M. Feyzullah Konyevi'nin kaleme aldığı "Kendime Yazdım, Üstüne Alınabilirsin" isimli eseri Feyzem Yayınevi tarafından okuyucusu ile buluşturuldu.
Kitabın arka kapak yazısı şu şekilde:
Ey gönlümün nazlı parçası! Söylediklerimden dolayı bana kızma, çünkü ben bunları “kendime yazdım.” Ancak bu âlemde ben ne kadar sorumlu isem, Sen de o kadar sorumlusun. Benden istenen şey, senden de isteniyor. Bu nedenle “üstüne alınabilirsin.” diyen Konevi : "Her ne kadar kendime yazdıysam da Aç ve susuz iken bana bahşedilen ilahi sofraya, Benim gibilerini davet etmek insanlığımın zekatıdır. Derdinle dertlendiğim için, Eline bir diken batsa benim yüreğim kanar. Kanamazsa vicdanım beni kamçılamaya başlar, Ta ki yüreğim kanayana kadar... Hem “Birbirine sıkıca kenetlenmiş sağlam bir binanın taşları” değil miyiz? Biri düşerse tüm bina sarsıntıya uğramaz mı? Öyleyse ikimiz biriz. Hem de kardeş olarak... Kendisi için istediğini kardeşi için istemeyen dost olabilir mi? Hem “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” buyurmadı mı? Peygamberimiz. Bunun için her acıktığında; ruhuma aldığım gıdayla ruhunu beslemek istedim. Çünkü bu mü'min olmamın gereğiydi.
şeklinde devam ediyor..
Kültürümüzde az söz ile çok şeyi anlatma sanatı geniş yer tutar. Alim, mütefekkir ve ediplerimiz dert edindikleri konuları sık sık bu şekilde yazmışlardır ki okuyan; üzerinde düşünsün, tefekkür etsin ve kendinden bir şeyler bulmasının yanı sıra kendi de üzerinde düşünceler geliştirsin. Bunun sonucunda hayatına kolayca tatbik edebilsin.
Yazar, hem günümüz meseleleri hem de tüm zamanlara hitap eden nasihatleri sadece satırları doldurmak yerine, sadırlara işlemeyi amaç edindi. Kalem ve kelam ehlinin uzunca satırlarla anlattığını damıtarak okuyucu ile buluşturdu.
M. Feyzullah Konyevi'nin, insanlar adına etkili olabilmenin ilk şartı olan kendini bilme ve eğitebilme düsturuyla kaleme aldığı yazılar “Kendime Yazdım Üstüne Alınabilirsin” ismiyle kitap şeklini aldı.
Kitabı eline alan kişi, bir anda samimi bir kucaklama ile kitap tarafından çekildiğini fark edecektir. Yalnız, kitaptaki sözlerin kolay okunuyor olması kolayca geçilebileceği anlamını taşımaz. Bir çırpıda okuyacak olsanız bile bir anda unutamayacaksınız. Öyle cümlelerle karşılacaksınız ki kalbinize, ruhunuza işleyebilmesi için epeyce düşünmeniz gerekecek. Belki de hayatınızın mihenk taşlarından biri olacak bir sözü bu sayfalarda göreceksiniz.
Erkek/ kadın, yaşlı/genç, alim/avam velhasılı herkes, kendi hayatına düstur edebileceği cümlelerle karşılaşacaktır. Kitaplarla yatıp kalkanların ifadelerdeki derinlikten hoşnut olacağı, kitaplarla arası soğuk olanların ise iyi bir başlangıç yapacağı bu kitabı okuduktan sonra bir dostunuza tavsiye edeceğinizi düşünüyoruz.
KİTAPTAN BAZI GÜZEL CÜMLELER:
* Birinin vicdanını kin ve nefret ateşiyle yaktıysan, Önce kendi kalbindeki ateşi pişmanlık suyuyla söndür, Çünkü sen ateşinle onu yakmışken ateş steşi nas
söndürsün? Sonra bir özür dile! Ta ki senin pınarından onun denizine akacak bir kanal açılsın. Böylece ikinizin ateşi daha çok büyümeden sönmüş olsun.
“Günah işleyip pişmanlık duymadığı halde Allah-u Teala'nın affını ümid etmek, taat ve ibadet etmediği halde O'na yakın olmayı ummak, itaat edenlerin yurduna (cennete) itaatsizlikle girmeyi beklemek, amel etmeden sevap kazanmayı hayal etmek, kendisini ıslah etmeden Allah-u Teala'dan lütuf ve rahmet temennisinde bulunmak, büyük
aldanışla rdır.” (Yahya bin Muaz radiyallahu anh)
* Hatalı olduğum doğrudur. Lakin beni öyle bir şekilde uyar ki kızgınlığın geçtiğinde yüzüme bakacak yüzün olsun.
* Cenneti kötüleyip, Cehennemden bahsetmeyen şeytanlar var.
* Kısas, dünyadaki en gerçekçi empati uygulamasıdır.
