metrika yandex
  • $32.47
  • 34.81
  • GA18240

PARALEL İHANETİN SONU

Dr. MEHMET SILAY
13.07.2022

Türkiyede Fetullah Gülen, Diyanet İşleri Başkanlığı İl müftülüklerine bağlı sıradan bir Vaiz bir devlet memuru iken bir anda hangi orijinal eseriyle yahut topluma sunduğu nesilleri kurtaracak hangi proje ve yol haritasıyla şöhrete kavuştu?

Oryantalistler-Müsteşrikler Başta Türkiye olmak üzere bütün İslam toplumlarında kendini yenileyemeyen durağan zihinlerle, daha çok kırsal kesim insanını duygusal propaganda silahıyla avlamayı başarıyorlar. Gençleri ailesinden koparmayı hatta onlara karşı tavırla yetiştirmeyi beceriyorlar.

Propaganda yapılıyor yıllardır. Fetullah Gülen, Büyük bir alimdir, Bediuzzaman gibi bir Müceddittir, Bir Allah Dostudur, o kainat imamıdır. O ne derse ne yaparsa doğrudur ve haklıdır. Çoluk-çocuklarını Fetullah hocanın okullarına veya dersanelerine öğrenci ve öğretmen olarak vermiş, kendilerine bu okulda görev ve değer verilen gençler ve aileler için Fetullah Gülen tartışılamaz.  Çoğu kırsal kesim insanı, Ufuksuz ve Ufku sınırlı kitleler tarafından ona Biad edilmiş, teslim olunmuştur. Üzerinde düşünülmez, düşünülmemelidir. Oysa biat ve itaat yalnız Allah'a ve Resulünedir.

SON KULLANMA TARİHİ DOLANLAR

Ahmet Taşgetiren, CIA’ya ait olan bu projenin üç tabaka olduğunu görür; İhanet, Ticaret ve İbadet bilinci içinde Paralel örgüte bağlananlar.  İstediklerine inanıyorlar,  Cumhurbaşkanı, Başbakanı dinlemiyorlar. 

Peki büyük ağabeyleri akl-ı selim sahibi Hüseyin Gülerce’nin açıklamalarını dinliyorlar mı?

Tarihte Hasan Sabbah ve Haşhaşiler böyle doğdu. Kadıyanilik ve İngiliz mezhebi olan Vahhabilik  Müslümanların içinden bir parça kopardı. Fetullah Gülenin ölümünden belki Elli yıl sonra bu eçhel-i cühela topluluğun içinden Amerikanın kurguladığı gibi –Allah korusun- bir parça kopabilir.   

Allah şifa versin, uzmanların teşhisi: Narsist ve Obsessif Sendromlu bir hastanın ne derece kullanışlı olabileceği onları ilgilendirmez.  Fakat engin bir teslimiyet içinde yukarda dinine, vatanına ve milletine ihanet edenlere aşağıda hizmet edenler ihanete ortak olurlar.    

Gülen CIA ve MOSSAD için bir markadır.

1997 yılında Amerikan istihbaratı-CIA,  Fetullah Güleni açıktan oyuna dâhil etti. Onu Amerikaya getirdi ve CIA merkezinin yanındaki eve yerleştirdi.

Netanyahu, pardon Fetanyahu 18 senedir Amerikada yaşıyor. 

İstihbaratlar kullandıklarını ortadan kaldırırlar, CIA için de deşifre olan bu Kâinat imamı- Mistik Paranoya’nın deşifre olduktan sonra son kullanma tarihi dolmuştur.

Gülen, bugün 25 Milyar dolarlık bir serveti kontrol ediyor. Hiç kimse de bu paranın kaynağını ve nereden geldiğini bilmiyor. Himmet seanslarıyla bu kadar para biriktirilemez.

Gülenin Amerika dışında açtığı okullar şimdi birer birer kapatılıyor. İlk kapatılan 2006 yılında Rusya'daki Tolerans eğitim kurumları oluyor. KGB’nin istihbaratıyla Türk Okulları kapatıldı ve 12 öğretmenin Rusya'ya girişi yasaklandı. Ülkeler Gülen Cemaatının varlığının kendi ulusal güvenliklerine tehdit olduğunu, CIA’nın ortak operasyonlarında kullanıldıklarını tespit ettiler ve ifade ettiler.

