felsefenin kurtarıcılığı fikri belli oranda karşılık bulmuş.

"Filozofların aydınlatamadığı toplumu şarlatanlar aydınlatır" diye muhtemelen Platon'a ait olduğunu zannettiğim bir söz var. Kime ait olduğu çok da önemli değil. Acaba öyle mi? Dünyayı kan gölüne çeviren sosyalizm, faşizm gibi ırkçı ve ayırımcı ideolojilerin temelinde düşünürler yok mu? En büyük düşünür saydığımız Platon ve Aristo köleliği meşru görmüyor mu? 
 

Muhtemelen Dinin(Tabi ki ed-din olan İslam'ın) insanları aydınlatamayacağı düşüncesi var bu ifadelerde. Felsefe asla hatadan arınmış kurtarıcı bir bilgi alanı değildir. Yukarıdaki anlayış dinin yerine felsefeyi koyan üçüncü dünya aydınlarına ait bir kompleksin ürünü. İnsanlığın ahlakta örnek alacağı Hz. Muhammed bir filozof muydu? Elbette hayır. Neden felsefeye kurtarıcı bir misyon yükleniyor ki?"

Felsefe, bilim ve sanatın laik bir etkinlik olduğu tezi pozitivist felsefenin bir ürünüdür. Gerçek ise asla böyle değildir. Bu anlayış dini, bilim, felsefe ve sanatın dışına itmeye dair bir yaklaşımın ürünüdür. 
Üstelik biz ayet kavramını tabiatta olup biten her olay için kullanan bir kitaba inananlarız. Bilim ve dinin birbirinden bağımsız olduğunu iddia etmek bizi şu tezin eşiğine bırakır. Allah, bilimle ilgili değildir. Dini gönderen Allah'ın, tabiatın yaratılmasında ve kanunlarının konulmasında Allah'ın hiçbir yeri yoktur. 
Deizm bile bu tezden daha insaflı bir yaklaşımı barındırmaktadır.

Türk modern/sol/ Kemalist Akademisyenleri bilim anlayışı " Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir" anlayışının ürettiği pozitivist bir zihniyet dünyasının ürünüdür. 
 Akıl- vahiy, bilim -felsefe ilişkilerinde tek referansı A.Comte'un pozitivist felsefesi, Darvin'in evrimci anlayışı ve E.Durkheim'in sosyolojisi olan Türk aydını Gazali ve İbn Rüşd arasında yaşanan tartışmanın boyutları hakkında bilgi sahibi bile değildir.

İbn Haldun, tarihte gerçekleşen anlatımların doğruluğunu test etmek için mekanları gezermiş. Kendisinden önce yazılmış bir tarih kitabında verilen sayıların abartılı olduğunu, savaşın alanını gezdikten sonra eleştirmiş. Zira o mekana o kadar insanın doğması imkansızdır. Şimdi İbn Haldun'un tezi sonra yazılmıştır diye mutlak anlamda yanlıştır denilebilir mi?

HERBERT SPENCER'IN SOSYOLOJİ ANLAYIŞI – SOSYOLOJİK MÜDAHALE

Herbert Spencer

Evrim teorisi asıl etkisini sosyal bilimler alanında gösterir. Evrim teorisi savunduğu temel tezlerle Batı emperyalizmine meşruiyet kazandırmıştır. 
Evrim teorisini sosyal bilimlere aktaran düşünür Spencer'dir. Bilindiği gibi Evrim teorisinin iki temel varsayımı vardır. 

1-Canlılar arasında bir hayat mücadelesi vardır.

2- Doğal ayıklama yasası 

İkinci yasaya göre ortama uyan güçlü canlılar yaşamaya devam eder, güç sizler ise elenir. Spencer'e göre biyolojide geçerli bu kurallar toplumsal alanda da geçerlidir. Toplumlar arasında da bir hayat mücadelesi vardır ve bu mücadele de güçlüler ayakta kalır.

Bilimsel yasaya göre bu mücadele güçlülerin hayatta kalması bilime de ahlaka da uygundur.

Dolayısıyla güçlü toplulukların güçsüzleri sömürmesi bilimsel düşünceye uygundur. Konuyu bazıları maymun, karşıtları da Kur’an’a uygunluk gibi absürt bir zeminde tartışıyor.

Oysa teori emperyalizmine zemin oluşturuyor.
 

Konunun bir başka yönü de ülkemiz de emperyalizme karşı olduğunu savunan sol ideolojinin emperyalizme en büyük desteği veren teoriyi desteklemeleri. Onlarda zannediyor ki teori ateizm temel oluşturuyor.

Radikalizm, ortaya çıkan bir din ya da ideolojiyi ilk ortaya çıktığı şekliyle savunmaktır. Radikaller için bütün yenilikler kötüdür ve özden sapmayı ifade eder. Sol ideolojide bu duruma revizyonizm denir ve kuşkusuz küçümserdir.

Akıl nakille çatıştı mı?

Aklın da naklin de kaynağı aynıdır. İbn Rüşd özelinde söylersek akıl ve nas aynı memeden emen kardeşlerdir. Ama bu sistem içi bir durumdur. Sistemin dışına çıkarsak durum değişir. Şunu unutmamak gerekir ki, akıl nassın dışında bilgi üretme kabiliyetine sahiptir. Unutmayalım ateizm, pozitivizm, faşizm gibi ideolojiler aklın ürettiği ideolojilerdir. Akıl nakiller çatıştı mı? Elbette evet. İslam dışı bütün ideolojilerin kaynağı akıl değil mi?

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş