İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği (MAZLUMDER) Andımız'ın İnsan Haklarına Aykırı bir durum olduğunu belirterek; Yargı Andımız dayatmasının aracı olmamalıdır dedi.
Mazlumder Ankara Şubesi Ankara'daki STK Temsilcileri ile birlikte Danıştay 8. dairesinin Andımız kararı ile ilgili verdiği kararı eleştiren bir basın toplantısı düzenledi.
Toplatıya, Araştırma Kültür Vakfı, Memursen, İnsan Medeniyet Hareketi,Şehir Medeniyet Derneği, Özgürder, Köklü Değişim ve Agemder ile Hüdapar Ankara il yönetimi destek verdi.

Basın Açıklaması kısa bir değerlendirmede bulunan ve aynı zamanda programın moderatörü olan Metin Mahihapoğlu; Türkiye'nin geriye dönüş ile birşey kazanamayacağını, Danıştay'ın andımız kararının son derece yanlış ve kabul edilemez bir karar olduğunu belirterek; Tektipci, jakoben ve militarist bir anlayışla çocuklara okutulan And'ın çocukları ikiyüzlülüğe ittiğini belirtti.
Basın Açıklamasını okuyan Mazlumder Ankara Şube Başkanı Abdurrahman Ünlü, Mazlumder olarak, 2009 yılından itibaren “Andımız kaldırılsın” kampanyasını diğer duyarlı vatandaşlarımızla birlikte yürüttüklerini ve bu uygulamadan yönetmelik değişikliğiyle vazgeçildiğini, Hükümetin takdir gören bu doğru eylemi milyonlarca öğrenci,insan haklarına aykırı metni her sabah okumaktan kurtulduğunu belirtti.
Abdurrahman Ünlü, Danıştayın iptal gerekçesinde, temel hak ve özgürlüklerin tanımı kötüye kullanıldığını,, 1933 yılından beri okutuluyor olunmasını, “hukuka güven” ilkesi gereği olarak doğru bulmuş, “eşitlik” ilkesini de gerekçe gösterdiğini fakat yanlışta ısrarın doğruluk yönünden kıdem kazandırmayacağı, aksi halde tek tipçi, zamana uymayan tüm yasaların da değiştirilmemesi gerektiği düşüncesi hasıl olacağının altını çizdi..
Danıştay 8. dairesinin , idarenin yerine geçip yetki ve takdir hakkını gasp ettiğini, idarenin nasıl karar vereceğiyle de yetinmeyip, idare yerine bizzat karar aldığını da sözlerine ekledi.
“Andımız” metninin insan haklarına açıkça aykırı bir metin olduğunu, bu yemin için çocuklar askeri düzen içinde hizaya alındığını, ideolojik ve tek tipçi, milliyetçi- ırkçı ifadeler kullanıldığını, çocukların“varlıklarını birilerinin varlığına armağan” etmelerinin ve bir kısmının etnik kimlik bakımından yalan söylediği halde “doğruyum” şeklinde çelişkiler oluşturulduğunu ifade etti. Ünlü : "Oysa farklılıkların, çok kimlikliliğin dışlanmadığı tüm çocuklarımızın eşit, doğru ve adil bir kimlik kazanması esas olmalıdır." dedi
Ünlü; MAZLUMDER olarak; İlahi hukuka, doğal hukuka ve Türkiye'nin de tarafı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı olan “andımızın” yargı kararıyla tekrar geri getirilmesine karşı çıktıklarını Danıştay’ın temyiz merciinde insan haklarına aykırı bu kararı bozmasını talep ettmiklrtini ifade etti..

Daha sonra Memur-Sen Ankara Şube Başkanı Mustafa KIR söz aldı ve yaptığı konuşmasında ;
“Ülkemizde özellikle son yıllarda sosyal, ekonomik, eğitim alanında yaşanan devasa problemler varken birden bire ülkemizin gündemine düşen Danıştay’ın Milli Eğitim Bakanlığı’nca iptal edilen ‘Andımız’ı oy çokluğuyla alınan kararın iptal edilmesi yönünde karar alması gerçekten manidardır.”dedi

AGEMDER adına konuşan Agemder Başkanı Ramazan ACAR da şu ifadelere yer verdi:
“2013’te mevcut İktidarın yaptığı en hayırlı işlerden biri olarak ‘Andımız’ın kaldırılması” olduğunu ifade ederek başladı. Danıştay’ın aldığı iptal kararının kabul edilemez olduğunu söyleyen Acar, “Bu ‘Andımız’ dayatmasının tekrar geri gelmesinin, belki de bu vesayet odaklarının, oligarşik bürokrasinin bir baskı aracı olarak tekrar karşımıza çıktığını gösteriyor” diyerek AGEMDER olarak buna karşı olduklarını belirtti.Ramazan Acar devamında: "Danıştay'ın Andımız kararı ülkemizdeki son 200 yıldan beri Müslüman halkın üzerinde baskı oluşturan Bürokratik oligarşinin sesidir. İnsan hakları alanında elde edilen kazanımlar bu kadar kolay verilmemelidir. Yeni Türkiye'nin yeni yerli nesilleri ulusalcı ve Kemalist ideolojiye mahkum edemeyiz. Bu kararla birleştirmeye değil ayrımcılığa ve halkları yok saymaya yönelik bir adım atılmıştır. Eğer bu karar geri çekilmezse elde ettiğimiz diğer kazanımların da geri alınması muhtemel bir durum olabilir. Bu nedenle kararın derhal iptal edilmesini talep ediyoruz" dedi.

Köklü Değişim adına söz alan Sosyolog Süleyman UĞURLU da kendisinin Çerkez olduğunu vurgulayarak konuşmasına başladı.
Çocukluğunda bir Çerkez olarak ‘Andımız’ dayatmasıyla karşı karşıya kaldığını ifade eden Uğurlu, Türkiye’de yaşayan farklı ırkların çocuklarının bu çelişkiyle yaşadıklarını söyledi.
‘Andımız’ uygulamasının Hitler, Mussolini gibi diktatörlük rejimlerinde olduğunu dile getiren Süleyman UĞURLU, bu dayatmacı uygulamaların tıpkı nizamların ithal edilmesi gibi Batı’dan ithal edildiğini ifade etti. “1930’lu yıllardan başlayan ‘Andımız’ uygulamasının da kötü bir taklit” olduğunu ortaya koyan Uğurlu, “okula gittiğinde Atatürk’ü sevdiğini söyleyen, Türk olduğunu söylemek zorunda kalan insanlar, fakat eve geldiğinde aksi şekilde davranan insanların”, ‘Andımız’ uygulamasıyla okulda başka evde başka ikiyüzlü, münafık bir şekilde yetiştirildiğini söyledi.
Dünya çapında ne bir tarihçi, ne bir bilim adamı, ne bir âlim, ne de alanında yetkin başka bir isim yetiştirilemediğini de sözlerine ekleyen Uğurlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2013 senesinde ‘Andımız’ın kaldırılırken ifade ettiği cümlelere de değinen Süleyman UĞURLU, bu uygulamanın köklü bir şekilde kaldırılmasını sağlayacak olanın yine Cumhurbaşkanı’nın, Adalet Bakanı’nın ve Milli Eğitim Bakanı’nın olduğunu ifade etti.
Özgür-Der’den Serkan YILDIZHAN da, vesayetçi uygulamalar karşısında kazanılan hakların tekrar kaybedilmemesi gerektiğini ifade ettiği konuşmasında; Özgür-Der’in, hak ve adalet taleplerinin takipçisi olacağını söyledi.
Serkan Yıldızhan Şöyle konuştu: Danıştay'ın kararı ile birlikte yine hayal görmeye başladıiştahları kabardı. Onlar istiyorki Ezan tekrar Türkçe okunsun, Onların biz neler hayal ettiğini biliyoruz. 28 Şubat sürecinin tekrar geri gelmesini istiyorlar"