CIA, Türkiye'de Gülen markasıyla büyük bir medya ağı kurdu. Polis teşkilatına, Adalet bakanlığına, Yargıtay, danıştay, sayıştay ve askeri alanlara sızdılar. Kırıkhanda ve Adana otobanında MİT tırlarına müdahale ancak Telawiwde yapılabilirdi. Türkiyeyi dünyada teröre yardım ediyor suçlamasıyla karşı karşıya getirdiler. Polis ve askeri istihbarata da sızan Gülen militanları ancak üst aklın –ABD’nin- yönettiği ihanete alet oldular. Şimdi yargıda hesap veriyorlar. Ayrıca iki hâkim, yetkilerini aşarak harakiri yaparcasına tutukluların tahliyesiyle yine devlet erkine meydan okudular. Ancak haşhaşilerin daileri-fedaileri böyle bir eyleme kalkışabilirdi. 

Amerikada Gülen, Yahudi lobisince destekleniyor. Hatta Gülenin en büyük destekçisi Yahudi lobisidir.

Netanyahu pardon Fetanyahu 18 senedir Amerikada, Pensilvanya eyaletindeki Malikanesinde yaşıyor.

Daha önce yani seksen yıldan beri MİT, CIA’nın CIA da MOSSAD’IN kucağındaydı. Bizi istedikleri gibi informe ediyor ve yönlendiriyorlardı.  Elhamdulillah son on yılda bu kelepçeler kırıldı. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti evlatları arasından Hakan Fidan gibi yetenekli, soylu ve sadık kahramanlar yetiştirdiği için iftihar etmelidir. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan MİT’i ve Türkiyeyi Amerikan kontrolünden çıkardı.  Erdoğanın “Van Minut!” la başlayan- İsraile karşı sert tutumu ve emperyalistlere karşı omurgalı duruşu halkımız tarafından desteklendi fakat Gülen tarafından eleştirildi. Fetullah Gülen bir güç zehirlenmesiyle o meşhur bedduasıyla sahneye çıktı ve Erdoğanın Ortadoğunun terörist Devleti İsraile karşı sert çıkışını eleştirdi.

Mavi Marmara gemisi yardım örgütü gençlerle birlikte kuşatılan Gazze’ye insani yardım için ve Uluslararası sularda gidiyordu. Dokuz yardım elçisi genç katledildi.

Fetullah Gülen hiç utanmadan ve Allahtan korkmadan Siyonistlerden yana konuştu.

“Bölge otoritesi 0lan İsrailden izin alınmalıydı!”

“İnsanları cepheye sürmemek lazım!”

Bir yıl sonra İsrail, Mavi Marmara gemisinde yaşanan olay ve dokuz TC vatandaşının katli konusunda özür diledi ve tazminat ödeyeceğini resmen beyan etti.

Gülen tekrar katillerden yana konuştu.” Sözümün arkasındayım!” dedi.

CİA ve GÜLEN GEZİ TERTİBİNE KARIŞTI   

Seçilmiş hükümeti yıkmak için üst akıl tarafından tertiplenen Gezi Protestolarına cemaat adamlarını soktu. CIA’nın kontrolündeki Gülen cemaati ve militanlar bu fırsatı değerlendirmeye kalktılar. Türkiyeyi karıştıran ve halkın huzuruna kastedenlere karşı net tavır alan Başbakan Erdoğan’a aynı anda Amerika ve Avrupa basını “Diktator” dediler. Onu el kaideyle teröristlere yardımla itham ettiler.

Paralel ihanete bağlı medya organları üzerinden yalan propaganda ve dezinformasyon başlatıldı hala ve ısrarla devam ediyor. Allahın verdiği aklını kullanamayan donanımsız ve saftorik cahiller bu yalanlara teşne oluyor. Zaman, Taraf, Gözcü, Bugün, stv ve diğerleri devlet aleyhine zehir kusuyorlar.

CIA’nın bir projesi olan Fetanyahu yönetimindeki Paralel ihanet şebekesi adana baskınıyla MİT’i itibarsızlaştırmaya kalktı fakat kendileri aklı başında halk nazarındaki güven ve itibarlarını kaybettiler.

Paralel ihanetin, militanize olan cemaat mensupları Türkiyenin sosyal ve ekonomik istikrarına karşı tetikçi olarak kullanılmıştır. Cemaat içindeki bir gurup uluslararası sermayeye hizmet ediyor. Gezi protestolarında hainlikleri bir kere daha deşifre oldu.

Yüzyılın projeleri olan ve gerçekten Türkiye'ye çağ atlatan Kanal İstanbul, 3. Havaalanı, 3. Boğaz Köprüsü ve Hızlı Tren’e karşı durdular. Bununla anlaşılıyor ki; Cemaat Finans Kapitalizmin arkasındaki MOSSAD+CIA’ya hizmet ediyor.

İstikbalimiz ve torunlarımızın yarınları Devletimizin kaderiyle ortaktır. Bizlere yakışan millete, devlete ve imanımıza sahip çıkmaktır.  

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş