metrika yandex
  • $42.45
  • 49.22
  • GA40280

Haberler / Yorum - Analiz

HAYDİ UYGULAMASI RESMEN SONA ERDİ: GECİKMİŞ BİR DÜZELTMENİN İLANI / Mehmet Altuntaş

27.11.2025

Yıllardır kamu düzenini felç eden, çocukların hayatını tehlikeye atan “sokak-besleme” kaosu sona eriyor. 112 modelinin devreye girmesi ve İstanbul’da kontrolsüz beslemeye getirilen yasaklar, Türkiye’nin başıboş köpek sorununda ilk kez gerçekçi bir dönüm noktasını işaret ediyor.

HAYDİ biriminin kapatılması, yanlış kurulan bir sistemin nihayet düzeltilmesidir. Artık başıboş köpeklerle ilgili tüm ihbarlar 112 üzerinden alınacak; arada işlevsiz yapıların yarattığı kaos sona erecek. İstanbul Valiliği’nin okullar, hastaneler, parklar ve yol kenarlarında kontrolsüz beslemeyi yasaklaması, yıllardır yapılamayan kritik bir müdahaledir. Devletin geçmişte otoban kenarında köpek besleyen ekipleri, trafik riskini bizzat artırıyordu — bu absürtlük artık bitiyor.
Besleyicilere yönelik yaptırımların güçlendirilmesi, sokağa terk edenlere ağır cezalar getirilmesi ve tüm başıboş köpeklerin bakım alanlarında toplanması zorunludur. Vatandaşlar da 112’ye ihbar, sahada kontrol ve kamusal alan duyarlılığıyla sürecin parçası olmalıdır.

Türkiye ilk kez bu meseleye bir “duygu tartışması” değil, insan hakları perspektifinden bakmaya; başıboş köpek sorununa bir can güvenliği ve kamu düzeni sorunu olarak yaklaşmaya başlamıştır.

HAYDİ BİTTİ: TÜRKİYE BAŞIBOŞ KÖPEK GERÇEĞİYLE İLK KEZ YÜZLEŞİYOR

Türkiye yıllardır başıboş köpek sorununu tartışıyor; fakat çözüm için hep yanlış kapılar çalınıyordu. İçişleri Bakanlığı bünyesindeki HAYDİ – Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Şubesi’nin kapatılması bu nedenle geç kalmış bir karar değil, Devlet aklının “yoldan dönüş” refleksidir.

Yıllarca çocuklar saldırıya uğradı, yollarda kazalar oldu, mahkemeler doldu… Buna rağmen, “polis köpek işiyle uğraşmaz” denirken; aynı ekiplerin 112 üzerinden otoban kenarına mama servisine gönderilmesi milletin vicdanında tam bir çelişki olarak yer etti.

Bu çarpıklık artık sona erdi.

***

112 Modeli: Kaos Düzeninden Kamu Düzenine

Pilot illerde başlayan yeni modelle başıboş hayvan ihbarları doğrudan 112 Acil Çağrı Merkezi tarafından alınacak. Vatandaş arada kaybolan, sorumluluğu belirsiz, işlevsiz hiçbir birime yönlendirilmeyecek.

Bu sistem 81 ile yayıldığında Türkiye’nin yıllardır çözümsüzlüğe mahkûm edildiği tablo nihayet kontrol altına alınacak.

***

İstanbul Valiliği’nin Yasakları: “Dokunulamaz” Alana Dokunan Cesur Adım

İstanbul Valiliği kritik bir kararla şu alanlarda kontrolsüz köpek beslemeyi yasakladı:

• Okullar
• Hastaneler
• Park ve bahçeler
• İbadethaneler
• Yol kenarları
• Çocuk oyun alanları
• Kamusal alanlar

Bu kararın siyasi, idari ya da sembolik bir anlamı yoktur; tamamen hayati bir zorunluluktur.

Yıllardır “hayvan sevgisi” etiketiyle süslenen kontrolsüz faaliyetler, kamusal alanları yaşanmaz hâle getirdi. Şimdi, ilk kez devlet bu alana gerçek bir düzen getiriyor.
Bu minvalde Erzurum Valimiz Mustafa Çiftçi ve Erzurum Valiliği de hayati önemde adımlar atarak tüm başıboş köpekleri topladı hala da toplamaya devam ediyor. Ankara'da Çankaya Belediyesi başta olmak üzere pek çok ilçe belediyesi de başıboş köpekleri bakım merkezlerine toplamaya çalışıyor. Agresif hayvansever dernekler ve şahıslar tarafından gösterilen tüm baskılara rağmen doğru olanı yapmaya çalışıyorlar. Maalesef ABB başıboş köpekleri toplama hususunda gerekli adımları etkin biçimde atmış değil. Hala köpek ve mama lobisinin etkisi altında kaldığını düşündüren bir durumda. Vatandaşlarımızın şikayetlerine “Gittik köpek kulübesi bulamadık, köpekleri yakalayamadık” vs şeklinde baştan savma cevaplar veriliyor.