* İnsan İslam’ın hükümlerinin hikmetlerini bilmemesi ona iman etmemeyi gerektirmez. Akıl, akla göre sınırsız olan bilginin fezasında kaybolduğu için hangi bilgiyi nerede bulacağını henüz bilmiyordur. Ama haddini bilip bilmemeyi kendisi tercih eder.
* İyilik yapanlar azalmasın diye, iyi niyetimin cellatlarını anlatmamaya çalıştım.

* Musibetlerden biri yine misafirliğime gelmişti gönül evimin kapısını usulca çalarak...
Yine onu çağırdığımı fark etmemişim.
Gönül hanemin her tarafı ıslanmıştı içime akan yaşlarla.
Kulağıma şu müjdeyi fısıldadı: Sabredersen “Her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.”
Sabrettim ve teşekkür ettim.
“Kolaylıktan sonra bir daha gelecek misin?” diye sordum.
“Evet” dedi. “Bir daha çağırırsan...”
* Ah, biz insanlar! Talip olduğumuz Yüce Gayenin yüceliğini ve kıymetini kavrayabilseydik...
Ahh! Bir idrak edebilsek...
Karanlıkta kaybolmuşken yolumuza tutulan ışığı, söndürmeye çalışır mıydık?
Hastayken ağzımıza verilen ilacı, tükürür müydük?
Boğulmak üzereyken bize uzanan eli, elimizin tersiyle iter miydik?
Çölde yolunu kaybetmiş susuzluktan yüreğimiz dahi kavrulmuşken, içinde âb-ı hayat sunulan testiyi kırar mıydık?!
* Mahallede bataklık varsa, evine üşüşen sinekleri sinek kovucuyla kovamazsın, kovsan da bitiremezsin.
* Bekleyen beklediğine kavuşmuyorsa,
* Nerede beklediğine iyi baksın.
* Arayan aradığını bulamıyorsa,Nerede aradığına iyi baksın.
* Her zirve bir kurtuluş değildir. Patlamayı bekleyen bir yanardağın zirvesinde olmak ile Cudi Dağının zirvesinde olmanın arasında fark var.!
* Ağzından çıkan söz, hayatına yüklediğin bir yüktür. Bazı sözler var ki; insanın hayatı kadar büyüktür.
* Sonunda, sonsuz mutluluğun olduğu kısa bir yolculukta biraz eziyet çekmek çok mu?! Sarayın bahçesinde ayağına diken battı diye sarayı harap etme çocuk!
* Yan yana büyüyen nice ağaçlar gördüm, biri yaş diğeri kuru idi.
* Kol kola yürüyen nice insanlar gördüm, biri kirli diğeri duru idi.
* Bazı tebessümler vardır, içinde nice hüzünler hazin nağmeler okur.
* Kapıyı açması için anahtarın altın olması gerekmiyor. Sana emniyetli bir kulübeyi açan bakır anahtar, sarayın kapısını açamayıp seni dışarda bırakan altın anahtardan iyidir. Altın zincirlerle bağlanmış bir kimsenin özgürlüğünden bahsedilebilir mi?!
Kalbimize iman kuvveti yerleştiren Rabbımze sonsuz hamdu senalar olsun.
Mü'mindeki iman, ümit ve azim şeksiz ve şüphesiz olduğu sürece Allah'ın Ebabil ordusunu göndermesi muhakkak'ır, İredemizi sağlam tutan, kalplerimize cesaret koyan, yürüyüşümüze heybet veren, seslerimizle Ebrehe'nin fillerini korkutan ve en önemlisi de hepimizi bir ve diri tutan her şeyin Sahibi ve Maliki olan Allah'a sonsuz sonsuz şükürler olsun.
Her insanın hayatında, dünyevi menf aatlerin karşısında dikilmiş bir Okçular Tepesi vardır. Okçular Tepesi, düşmanın yapabileceği yeni hamlelerini engelleyen en güvenli ve etkili yerdir.
Hayatımızdaki Okçular Tepesini hiç bir zaman bırakmayalım.
Rabbim cümle mü'minleri muhafaza buyursun,
“Kim tevbe etmezse, onlar zalimlerin ta kendileridir." (Hucurat Suresi; 11)
Yazarın deyimi ile, "Kendime Yazdım, Üstüne Alınabilirsin" isim eseri, gönül evinize misafir olmak için kapınızı çalıyor: Açarmısınız!
Cihannüma’dan Gazze Raporu
19.11.2025
Zirai ilaçlar, reçete ile satılacak
19.11.2025
Surelerin Mesajları: KALEM SURESİ -2 OSMAN KAYAER 18.11.2025
YAHUDİ Mİ DEDİNİZ? SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 19.11.2025
İyi Öğretmen Kimdir? YUSUF YAVUZYILMAZ 23.11.2025
Ulucanlar Cezaevi MEHMET YAVUZ AY 24.11.2025
Bir cami, bir imam ve cemaat OSMAN KAYAER 28.10.2025