Anfidap Gazeteciler Gününde Gazze'de Şehit Edilen Gazetecileri Andı

ANFİDAP, 10 Ocak “Çalışan Gazeteciler Günü’nü” , “Gazze’de Görevi Başında Katledilen Gazeteciler” diye adlandırarak Gazze’de Şehit edilen gezetecileri anmak ve İsrail’i protesto etmek amacıyla Güvenpark’ta Gazeteci ve Yazarlarla birlikte anma etkinliği düzenledi.

Ankara Filistin Dayanışma Platformu, 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı hareketinden bugüne Gazze’de Gazetecilik görevini yürütürken Şehit olan 220 Gazeteci’yi anmak ve bu katliama sebep olan İsrail ve ABD’yi ve destekçilerini protesto etmek için Güven parkta Basın açıklanası gerçekleştirdi.

Basın açıklamasını Platform adına Gazeteci Tayyar Tercan okudu.

Daha sonra Gazeteciler Fadime Özkan, Kemal Öztürk, Serdar Arseven, Zahir Elbek  ve HÜDA PAR Basından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yunus Eminoğlu konuşma yaptılar.

Basın açıklamasının metni:

Ülkemizde her yıl düzenlenen DÜNYA ÇALIŞAN GAZETECİLER GÜNÜ münasebetiyle yaptığımız basın açıklamasına hoş geldiniz.

Gazze’de soykırımın 461. Günü…  Siyonist İsrail, Gazze’de insanlığı yok etmeye devam ediyor. İsrail, Gazze’de yaşayan her canlıyı katlederken, aslında bütün insanlığın vicdanını, hukuk ve adalet duygusunu, merhametini masumiyetini ve insan olmaya dair taşıdığı her değeri arsız ve hayasızca en vahşi şekilde gözlerimizin içine baka baka yok ediyor.

Geçen yıl yine aynı yerde Filistin’de katledilen 112 gazetecinin aziz hatıralarını onurlandırmak için dünya çalışan gazeteciler gününü, “Dünya çalışırken Katledilen gazeteciler günü” olarak tarihe not düşüyoruz demiştik.

Aradan geçen bir yılda katledilen gazeteci sayısı 202, yaralı gazeteci sayısı 399, esir gazeteci sayısı ise 43 oldu. Gazze’de gazeteciler bilinçli şekilde hedef gözetilerek öldürülüyorlar.  7 Ekimde bu yana neredeyse her gün bir gazeteci yaralandı, her iki güne bir de bir gazeteci öldürüldü.

En son geçtiğimiz hafta, Gazze'nin orta kesiminde yer alan Nusayrat Mülteci Kampı'na yönelik saldırıları takip eden 5 gazeteci işgalci ordu tarafından katledildi.

İsrail sadece gazetecileri öldürmekle kalmıyor. Gazetecileri susturabilmek için önce ailelerini hedef alıp öldürüyor. Görevini yapmaya devam eden gazeteciler hedef gözetilerek öldürüldüklerinde aile fertlerinden birçoğu zaten öldürülmüş oluyor.

Filistinli gazeteciler hayatları ve aileleri tehdit edilirken ve her türlü ekipman eksikliklerine rağmen, İsrail soykırımını ve işlediği savaş suçlarını dünyaya duyurmaya devam ediyorlar. Siyonistlerin uzun yıllardır dünyaya “mağdur edilmiş demokrat bir halk”  diye pazarladığı İsrail’in, aslında ne kadar vahşi, insanlıktan çıkmış bebek katili işkenceci bir işgalci olduğunu dünya, ağır bedeller ödeyerek fedakarca görevlerini yapan gazeteciler öğrendi.

Gazze’de neredeyse gazeteci kalmadı. Aynı doktorlar gibi, aynı öğretmenler, öğrenciler, yardım görevlileri, yazarlar, şairler akademisyenler, sanatçılar gibi…

Geçen sene 10 Ocakta 112 gazeteci şehit edilmişti. Bu gün itibariyle 202 gazeteci şehit edildi. Geçen sene öldürülen ve kayıp insan sayısı 29 bindi. Bu gün itibariyle 68, 336. Geçen sene öldürülen çocuk sayısı 10 bindi. Bu gün itibariyle 17841.  Öldürülen kadın sayısı 7 bin kadındı. Bugün 12298. Görevi başında öldürülen doktor ve sağlıkçı sayısı 326 idi. Bu gün itibariyle 1069. Açlıktan 44, soğuktan donarak  8 bebek öldü…

Bu insanlar birer rakam değil. Her biri, ailesi eşi anası babası çocuğu sevdikleri olan birer insan…

Siyonist İsrail o kadar pervasız ki, bir doktoru hasta ve yaralıları tedavi ettiği için öldürüyor, bir gazeteciyi haber yaptığı için. Bir ambulansı yaralı taşıdığı için, bir yardım görevlisini ihtiyaç sahibine yardım götürdüğü için vuruyor… En kötüsü ise, çocukları, masum birer melek olan çocukları Siyonist keskin nişancıların skor artırmak için özellikle baş ve göğüslerinden hedef alarak öldürüldüğü bir soykırım alanı Gazze…

Gazze’de 202 gazeteci öldürüldü. Dünyada basın özgürlüğü naraları atarak birçok ülkeye ders vermeye kalkan Batı’dan doğru düzgün bir tepki bile verilmedi.

Gazetecilerin doğrudan hedef alınarak öldürülmesi uluslararası hukukun tüm normlarına aykırıdır. Evet ama artık uluslararası hukuk, kadın ve çocukların dokunulmazlığı, hastane mabet doktor yardım
görevlisi ambülans şehirlerin alt yapısını hedef almak gıda su ilaç tedarikini engellemek, soykırıma karşı yapılan uluslararası sözleşme gibi, dünyaya karşı Batının diline pelesenk ettiği her değerin İsrail soykırımı karşısında unutulduğunu görüyoruz.

Batı’nın, insani, vicdani, hukuki ve sistem olarak dünyaya savunup sunabileceği hiçbir değer kalmamıştır. İsrail Gazze’de yapmaya devam ettiği soykırım ile kendisini destekleyen Batı’yı da insanlığın lanetle anacağı kara listesine dahil etmiştir.

Gazeteciler olarak bizler, meslektaşlarımıza yapılan katliamı kabul etmiyor bunun yanında bu soykırıma destek olan, görmezden gelen ve engellemek için adım atmayan egemen dünyanın iki yüzlü tavrını da kınıyoruz.

İsrail’in gazeteciler başta olmak üzere bir halkı topyekün katletmesine cüret veren, uluslararası toplumun tepkisizliğidir.

Gazeteci olmanın ötesinde ise, bizler insanız. Neredeyse bir buçuk yıldır her türlü savaş hukuku, insani ve vicdani değer ayaklar altına alınarak yapılan bu soykırımın durdurulması için harekete geçilmesini istiyoruz. Özellikle Türkiye olarak soykırıma katılan ve destek olan Siyonist çifte vatandaşların cezalandırılmasından başlayarak, insanlık katili İsrail vahşetini durduracak adımların bir an önce atılmasını bekliyoruz.

Bu şartlar altında bu günü Gazze’de şehit edilen gazetecilerin anısına, dünya çalışırken katledilen gazeteciler günü olarak anıyor katledilen gazetecilere Allah’tan rahmet diliyoruz.