MAZLUMDER Ankara Şubesince Yapılan Basın Açıklamasının Tam Metni Şöyle:
Danıştay 8. İdari Dava Dairesi ilk derece mahkemesi olarak; Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "Öğrenci Andı" başlıklı 12. maddesini yürürlükten kaldıran 2013 yılına ait düzenlemesinin iptaline ilişkin açılan davada oy çokluğuyla iptal kararı vermiş bulunmaktadır.
Eski Milli Eğitim bakanlarından aynı zamanda Türkçe ezan zulmünün de mimarı olan Reşit Galip’in 1933 yılında yazdığı metne, 1972 yılında yapılan değişiklikle, "Türküm, doğruyum, çalışkanım" ve "Ne mutlu Türküm diyene" şeklinde cümleler de eklenmiştir.
MAZLUMDER, 2009 yılından itibaren “Andımız kaldırılsın” kampanyasını diğer duyarlı vatandaşlarımızla birlikte yürütmüş ve bu uygulamadan yönetmelik değişikliğiyle vazgeçilmişti. Hükümetin takdir gören bu doğru eylemi milyonlarca öğrenci,insan haklarına aykırı metni her sabah okumaktan kurtulmuştu.
Danıştayın iptal gerekçesinde, temel hak ve özgürlüklerin tanımı kötüye kullanılmış, 1933 yılından beri okutuluyor olunmasını, “hukuka güven” ilkesi gereği olarak doğru bulmuş, “eşitlik” ilkesini de gerekçe göstermiştir. Oysa yanlışta ısrarın doğruluk yönünden kıdem kazandırmayacağı, aksi halde tek tipçi, zamana uymayan tüm yasaların da değiştirilmemesi gerektiği düşüncesi hasıl olur.
Danıştay dairesi, idarenin yerine geçip yetki ve takdir hakkını gasp etmiş, idarenin nasıl karar vereceğiyle de yetinmeyip, idare yerine bizzat karar da almıştır.
“Andımız” metni insan haklarına açıkça aykırı bir metindi. Bu yemin için çocuklar askeri düzen içinde hizaya alınmakta, ideolojik ve tek tipçi, milliyetçi- ırkçı ifadeler kullanılarak, “varlıklarını birilerinin varlığına armağan” etmeleri ve bir kısmının etnik kimlik bakımından yalan söylediği halde “doğruyum” şeklinde çelişkiler oluşturulmaktaydı. Oysa farklılıkların, çok kimlikliliğin dışlanmadığı tüm çocuklarımızın eşit, doğru ve adil bir kimlik kazanması esas olmalıdır.
MAZLUMDER, hiçbir insanın doğuştan üstün olamayacağını ancak iradesini kullanarak fazilet sahibi olacağına inanmakta ve bunun aksi söylem ve politikaların bütün dinlerin gerçekliğiyle de bağdaşmadığı düşüncesindedir.
MAZLUMDER olarak; İlahi hukuka, doğal hukuka ve Türkiye'nin de tarafı olduğu Çocuk Hakları Sözleşmesine aykırı olan “andımızın” yargı kararıyla tekrar geri getirilmesine karşı çıkmakta ve Danıştay’ın temyiz merciinde insan haklarına aykırı bu kararı bozmasını talep etmektedir.
İngiltere’de Zirvede Hangi Türkler Var?
30.09.2025
Kabine bugün toplanıyor
29.09.2025
Dindarların Trajedisi YUSUF YAVUZYILMAZ 25.10.2025
Bir cami, bir imam ve cemaat OSMAN KAYAER 28.10.2025
Sumud: Dünyanın Vicdanı YUSUF YAVUZYILMAZ 06.10.2025
Atasoy Ağabey/Ak Saçlı Bilge TALİP ÖZÇELİK 15.10.2025
Üstad'ın Psikanalizi Dr. MEHMET SILAY 09.10.2025
Cumhuriyet Sonrası İslamcılık YUSUF YAVUZYILMAZ 12.10.2025