metrika yandex
  • $41.97
  • 48.91
  • GA38760

Bir cami, bir imam ve cemaat

OSMAN KAYAER
28.10.2025

Gençlik yıllarını İslam ideali ile geçirmiş benim kuşağımın bir kısmında bıkkınlık, yılgınlık ve ümitsizlik hüküm sürüyor. Onlar gidişatın çok kötü olduğundan dem vurup duruyorlar. Aslında kendi tükenmişliklerini ve yozlaşmışlıklarını topluma mal ederek anlatan bu insanlar hep olumsuz örneklerden hareket ederek sanki Türkiye’de İslam’ın sonunun geldiği izlenimi vermektedirler.

Ben bu söylemin doğru olmadığını İslam’ı önemseyenlerin sayısının bizim gençlik yıllarımıza göre daha da arttığını düşünüyorum. Buna delil olarak da camilere giden gençlerin bizim gençlik yıllarımıza oranla daha çok oluşunu gösteriyorum. Bana göre başka göstergeler de var ama şimdi ana mevzumuz bu olmadığı için üzerinde durmayacağım. Bunun yerine bugün size bir cami ve imamından bahsedeceğim.

Yavuz Selim Camii, Pursaklar Fatih Mahallesi’nde 2009 yılında tamamlanmış ve müftülük tarafından imam ve müezzin görevlendirilmiştir. Mevzubahis ettiğimiz imam, 2018 yılında İstanbul’dan tayin edilerek geliyor. Bu yeni imam diğerlerinden farklı olarak cemaat ile yakın bir iletişim içerisinde bulunuyor. Cami yaptırma ve yaşatma derneği ile iyi ilişkiler kurarak birtakım faaliyetler yapmaya başlıyor. O dönem, mahalle muhtarı aynı zamanda cami yaptırma ve yaşatma derneğinin de başkanlığını yürütüyor. “Muhtarın çok desteğini gördük” diyor imam efendi sohbetimizde.

İmam efendi, ilk iş olarak cemaatinden ihtiyaç sahibi olduğunu tespit ettiği kişilerin ailelerine yardım ederek başlıyor sosyal faaliyetlerine. Cemaatten hali vakti yerinde olan kişiler de destek veriyor bu güzel işe. Onlarca aileye gıda yardımları ulaştırılıyor düzenli olarak. Sonra öğrencilere giyecek yardımları ile devam ediyor cemaatin salih amelleri. Yüzlerce çocuk okul kıyafeti, ayakkabı ve kabanla buluşturuluyor. Caminin havası değişiyor, sadece namaz kılıp evlerine geri dönen insanlar arasında bir yakınlık, sıcaklık ve dostluk peydah oluyor. İslam’ın şekli ibadetlerden ibaret olmadığı aynı zamanda sosyal ve kültürel bir yanının da bulunduğu fark edilmeye başlıyor. Cemaat daha bir şevk ve iştiyak ile camiye gelmeye başlıyor.

İmam efendi, camiye büyük bir istekle gelen insanlara öğlen namazından önce tefsir, ikindi namazından önce hadis ve yatsı namazından önce de ilmihal dersleri vermeye başlıyor. Ve bu dersleri büyük bir istekle takip eden bir cemaat oluşuyor.

Eskiler, “mârifet iltifata tâbidir” diye boşuna dememişler. İnsanların bu ilgisi imam efendinin de şevkini artırıyor ve yeni faaliyetler yapmaya teşvik ediyor.

Bu defa imam efendi üniversite öğrencilerine burs vermek için cemaatin nabzını yokluyor. 5 kişiyle başlattıkları üniversite öğrencilerine burs verme işi bu yıl 105 öğrenciye çıkmış.

Yavuz Selim Camii’nin en önemli özelliklerinden biri de cemaati arasında sürekli ilkokul, ortaokul ve lise seviyesinde çocukların bulunmasıdır. Üstelik bu çocuklar, özellikle cuma namazından hemen sonra imam efendi ile musâfaha etmek ve elini öpmek üzere mihraba doğru hareketleniyorlar. Bu manzara benim pek hoşuma gidiyor. Keşke her imam çocuklar ile böyle ilgilense diye düşünüyorum.

Yavuz Selim Camii cemaati her ayın son haftası sabah namazını Ulusa giderek Hacıbayram Camiinde kılıyor. Oranın manevi havasından istifade etmeye çalışıyor. Elbette gidemeyenler de kendi camilerinde kılıyor namazlarını.

İmam efendi, özellikle çocukları ve gençleri kazanmak için perşembeyi cumaya bağlayan gece (ki buna eskiden “Cuma Gecesi” denirdi) yatsı namazından önce onlar ile birlikte Kur’an okuyor, hatimlerini tamamlayanların dualarını yapıyor ve namazdan sonra da sorulu cevaplı bir saatlik koyu bir sohbet gerçekleştiriyor. Bu programa katılan lise öğrencilerine haftada bir akşam halı saha maçı yaptırıyor. Ancak kapalı spor salonu tadilata girince bu faaliyet sekteye uğramış.

Kız erkek karışık okuyan okullarda kızlar kendi durumları ile ilgili olarak soramadıkları soruları rahatça sorsunlar diye müftülükten getirdikleri vaizeler ile sorulu cevaplı programlar düzenliyorlar.

Huzur evleri, gaziler derneği ve bakımevlerine öğrenciler ile ziyaretler düzenliyor onların toplumun farklı kesimleri ile iletişim kurmalarına zemin hazırlıyorlar.

Her sene camide okulun açıldığı ilk günden önce Osmanlıda Sıbyan Mekteplerinin açılış merasimi olan “bedî-i besmele” programına benzer bir program düzenliyorlar. Çocuklara hediyeler veriyor, dualar ve ilahiler ile okula uğurluyorlar. Bu programa çocukları ya da torunları okula yeni başlayan ebeveynler büyük ilgi gösteriyor.

Bütün camilerde yapılan yaz Kur’an Kursları ise bu camide bambaşka bir biçimde gerçekleşiyor. Bu sene yazın tam 500 öğrenci okutmuşlar. Bunu da şöyle gerçekleştirmişler. İlahiyat fakültesinde okuyan gençler bulmuşlar onlara makul ücretler ile hocalık yaptırmışlar. Hem üniversitelilerin eğitimine katkı olacak para kazandırmışlar hem de mahallenin çocuklarına Kur’an-ı Kerim okumayı öğretmişler.

Suriyeli göçmenlere özel yardımlar yapmayı da ihmal etmemişler. Onlara gıda ve giyecek yardımları yapmanın yanında iş bulmalarında da destek olmuşlar. Suriyeli çocuklardan bir sınıf oluşturarak Suriyeli bir hoca bulup ücret karşılığında kendi geleneklerine uygun bir eğitim almalarını sağlamışlar.

Yavuz Selim Camii cemaatı bütün bu faaliyetlerin yapılmasını sağlayacak parayı tedarik etmek için cami avlusunda özellikle hanımların el emeklerinin satıldığı kermesler yapmışlar. Böylece mahallenin hanımlarını da bütün bu faaliyetlere ortak etmişler. Bunlardan bir tanesine ben de denk geldim. Hem kaymakam ve hem de belediye başkanı da oradaydı. Satın aldıkları ile çorbaya bir tutam tuz da onlar attılar.

Sözün özü İslam, toplumun ıslah edilmesinde ve iyilik kültürünün oluşturulmasında büyük bir kolaylıktır. Ondan uzak duranlar kaybeder. Onun lezzetini ve kıymetini anlayanlar ise sudan sabundan bahaneler ile mutsuzluğa, karamsarlığa ve umutsuzluğa düçar olmak yerine gayretullaha yönelir ve elinden gelini yaparak hem kendisi mutlu olur hem de toplumu ıslah etmek için çabalar. Kalın sağlıcakla…

Yorum Ekle
Yorumlar (3)
Yusuf karakan | 28.10.2025 22:14
Vah Osman bey. Vah vah ki vah Osmanbey .bayram (hacı) bey Vehbi Koç un dedesi dir bu bir Vehbi kocda heryil fatih ......caminde cemaate zarf içinde ramazanda beşer bin dagittigini biliyorum.m.kemalin kayın pederide.laventen ailesi İzmir'de ramazanda as evi açıyordu zamanında.osman bey.sizin sahsinizda .bütün yazar .ve kanaat önderlerine haykırıyorum arun aleyküm......sizlerden davaciyim
Cebrail Köse | 28.10.2025 19:04
Bu yazının bir cümlelik bir özeti var: 'Bu yeni imam diğerlerinden farklı olarak cemaat ile yakın bir iletişim içerisinde bulunuyor.' Soru şu: İmam başka yere atansa bu işler devam edecek mi? Ya da başka camilerde de aynı maaşı alan imamlar var, bunların hangisi yapılıyor? Rabbim halimizi daha iyiye doğru tebdil edecek basiret ve cesaret versin inşallah. Bir kişi de iyi bir başlangıç ve örnektir.
Faruk | 28.10.2025 18:55
Eyvallah üstadım yüreğine sağlık