Geçen yıl, İç İşleri Bakanlığınca imzalanarak yürürlüğe giren “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi” uyarınca KADES (Kadın Destek Uygulaması) isimli bir uygulama hazırlanmıştı.
Mağdur kadınların bu uygulama ile tek tuşla İçişleri Bakanlığının şiddetle mücadele için kurduğu polis birimine ulaşılmasını sağlamaktaydı.
KADES uygulaması ilk tasarlandığında Türkçe olarak yayınlanmış, daha sonra güncellenerek İngilizce, Arapça, Farsça, Rusça ve Fransızca dil seçenekleri eklenmişti.
Kamuoyunda ise Türkiye’de yaygın bir şekilde kullanılan Kürtçe’nin Kades uygulamasında yer almaması önemli bir eksiklik olarak görülmüş, bu nedenle tepkilere neden olmuş ve olmaya devam ediyor.
Mazlumder İstanbul Şubesi, KADES uygulamasında Kürtçenin olmaması üzerine bir açıklama yaptı.
Açıklamada, uygulamada yer alan dil seçeneklerinin hangi kriterlere göre belirlendiği belli olmadığı gibi basında veya uygulamanın herhangi bir yerinde, Türkiye’de var olan diğer dil gruplarına yönelik bir çalışma yapılıp yapılmayacağı belirtilmediğini, şiddetin önlenmesi amacıyla yapılan böyle bir uygulamada, Türkiye’de en fazla konuşulan ikinci dil olan Kürtçe desteğinin ve yaygın diğer dillerin bulunmamasının önemli bir eksiklik olduğunu belirtti.
Mazlumder, kadına şiddetin önlenmesi amaçlanan bir uygulamada başta Kürtçe olmak üzere Türkiye’deki diğer yaygın dillere yer verilmemesinin “ayrımcılık” olduğunu vurgulayarak, yetkililerden bu eksikliğin giderilmesini talep etti.
Açıklamanın Tam Metni şu şekilde:
02.01.2020 tarihinde İç İşleri Bakanlığınca imzalanarak yürürlüğe giren “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Genelgesi” uyarınca KADES (Kadın Destek Uygulaması) isimli bir uygulama hazırlanmıştır. Bu uygulama her telefona indirilebilmekte ve tek tuşla İçişleri Bakanlığının şiddetle mücadele için kurduğu polis birimine ulaşılmasını sağlamaktadır.
Uygulama ilk tasarlandığında Türkçe olarak yayınlanmış, mart ayının ilk haftasındaki güncellemeyle İngilizce, Arapça, Farsça, Rusça ve Fransızca dil seçenekleri eklenmiştir. Bu dil seçeneklerinin hangi kriterlere göre belirlendiği belli olmadığı gibi basında veya uygulamanın herhangi bir yerinde, Türkiye’de var olan diğer dil gruplarına yönelik bir çalışma yapılıp yapılmayacağı belirtilmemiştir. Şiddetin önlenmesi amaçlanan böyle bir uygulamada, Türkiye’de en fazla konuşulan ikinci dil olan Kürtçe desteğinin ve yaygın diğer dillerin bulunmaması önemli bir eksikliktir.
MAZLUMDER olarak; kadına şiddetin önlenmesi amaçlanan bir uygulamada başta Kürtçe olmak üzere Türkiye’deki diğer yaygın dillere yer verilmemesinin “ayrımcılık” olduğunu vurguluyor, yetkililerden bu eksikliğin giderilmesini talep ediyoruz.
MAZLUMDER İstanbul Şubesi

İngiltere’de Zirvede Hangi Türkler Var?
30.09.2025
Kabine bugün toplanıyor
29.09.2025
Dindarların Trajedisi YUSUF YAVUZYILMAZ 25.10.2025
Bir cami, bir imam ve cemaat OSMAN KAYAER 28.10.2025
Sumud: Dünyanın Vicdanı YUSUF YAVUZYILMAZ 06.10.2025
Atasoy Ağabey/Ak Saçlı Bilge TALİP ÖZÇELİK 15.10.2025
Üstad'ın Psikanalizi Dr. MEHMET SILAY 09.10.2025
Cumhuriyet Sonrası İslamcılık YUSUF YAVUZYILMAZ 12.10.2025