Bizim ülkemizde genellikle kendisini din ve şeriat karşıtı göstermeye çalışan laikler, Kemalistler belki de bu ülkenin en cahilleridir. Fazla okumayı sevmezler. Kendilerine öğretilen resmi bilgilerle ve belgelerle kendilerini belli bir zihniyeti korumaya adamışlardır. İki yüzlüdürler. Muhaliflerini bunlarla suçlayarak alt etmeye çalışırlar.
Her şey onlar içindir, demokrasi, cumhuriyet, laiklik, vb.. !
Bunlar Türkiye’nin ilerici geçinen takımıdır ve çağdaş yobazlığın şahikasında gezerler. Sorumsuzca , cahilce konuşmak bunların yegane sermayesidir. Hepsi cumhuriyetçi geçinir. Sorsan Cumhuriyeti bilmezler. Atatürkçü geçinirler Nutuk’a el sürmemişlerdir. Ama karşı çıktıkları kişiler ve grupları, cumhuriyet düşmanı, laiklik düşmanı, Atatürk düşmanı ilan etmekten çekinmezler. Kendi düşüncelerinde tam bir münafık tavır içerisindedirler..
Son yıllarda birazda siyasal kamplaşmanın artmasıyla insanların inanç ve düşünceye saygısı kalmamıştır. Aklına gelen kendince olumsuz her şeyi İslam’a ve Müslümanlara sövme ve aşağılama aracı olarak kullanmaktadır.
Sokakta bir Arap görürler hemen İslam ve Müslümanlara tan ederler. Atatürk’ün ülke için yaptığı günleri bahane ederler İslam’a, Müslümana küfrederler. Yobaz, gerici yaftası yapıştırırlar. İslam şeriatına sövmeyi ihmal etmezler. Sorsan şeriatı da bilmezler.
Kelime-i şahadet sözünü bir yerde görseler şeriat geliyor, hilafet geliyor çığlıkları ile hilafete, kelime-i şahadete söverler..
Sanki milli günler onlara aitmiş gibi onlar için İslam’a sövme, Müslümanları aşağılama günüdür. Hal bu ki bu ülkenin kurtuluş savaşında bunlara benzeyen hiç kimse yoktur. Kadınlar baş örtülü, çarşaflı ve erkekler sakallıdır … Bu çağdaşların ! Geçmişlerini karıştırın ataları dahil bu ülke için hiçbir şey yapmamışlardır..
Çağdaş sömürü ve emperyalist dünyanın koyduğu bütün günleri İslam’a inat olarak kutlarlar. Güya “Kadın hakları” günüdür. Modern batı kadınları yakacak kadar ileri gitmişken, bizdeki sekülerler bunu bile müslüman kadın aleyhine kullanacak kadar cahildirler. Hınçlarını çarşaftan, baş örtüsünden alırlar. Bunlar “Çağdaş değildir” diye. Sakallı bir Müslüman görürler, gericiliğini, yobazlığını bırakmazlar.
Diyanetin veya imamın bir hatasını görmeye görsün, mal bulmuş mağribi sarılır, sövgünün bini bir para.
Her yerde ve hepsi kul hakkı yerler ama Müslümanları kul hakkı yemekle itham edip söverler. Kul nedir, kul hakkı nedir onu bile bilmezler.
Allah’a kul musun desen, “onu karıştırma ben onun koyduğu kurallara inamam” deyip tan ederler sonrada onun koyduğu kul haklarından bahsederler.
Her gün içki içip, fuhşiyata yön verirler. İmam maaşının haramlığından bahsedip imama söverler. Bunlar, Yahudi’dir, Hristiyan’dır, Budist’tir vs. ama asla Müslüman değillerdir. Haması duyunca hemen Yahudi taraftarı kesilirler. Yahudi mallarını boykot edenlere karşıdırlar.
Çıplaklık, içki kumar, gayr-i meşru ilişkiler onlar için çağdaşlıktır. Bunların Sarhoşu, ayyaşı, çıplağı, sanatçı bozuntuları, hayvan sevicileri, hepsi çağdaş ve İslam düşmanlıklarını ilan edip kendilerinin ilerici olduğunu iddia çabasındadırlar.
Yüzlerce fuhuş yeri ve yüzlerce insan tecavüzle itham edilir. Hiç sesleri çıkmaz. Ama bu bir İslami kuruluş veya bir hacı , hoca tarafından yapıldığı yazılmışsa namus havarisi kesilip Müslümanlara her türlü sövgü için bunu fırsat bilirler.
Kadın hakları, seçme ve seçilme özgürlüğü deyip yırtınırlar. Bunların İslam’da olmadığını kinleriyle yaygarasını yaparlar. Ama hiçbir zaman, pavyonlarda satılan, randevu evlerinde otellerde satılan, genel evlerinde satılan vb. kadınlar onların hiç gündeminde yoktur. Bunlar onlara göre çağdaşlıktır. Yeter ki kadın örtünmesin!
