Ankara Filistin Dayanışma Platformu, Ayşenur Ezgi Eygi'nin Batı Şeria'da katıldığı barışçıl gösteride İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu öldürülmesi üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın takipçisi olacaklarınıı söylediler..
Platform tarafından yapılan açıklamada: "Ayşenur’un şehadeti terörist İsrail’in bir suikasti sonucudur. Batı Şeria’da gerçekleştirilen barışçıl eylem bittikten 20 dakika sonra keskin nişancı kurşunuyla Ayşenur’a suikast yapılmıştır. Bu alçak suikaste karşı yapılması gerekenler bir hayli fazladır. Hala İsrail’e destek veren firmaların ürünlerini satanlar ve bu ürünleri satın alanlar Ayşenur’un katledilmesinde pay sahibi olmadıklarını kim ileri sürebilir? Ayşenur’un katilinin Türkiye’den giden boru hatlarıyla taşınan petrolü kullanarak arabasını çalıştırmadığını kim ileri sürebilir? Ayşenur'un katillerinin Türkiye İsrail çifte vatandaşı olan ve soykırıma katılan kimselerden olmadığını kim ileri sürebilir?" denildi.
Platform üyeleri, Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı, İsrail karşıtı ve ülkemizde siyonistlerin barındırılmaması yönünde sloganlar attı.
Binlerce insanı katleden siyonist rejimin bizzat gözeterek katlettiği Türkiye vatandaşı Ayşenur Ezgi Eygi'nin hukukun korunması ve katillerin tespit ve yargılanmasını teminen Ankara Filistin Dayanışma Platformu, bu süreci takip ettiklerini ilan etti.
Basın açıklamasında siyonist rejimin insanlığın tüm değer ve normlarına yönelttiği şiddete karşı bir vicdani direnç noktası oluşturmak tüm insanlığın ortak bir vazifesi olduğu belirtildi.
Basın açıklaması öncesi Hukukçu Kadınlar Derneği (HUKAD) Başkanı Av. Figen Şaştım, bir açıklama yaptı.
Ayşenur Ezgi Eygi bilinçli bir aktivist olarak Filistin'e gittiğini aktaran Şaştım, "İşlenen bu zulmün tüm insanlığın duyması gerekiyor. Ben onların sesi olmak için Filistin topraklarına gideceğim diyor. 'Velev ki benim canıma kıysalar bile. Eğer ben onları sesi olacaksam benim oraya gitmem gerekiyor.' Yani 'Ben feda olmaya talibim. Ben canımı feda etmeye talibim. Ben Allah'ın davası için şehid olmaya talibim' diyor." ifadelerine yer verdi.
Burada konuşan Hukukçu Kadınlar Derneği (HUKAD) Genel Başkanı Figen Şaştım, İsrail güçlerinin Filistin topraklarında soykırım uyguladığını, 40 binden fazla masum sivili katlettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Zulüm, işgalci İsrail devletinin kurulmasından beri Filistin topraklarında devam ediyor. Soykırımcı, işgalci, siyonist, barbar millete karşı tüm ümmeti, 57 İslam ülkesini ve bu İslam ülkelerinde yaşayan tüm kardeşlerimizi İsrail'e karşı birlik olmaya ve bu zulme karşı ses vermeye davet ediyoruz."
- "Vicdanları derinden yaralamaktadır"
Kudüs Bilinci Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Eminoğlu ise Eygi'yi öldüren kişinin İsrail tarafından gizlenmesinin muhtemel olduğunu belirtti.
"İsrail'in göstermelik yargılamalarla dünyaya demokrasi tiyatrosu oynayabileceğini" ifade eden Eminoğlu, "Göstermelik hükümler sonucunda Ayşenur'un katilinin Türkiye'de cezalandırılmasının önüne geçilmesi oldukça muhtemel. Bu haliyle güncel mevzuat Türk vatandaşlarına karşı işlenen suçlardan dolayı etkili bir koruma yöntemi sağlamamaktadır. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu madde 12'de gerekli değişikliklerin yapılması için gecikmeksizin harekete geçilmesi gerekmektedir." diye konuştu.
"Tüm çağrılara rağmen soykırıma katılan Türkiye-İsrail çifte vatandaşlarına karşı hukuki bir adım atılmadığını" anlatan Eminoğlu, "Türk Ceza Kanunu madde 13 uyarınca soykırım ve insanlığa karşı suçlara yönelik soruşturma dahi başlatılmamış olması vicdanları derinden yaralamaktadır." diye konuştu.
Eminoğlu, Ayşenur Ezgi Eygi'nin öldürülmesine ilişkin soruşturmanın takipçisi olacaklarını belirtti.
MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Av. Osman Yurt:"Ayşenur Ezgi Eygi ile ilgili Türkiye makamlarının soruşturma açmasını olumlu buluyoruz ve destekliyoruz"
Yapılan basın açıklaması sonrası MAZLUMDER Ankara Şube Başkanı Av. Osman Yurt da bir konuşma yaptı. Yurt, "Ayşenur Ezgi Eygi'nin Batı Şeria'da barışçıl bir gösteride silahsız ve saldırısız bir eylemde hem de eylemciler dağıldıktan sonra yapılan suikast ile ilgili Türkiye Cumhuriyeti makamlarının soruşturma açmasını olumlu buluyoruz ve destekliyoruz." dedi.
Platfom Adına Kudüs Bilinci Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mustafa Eminoğlu'nun Yaptığı Basın Açıklamasının Tam Metni:
Tarihin kırılma noktalarından birisi günümüzde Gazze’de yaşanmaktadır. Gazze’de taraflar yalnızca terörist İsrail ile Filistinli yiğitlerden ibaret değildir. Gazze’de mutlak kötülük ile o kötülüğe direnen erdemin savaşı yaşanmaktadır.
Bir tarafta İslam Hukukunun esirlere karşı merhametini yokluklar içinde uygulamaya çalışan yiğitler; diğer tarafta hamile kadınların öldürülmesiyle iki kişinin öldüğü sevincini yaşayan teröristler,
Bir tarafta tüm özgür insanları heyecanlandıran, küresel esaretten kurtuluşun müjdecisi olanlar; diğer tarafta tüm insanlığın kendisine hizmet etmesini düşünen ve bunu da tüm dünyadaki ticari hâkimiyetiyle sağlayanlar,
Bir tarafta hukuku ve ahlakı koruyanlar; diğer tarafta toprağın, yaşamın ve her güzel şeyin hırsızları olan katiller…
Mutlak iyi ile mutlak kötünün savaşı Gazze’de gerçekleşmektedir. Bizler inanıyoruz ki kötülük er ya da geç kaybedecek, zelil olacaktır. Tarih, siyonist soykırımcıların sahip olduğu kötülüklerin lanetle anılmalarıyla doludur.
Tam 348 gündür, mutlak kötülük İsrail tarafından tüm bebeklerin öldürülmesi hedefiyle yürütülen alçak soykırım devam etmektedir. Bu soykırımda kötüler pervasızca ortaya çıktığı gibi iyiliğin öncüleri de cesaretle ortaya çıkmakta tarihe isimlerini şerefle kaydettirmektedirler.
İyiliğin son öncüsü Ayşenur Ezgi Eygi’dir. Türkiye’nin yüz akı ve vicdanların sesi olmuştur. Ayşenur, Washington Üniversitesi Psikoloji ve Ortadoğu dilleri alanında eğitim görmüş, akademik başarılarıyla dolu hayatında kendisini iyiliğe adamıştır. Arakan, Myanmar ve Bangladeş’te gönüllü yardımları organize eden Ayşenur, en son gittiği Batı Şeria’da mutlak kötülüğe karşı iyiliğin yanında saf tutarken şahit ve şehit olmuştur. Allah, Ayşenur’un şehadetini kabul etsin, taksiratlarını affetsin.
Ayşenur, ümmet bilinciyle hareket eden bir gençlik lideriydi. "Wasat (Müslüman yardım kuruluşu), Allah’a tam bir teslimiyet içinde desteklemem gereken ümmettir. Birbirini dosdoğru yolda desteklemeye adanmış bir topluluktur" diyerek yaptığı ümmet tanımı tüm sivil toplum kuruluşlarının amacını, niyetini belirleyen bir ölçüt olarak yer alacaktır.
Ayşenur’un şehadeti terörist İsrail’in bir suikasti sonucudur. Batı Şeria’da gerçekleştirilen barışçıl eylem bittikten 20 dakika sonra keskin nişancı kurşunuyla Ayşenur’a suikast yapılmıştır. Bu alçak suikaste karşı yapılması gerekenler bir hayli fazladır. Hala İsrail’e destek veren firmaların ürünlerini satanlar ve bu ürünleri satın alanlar Ayşenur’un katledilmesinde pay sahibi olmadıklarını kim ileri sürebilir? Ayşenur’un katilinin Türkiye’den giden boru hatlarıyla taşınan petrolü kullanarak arabasını çalıştırmadığını kim ileri sürebilir? Ayşenur'un katillerinin Türkiye İsrail çifte vatandaşı olan ve soykırıma katılan kimselerden olmadığını kim ileri sürebilir?
Vatandaşlık bağı hukuki ve siyasi bir bağdır. Vatandaşa karşı yurt dışında yapılan her menfi eylem, doğrudan vatandaşı olunan devlete karşı yapılmış sayılması tarihi bir teamüldür. Ayşenur’un nezdinde Türkiye hedef alınarak bu alçak suikast işlenmiştir.
Yasalar uyarınca vatandaşa karşı yurt dışında suç işlenmesi halinde mahkemelerin yargılama yetkisi bulunmaktadır. Ayşenur’un şehadeti üzerine Türk Ceza Kanunu madde 12 gereği hukuki sürecin gecikmeksizin işletilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda Ayşenur'un şehit edilmesinden dolayı Adalet Bakanının soruşturma başlatıldığına, faillerin yakalanması için kırmızı bültenle yakalama kararı çıkartıldığına, ulusal ve uluslararası arenalarda sürecin takipçisi olunacağına ilişkin açıklamalarını Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak destekliyoruz. Soruşturmanın titizlikle sürdürülmesini ve hızlıca tamamlanarak yargılama aşamasına geçilmesini temenni ediyoruz. Zira geç gelen adalet, adalet değildir.
Önemle belirtmek gerekir ki; yurt dışında vatandaşa karşı işlenen suçların yargılanmasına ilişkin düzenlemelerde ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Türk Ceza Kanunu madde 12 kapsamında ceza verilebilmesi için failin Türkiye’de bulunması ve fail hakkında yabancı bir ülkede hüküm verilmemiş olması şartı bulunmaktadır.
Terörist İsrail yapısının suikasti gerçekleştiren tetikçisini gizleyeceği muhtemel olduğu gibi katilin ismi bir şekilde öğrenilse dahi Türkiye’de bulunmamasının yargılamayı engellemesi de oldukça muhtemeldir. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu madde 12’de yer alan failin yargılanması için Türkiye’de bulunması şartının kanundan kaldırılması gerekmektedir.
Yine terörist İsrail yapısı göstermelik mahkemelerle yargılamalar yaparak dünyaya demokrasi tiyatrosu oynadığı da bilinen bir gerçektir. Türk Ceza Kanunu madde 12’de yer alan düzenlemesinde “failin başka ülkede hüküm verilmemiş olması şartının” yer almasıyla İsrail tarafından yapılacak göstermelik hükümler sonucunda Ayşenur’un katilinin Türkiye’de cezalandırılmasının önüne geçilmesi de oldukça muhtemeldir. Bu haliyle güncel mevzuat Türk vatandaşlarına karşı işlenen suçlardan dolayı etkili bir koruma yöntemi sağlamamaktadır. Bu nedenle Türk Ceza Kanunu madde 12’de gerekli değişikliklerin yapılması için gecikmeksizin harekete geçilmesi gerekmektedir.
Son olarak Ayşenur'un katillerinin Türkiye İsrail çifte vatandaşı olan ve soykırıma katılan kimselerden olması oldukça muhtemeldir. Tüm çağrılara rağmen soykırıma katılan Türkiye İsrail çifte vatandaşlarına karşı hukuki herhangi bir adım atılmamış olması ve Türk Ceza Kanunu m. 13 uyarınca Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlara yönelik soruşturma dahi başlatılmamış olması vicdanları derinden yaralamaktadır.
Ayşenur'un katillerinin ve soykırıma katılan Türkiye İsrail çifte vatandaşlarının hesap vermesi için şehit Ayşenur’un deyimiyle “Birbirini dosdoğru yolda desteklemeye adamış” sivil toplum kuruluşları olarak tüm sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızı kamuoyuna ilan ediyoruz.
Pursaklar’da Ramazan | Osman Kayaer
19.03.2025
Mehmet Ali Başaran ile Derkenar..
17.03.2025
Ramallah Yönetimi İsrail’e Çalışıyor
13.03.2025
Orhan Göktaş ile Derkenar..
04.03.2025
dindar babalar ve oğulları! MUSTAFA AKMEŞE 14.03.2025
Darbe yok Macera var MEHMET ALİ BAŞARAN 19.03.2025
Osmanlı ve Milliyetçilik YUSUF YAVUZYILMAZ 17.03.2025
İlgili Anne Baba: Serap ve Rıza FEYZULLAH AKDAĞ 18.03.2025
DİNDARIN TRAJEDİSİ YUSUF YAVUZYILMAZ 01.03.2025
Can Avar -2- FEYZULLAH AKDAĞ 03.03.2025
Can Avar -1- FEYZULLAH AKDAĞ 25.02.2025
SURİYE GEZİSİ ARDINDAN! SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 21.02.2025