Bu söz aslında “fıkıh: kişinin lehinde ve aleyhinde olan şeyleri bilmesidir” şeklindedir ve büyük imam Ebu Hanife’ye aittir. Biz bu ilkeyi ondan ödünç alarak siyaset için kullanacağız. Çünkü önümüzde çok kritik bir seçim var. Ve bu seçim herkesin olduğu gibi bu web sitesinin okuyucularının hayatını da derinden etkileyecektir. Aslında insanların büyük çoğunluğu kararını vermiş. Bu seçimin öncekilerden farkı kararsızların az olmasıdır.
Bu web gazetesinin okuyucuları büyük çoğunlukla dini hassasiyeti olan insanlar. İslam anlayışları ve Müslümanlıkları farklılık arz etse de kendilerine kimliği sorulduğunda “Müslüman” olduklarını söylerler.
Şimdi, bu girizgahtan sonra konuya dönecek olursak kendi lehimize icraatlar yapabilecek adayı seçebilmek için akıl yürütme ve değerlendirme yapmalıyız. Bunun için önce kimliğimizi tanımlamış ve hangi içtimai nefs (toplumsal yapı) içinde yer aldığımıza karar vermiş olmamız gerekir.
Ama önce şunu söyleyelim. “Kim gelirse gelsin, benim için fark etmez” diyorsanız yapacak bir şey yok. Zaten siz, en baştan lehinize ve aleyhinize olan şeyleri bilmek istemediğinize ve edilgen (mef’ul) biri olmayı kabullenmişsiniz demektir!
Eğer aleyhinize değil de lehinize işler yapacak birini tercih etmek için düşünmeye karar vermişseniz ilk yapmanız gereken şey cumhurbaşkanı adaylarına bakarak aralarında bir mukayese yapmaktır. Zaten Muharrem İnce’nin muhalefetin baskılarına dayanamayıp adaylıktan çekilmesi işinizi iyice kolaylaştırdı. Çünkü mukayese etmeniz gereken sadece iki kişi kaldı. Kılıçdaroğlu ve Erdoğan.
Sözünü ettiğim mukayeseyi hangi bakımlardan yapacağınıza ilişkin bir söz söylemeyeceğim. Herkes kendi zaviyesinden bunu kolayca yapacaktır. Lakin burada bir zorluk var. Kılıçdaroğlu tek başına bir aday değildir. O kendisi ile aynı haklara sahip 6 kişi adına adeta sözcülük yapan biridir. Yani Kılıçdaroğlu, 6 kişinin ortak kararlarını uygulayacak biri. Bu nedenle altılı koalisyondan zuhur edecek ortak kişilik ile Erdoğan’ı mukayese etmeniz gerekecektir ki bu da gerçekten zor bir iş…
İşte tam burada Yusuf aleyhisselamın zindandaki arkadaşlarına söylediği şu sözü hatırlamak faydalı olacaktır. “Ey zindan arkadaşlarım tefrika içindeki rabler mi daha hayırlıdır yoksa kesin karar verici olan tek bir Allah mı?” (Yusuf 39) Şu ayeti hatırlamak da karar vermenizi kolaylaştıracaktır. “Alemlerde Allah’tan başka ilah olsaydı fesada uğrardı.” (Enbiya 22)
İkinci olarak yapmanız gereken adayların asabiyesine bakmak ve burada da bir değerlendirmede bulunmaktır. Asabiye dediğimiz şey, liderin etrafında toplanmış seçimden sonra yönetimde görev alacak kişilerin ortak özellikleridir.
Erdoğan tarafında bulunanlar, eskilerin sağcı diye tabir ettikleri milliyetçi, mukaddesatçı, gelenekçi, muhafazakar ve dindar insanlardan müteşekkil. Aralarında farklılıklar olmasına rağmen çatışmaya sebep olabilecek büyük ayrılıklar yok. Lakin Kılıçdaroğlu tarafı böyle değil. Kemalisti, türkçüsü, kürtçüsü, marksisti, dinlisi, dinsizi, cinsiyetsizi, liberali ve kapitalisti, kısaca ne ararsan var. İktidar olmaları halinde aralarında büyük çatışma alanları ortaya çıkacaktır. İktidarı alabilmek için bir araya gelmeleri zorunlu olan bunca farklı kesimin erk söz konusu olduğunda bir çatışmaya gireceklerinde şüphe yoktur. Çünkü iki farklı görüşün aynı anda fiiliyata geçirilmesi mümkün değildir.
Kılıçdaroğlu’nun asabiyesinin bir özelliği daha var. Onlar daha şimdiden intikam için baltalarını bilemeye başladılar bile. Sürekli hesap sormaktan, haklarını almaktan ve cezalandırmaktan bahsediyorlar. Onların bu tutumu cumhuriyet tarihi boyunca mağdur edilmiş ve en son 28 Şubat kıyımından geçirilmiş dindar insanların bir kez daha mağdur edileceğinin en önemli göstergesidir.
Son olarak, iki adayın peşine düşen kitleleri de mukayese etmelisiniz.
Siz, geneli fakir, gariban ve mazbut insanların sezsizce sevinmelerine mi şahit olmak istersiniz, yoksa fakirlik edebiyatı yapan zengin semtlerin şımarıklarının sabaha kadar içerek tepinmelerini ve keleşlerini ateşleyerek zafer naraları atan Kandilin katillerini mi sevinirken görmek istersiniz?
Ey arkadaş, bu seçimde yarışan iki gerçek aday var. Hangisi senin ve mensubu bulunduğun kesimin lehine işler yapacaksa onu tercih et. Ve maalesef zihnindeki ideal aday, gerçek dünyada var olmadığı için seçime giremiyor.
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tel Aviv'de operasyon
01.10.2024
İran, İsrail'i Vurdu
01.10.2024
Husiler, ABD SİHA'sını düşürdü
01.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
Allah Var! Gam Yok! AHMET SEMİH TORUN 01.10.2024
my body my decision MUSTAFA AKMEŞE 03.10.2024
İktidar ve Toplum YUSUF YAVUZYILMAZ 05.10.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024
SEVGİLİ AYŞENUR MÜSAADEN OLURSA… ESRA DURU 12.09.2024