Kadının satılması onlar için özgürlüktür. TV de sorulan bir soruda İsviçre’nin 1980 yılına kadar yetim, gayri-meşru doğmuş ana-babası alkolik veya ayrılmış veya fakir olan çocukların devlet tarafında açık artırmasını duyan bu zümre, “olamaz” çığlıkları attılar. Çünkü onlara göre bu Müslüman ülkelerde olmalıydı hal bu ki hiçbir zaman İslam ülkelerinde köle satışı olmamıştır.
Soru sorulanda şaşkınlığını gizleyemedi, “ama bunlar Avrupa ülkesi. Ortadoğu , Uzakdoğu'dan cevap gelseydi tamam derdim” deyip İsviçre’ye gittiğini ve orada güzel şeyeler gördüğünü belirtmeden de duramadı.
Okusa idi, kafasını bilgi ile doldursaydı özendikleri batılıların tarihinin kölelik ve katliamlarla dolu olduklarını görürlerdi . Ama olmaz öyle de olsa Müslüman ülkelerdir bunları yapanlar!..
Yahudi’ye, Hristiyan’a, Budizm asla söz etmezler. Çünkü özellikle Avrupa çağdaştır , kendileri de çağdaş ya (!).. İslam’a karşı olunsun da gerisi önemsizdir onlara göre…
Diyarbakır’da saf kürt, Artvin’de lazdır bunlar,
Her boyayla boyanır, fena cambazdır bunlar.
Din iman maskesiyle, haramla beslenirler,
İnsanlıktan bir haber; çünkü yobazdır bunlar… (Abdürrahim Karakoç)
Namaz bilmez, oruç bilmezler ama yeri gelince sizden daha fazla Müslüman olduklarını pervasızca ve bağırarak ilan ederler. Erkekçe çıkıp biz Müslüman değiliz de diyemezler. Hep iki yüzlü cevaplar. Böyle yapınca kendilerini gizlediklerini zannederler..
Ama artık kimse bunları yutmuyor. Yavaş da olsa uyanan Müslümanlar bunlara cevabı her sahada vermeye, çağdaşlıklarının, çıplaklıklarının ilkel kavimler yobazlığından daha alçak olduğunu yüzlerine vurmaya başladılar. Bu onları daha da kudurtuyor. Onlar gibi sövmeden, iftira atmadan Müslüman haysiyet ve onuruyla. Artık baskı devirleriniz bitti. Çağdaşlık, laiklik, Atatürkçülük vb. diye yaptıklarınızın hepsinin sahte olduğu ve zulüm için bunları kullandığınız gözler önüne serildi. Sahtekarlığınız, iki yüzlülüğünüz her gün biraz daha ortaya dökülüyor. Egemenliğiniz yıkılıyor. Eskisi gibi zulmedemeyeceksiniz. Tepede oturup gazel okuyamayacaksınız. Bu ülkenin halkı, gerçek sahipleri sizin yavuz hırsızlar olduğunuzu anlamıştır.
Artık milletin dinine sövüp sırtından size geçinme yok. Bu yazdıklarım aslında herkesçe malum. Sosyal medya bu tiplerin sövgü ve iftiraları ile dolu. Ancak bir şeyi de itiraf edeyim ki, bu İslam’a düşman olanlar Müslümanlardan daha dinamiktirler. Bu sadece bizim ülkemiz için değil her yerde.
Müslümanlar İslam’ın dinamizmini ortaya koydukları an bunlar kaçacak delik arayacaklardır.. Filistin de kurtulacak, MESCİD-İ AKSA da özgür olacaktır.
Laf yok artık, eyleme geçme zamanı geldi de geçiyor, politika değil (!), icraat zamanı...
HOCAM ŞEYHO DUMAN-CELAL SANCAR
06.12.2024
HTŞ’ye Humus yolu açıldı
06.12.2024
Hocam Şeyho Duman|Talip Özçelik
09.12.2024
ALİYA’DA HUKUK VE DÜZEN / Muharrem BALCI
11.11.2024
Hamza ER'le Derkenar..
11.11.2024
Taassup | Ümit Aktaş
12.11.2024
Yemen’den İsrailli kimya devine büyük darbe
15.11.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
CUMAYA GİTTİM GELECEĞİM ESRA DURU 06.12.2024
Suriye'de Neler Oluyor? YUSUF YAVUZYILMAZ 08.12.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
ÇAĞDAŞ HAÇLI SAVAŞLARININ YÖNTEMLERİ AYTEN DURMUŞ 13.11.2024
KUR’AN’A GÖRE HZ. PEYGAMBER YUSUF YAVUZYILMAZ 17.11.2024