***

Devlet Eliyle Trafik Riski: Bir Dönemin Absürtlüğü

Gerçeklerle yüzleşelim:

Bir dönem polis ve jandarma ekipleri otoban kenarlarında mama döküyordu.

Bu ne demektir?

• 70–80 km hızla giden araçların arasına hayvan çekmek
• Trafik kazasına sebep olmak
• İnsan hayatını tehlikeye atmak

Bunun adı ne merhamettir ne doğa sevgisi.
Bu, devlet eliyle oluşturulan trafik tehlikesidir. 

Daha doğrusu insana annesine babasına komşusuna şehirde yaşayan insanlara zerre merhamet göstermeyen bazı sözde hayvansever insanların başıboş köpekler söz konusu olunca din ahiret peygamber hadisleri bize hatırlatıp bizleri merhamet ile sınava çekmesi resmen merhamet sapmasıdır.

Bu absürtlüğün bitmesi bir lütuf değil, milletin hakkıdır.

***

Peki Besleyenler? Yasalar Hep “İnek Sahibine” mi İşler?

Karayoluna çıkan büyükbaş hayvan için ceza yağdıran hukuk düzeni, aynı karayoluna başıboş köpek çeken “besleyici profiline” yıllardır dokunmadı.

Araç sürücüsü kaza yapıyor, takla atıyor, ölme tehlikesi geçiriyor…

Sonra sosyal medyada şu yorumla karşılaşıyor:

“Köpeğe ne oldu?”

İnsanın aklıyla alay eden bu merhamet sapmasının artık devlet politikası üzerinde etkisi olmamalıdır.

Gerçek bir örnek:

Konya–Ankara yolunda bir ailenin aracının karşısına aniden bir köpek fırlıyor; aracın ön kısmı hurdaya dönüyor, çocuk yaralanıyor, eğitim yılı kayboluyor.

Sosyal medya tepkisi?

“Köpeği neden hastaneye götürmediniz?”

İşte mesele budur.

***

Bu Sadece Bir Başlangıç Olmalı

HAYDİ’nin sona ermesi önemli ama yetersizdir. Türkiye artık şu gerçeği kabul etmelidir:

Başıboş köpek sorunu bir “doğa masalı” değildir.

Bu konu kamu düzeni, insan hayatı ve trafik güvenliğidir.

Sokakta besleme modeli ilkel ve çökmüş bir modeldir.

Başıboş köpekler toplanacak,
sahiplendirme ve kayıt sistemi işletilecek,
sokağa terk edenlere çok ağır cezalar uygulanacaktır.

Saldırgan ve sahiplendirilemeyen hayvanlar, veteriner hekim onayıyla uyutulmak zorundadır; çünkü alternatif yoktur.
Sokağa geri salmak zaten kanunen yasaktır.

***

Hayvansever Derneklere Açık Mesaj

Madem merhamet diyorsunuz, madem bağış topluyorsunuz, o zaman sokaklara mama dökmeyi bırakıp barınaklardaki hayvanları besleyeceksiniz.

Devlet artık:

Besleme noktalarını kaldırdı,

Hayvan gönüllüsü uygulamasını sonlandırdı.


Bu iş “kafana göre mama dökme” devri değildir.

***

Vatandaş Ne Yapmalı?

Mahallesinde, parkında, okul çevresinde başıboş köpek gördüğünde 112’yi aramalı.

Kamusal alanlarda kontrolsüz besleme yapan kişileri nezaketle uyarmalı.

Sokaklara bırakılan yemek artıklarının toplanmasını belediyeden talep etmeli.

Gerekirse kendisi çöpe atmalı; çünkü anayasal hakkı sağlıklı bir çevrede yaşama hakkıdır.

Başıboş köpek beslemek,
kontrolsüz besleme yapmak,
insan hayatını riske atan alanlara hayvan çekmek
5199 sayılı Kanun’a göre fiilen suçtur.

***

Türkiye Doğru Yola Girdi

112 modeli, İstanbul’daki yasaklar ve HAYDİ’nin kaldırılması sadece birer başlangıçtır.
Şimdi sıra ülke genelinde etkin toplama, denetim ve yaptırım mekanizmasının kurulmasındadır.

Devlet nihayet konuya bir merhamet masalı değil, kamu düzeni meselesi olarak yaklaşmaya başlamıştır.

Halkımız da bu süreçte insan canına malolan başıboş köpek sorununa eşref-i mahlukat olan insanın öncelemeye ve şaşı merhamet, marazlı merhamet dediğimiz merhamet sapmasından uzak durmaya gayret etmelidir.

Çünkü Dünya’da köpeğe merhamet üzerinden yaklaşan bir diğer ülke Hindistan’da her yıl binlerce insan kuduz, saldırılar, kist hidatik vs sebeplerle başıboş köpeklere kurban verilmektedir.

Ülkemiz Hindistan gibi olmasın medeni şehirleri olan ülkeler gibi olsun güvenli sokaklar olsun insanın en temel hakkı olan yaşam hakkı korunsun istiyoruz.

Çok şey mi istiyoruz?

***

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş