Ülkemizde bir çok konuda olduğu gibi, beslenme konusunda da alabildiğince bilgi kirliliği mevcuttur. Çünkü sağlık konusunda olduğu gibi, beslenme konusu da parça parça ele alınıp incelenmektedir. Genellikle gıda maddeleri küçücük biyokimyasal parçalarına kadar araştırılarak, buradan beslenme ve sağlık üzerindeki etkileri ile ilgili, kapsamlı ve kesin sonuçlara varmaya çalışılmaktadır.
Neticede çok çelişkili sonuçlar elde edilerek, “Aynı konuda, taban tabana zıt bilgileri aynı eğitime ve kültüre sahip, aynı unvanı taşıyan iki bilim insanının, ağzından, sık sık duymamız mümkün olabiliyor.”
Bunlara birde “Satacakları mamulün besin değerinden ziyade, raf ömrü, görüntüsü, pazar durumu ve satılabilirlik” gibi özellikleri daha önemli olan gıda satıcılarının “Yanıltıcı reklamları” ile bir kısım diyetisyenler hatta doktorlar tarafından verilen “Tutarsız bir biri ile çelişen tavsiye ve diyet programlarını” eklediğimiz vakit, insanımızın şaşkın, bıkkın ve çaresiz olması kaçınılmazmış gibi geliyor.
Halbuki yapılacak çok şey var. Sağlık harcamalarının (devlet eliyle ödendiği için) bedava olduğunu zannedip her türlü sağlık ve beslenme problemlerini Dr lara veya diyetisyenlere emanet etmek yerine, biraz emek verip kilo almamanın ve hasta olmamanın yollarını öğrenmemiz mümkün…
Gönlünüze göre bir gün geçirmeniz dileğiyle…
Ümit YURTKURAN