hocam, yıllardır ömrümüzü tüketti bu erkek hocalar.
adam senin karakterinle oynuyor olsa da aman karşı çıkma,
cennete gidemezsin diye diye ömrümüzü yediler.
arkadaşlarımızdan, dostlarımızdan ayırdılar, kocan izin vermezse annene bile gidemezsin diyerek. hakkımı helal etmiyorum.
geçen haftaki “eşimiz bizim neyimiz olur” başlıklı yazıma bir hanım okuyucu böyle not düşmüş yorum kısmına…
dost baştan söyleyeyim:
sözlerim dindarlık iddiası olan müslüman kesimedir.
adı müslüman olan kalabalıkların ailelerinde
kadın erkek sınırları birbirine girmiştir.
o hikaye ayrı bir hikayedir…
modern zamanların müslümanlarını en çok zorlayan konuların başında
kadın sorunu olduğunu söylesek yanlış olmaz.
seküler çevrelerin,
gavur diyelim isterseniz işte
islam dünyasındaki erkek egemen yaşam biçimi sorgulamaları ve
bu anlayıştan çıkan sayısız hak ihlalini dillendirmeleri ki haklı eleştirileri çoktur,
aynı zamanda
bizzat müslüman hanımlar dini ve haklarını öğrendikçe benzer sorgulamaya
gittikleri bir gerçekken
bunun karşısında kadınlara; “ayetler, hadisler varken, sayısız klasik tefsir alimleri ve günün youtuber hocaları da böyle diyorken
ne yapalım iman edeceksiniz, kaderiniz buymuş’’ demek
veya modern seküler dünyaya;
“siz esas kendinize bakın kadına şiddet ve hak ihlali sizde daha çok”
mahcup bir eda ile savunmaya girilmesi ve daha önemlisi geçiştirilmesi malumunuzdur.
yüzyılların biriktirdiği sürdüğü gelenek haline dönüşmüş uygulamaların sözde dinle desteklenmesi
bunu çağlar boyunca aziz kitabın sanki dediği buymuş gibi bir ön kabulle okuma ve
tekrar etme söz konusu olunca etkisi ve derinliği artıyor.
binyıl önce farklı coğrafya ve kültürün alimi olan ve sebebi gayreti
o günün sorunlarını çözmeye kendini adayan ilim erbabının (Allah onlardan razı olsun)
sözü, tefsiri sonuçta kişisel bir yorumken
kuşaklar boyu tek gerçek gibi aktarılması
sorunların çözülmez bir şekilde birikmesine sebep oluyor.
özellikle klasik tefsirlerin erkeğin kadın karşısında varoluşsal üstün olduğu
görüşü kabul etmeleri
evet sadece tefsir işte, yorum yani…
kişi yaşadığı hayatı aziz kitaba onaylatma çabası yeni bir hal değil be dost
insan işte...
bu ihmal öyle devasa bir sorun olarak karşımıza çıkıyor ki
erkek egemen yaşam biçimini kaynaklanan sorunları
sanki kuran metninin sebebi gibi bir anlayış getiriyor.
o zaman şöyle diyelim;
aziz kuranın ve peygamberin bu konuyla ilgili
ailede erkek ve kadın görev ve sorumluluklarına söylediklerinin toplamına
ancak bütüncül bakmakla
“müslüman aklını” inşaa etmek mümkün
ben bu konu özelinde,
yoruma açık her konuda
tombaladan çeker gibi birkaç ayet veya hadislere bakmanın,
daha önemlisi hadisi metin tahlili için kur’anın rehberliğine sunmayı ihmal etmenin
müslümanca düşünme inşaasına büyük zararlar verdiğine inanıyorum.
insanın tarifinde cinslerin birisinin eksikliği insanın tarifinin eksikliğidir.
kadın ve erkek müstakil bir varlık olarak aynı malzemeden yaratılmış ve
Allah tarafından bire bir muhatap kabul edilmiştir.
bu kadının bir insan olarak Allah'a karşı muhataplığı ertelenemez ve
eksiltilemez ve yok edilemez.
örnek olsun;
kadının anne baba ve akrabalarına olan ilgisi ve sorumluluğu müslüman bir birey olarak
evlenince düşmez.
nasıl namazı, haccı, kurbanı, zekatı yani tüm emredilen ibadet ve ahlaki davranışlar evlenince kalkmıyor ise
kadının, ebeveynlerine, abisine, ablasına, yakın akrabalarına ziyaret veya
anne babasına ihtiyarlayınca bakma sorumluluğu,
evlilik öncesi veya sonrası meşru olan dostlarıyla görüşmesi,
kendi akli, dini, ruhi ve bedensel kişisel gelişimi
eşinin insafına falan terk edilemez.
erkek olanın kur’anda “kavvam” olduğunun işaret edilmesi
üstünlük olduğu için değil,
sorumluluk göstergesi açısından bir izahtır.
reis olmak demek
hizmetkar olmaktır be dost.
fazilet üstünlüğü kesinlikle yoktur.
ökkeş sözü aldı
ne diyordu aziz kitap;
“Allah katında en değerli/en üstün olanınız Allah’a karşı en çok saygılı olanınızdır.” (Hucurat, 49/13)
ha! işte, o zaman
eşimiz neyimiz olur? derseniz;
insan olmakla eşit
ayrı cinsler olması nedeniyle sorumlulukları farklı
ve
evlilikte eşler arası muhabbeti var eden Allah'ın
“gönle düşürdüğü” kişidir, desem…
en azından benim anladığım işte…
paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!
HOCAM ŞEYHO DUMAN-CELAL SANCAR
06.12.2024
HTŞ’ye Humus yolu açıldı
06.12.2024
Hocam Şeyho Duman|Talip Özçelik
09.12.2024
ALİYA’DA HUKUK VE DÜZEN / Muharrem BALCI
11.11.2024
Hamza ER'le Derkenar..
11.11.2024
Taassup | Ümit Aktaş
12.11.2024
Yemen’den İsrailli kimya devine büyük darbe
15.11.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
CUMAYA GİTTİM GELECEĞİM ESRA DURU 06.12.2024
Suriye'de Neler Oluyor? YUSUF YAVUZYILMAZ 08.12.2024
Ecel ve Ölüm SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 05.12.2024
ÇAĞDAŞ HAÇLI SAVAŞLARININ YÖNTEMLERİ AYTEN DURMUŞ 13.11.2024
KUR’AN’A GÖRE HZ. PEYGAMBER YUSUF YAVUZYILMAZ 17.11.2024