metrika yandex
  • $38.3
  • 41.73
  • GA25250

Haberler / Sivil Toplum

ABD Dışişleri Bakanı Blinken Ankara'da Anfidap tarafından protesto edildi

13.12.2024

Ankara Filistin Dayanışma Platformu tarafından Amerikan Büyükelçiliği önünde yapılan eylemde “Katil ABD Filistin’den defol”, “Katil ABD Suriye’den defol” sloganları atıldı.

İşgalci siyonistlerin, Gazze’de gerçekleştirdiği soykırımın ortağı ve destekçisi ABD'nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın Ankara’ya gelmesini protesto etmek için bir araya gelen Ankaralılar, basın açıklaması yaptı.

İşgalci siyonistlerin soykırım ortağı ABD'nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken'i "Ankara'da Görmek İstemiyoruz!" sloganıyla Gazze'de siyonist işgalcilerin katliamlarına açıkça destek veren, bizzat operasyonlara katılan ABD'nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Ortadoğu'daki son gelişmeler üzerine görüşmelerde bulunmak üzere Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanını ziyaret etti.

Gittiği her yere kan ve gözyaşından başka bir şey götürmeyen ABD Dışişleri Bakanı "katil Blinken'ı Ankara'da görmek istemiyoruz." demek için Ankaralılar, Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) öncülüğünde ABD Büyükelçiliği önünde toplandı.

Burada ABD'nin Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın, Ankara'ya gelişi protesto edilerek basın açıklaması yapıldı.

Basın açıklamasını okuyan Ankara Filistin Dayanışma Platformu adına Araştırma Kültür Vakfı (AKV) Ankara Şubesi Yönetim Kurul Üyesi Bahattin Mert, "7 Ekim 2023'ten bu güne Gazze’de ne yazık ki tarihte eşi benzerine az rastlanır bir yıkıma, kıyıma, caniliğe, soykırıma şahit oluyoruz.  Bu soykırımın askeri, ekonomik ve siyasi destekçisi yani kısacası hamisi konumunda olan ABD’nin Dışişleri Bakanı Blinken resmi temaslarda bulunmak üzere ülkemize geldi. Neredeyse coğrafyamızı 100 yıldır kan gölüne çeviren ABD’nin ülkemize gelişinden elbette hayır ummuyoruz. ABD sadece son 20 yıla baktığımızda Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da perde arkasından destekle Filistin’de ve başka coğrafyalarda sayıları milyonları geçen ölümlerin doğrudan failidir. Bu ziyaretten hoşnut olmadığımızı kendisinin ve temsil ettiği ulusun ellerinin kanlı olduğunu gittikleri her yere kan ve gözyaşı götürdüklerini ifade ediyor ve bu ziyareti protesto ediyoruz." ifadelerine yer verdi.  

"Nasıl ki Baas diktası son bulduysa, siyonist zülüm de son bulacaktır"

Açıklamasının devamında Mert, "Bunun yanında hayrın ve şerrin nöbeti gece ve gündüz gibi birbirini takip eder. Tarihi süreçler ve devirler terazinin kefeleri gibi belli zaman dilimlerinde inip kalkarlar. Bölgemizde yaşanan sevindirici hadisler ışığında baktığımızda ABD’nin ve siyonist şer nöbetinin sonuna yaklaştığını görüyoruz. Bu hadiseler bizlere bir kere daha zulmün ilelebet payidar olmayacağını göstermiştir. Cani siyonist işgalcilerine sesleniyor ve diyoruz ki hemen yanı başınızda olanlara bakıp akıbetinize pay biçebilirsiniz. Suriye’de nasıl mücahitler Allah’ın yardımıyla zafere ulaşmışlarsa çok yakında Gazze’deki mücahitlerimizin de zafere erişeceklerine inanıyoruz. Nasıl ki Baas diktası son bulduysa, siyonist zülüm de son bulacaktır. Suriye’nin yiğit direnişçilerin ifadesinde kendini bulduğu gibi Aksa Tufanı ile HAMAS’ın Filistin topraklarında başlattığı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi Suriye topraklarının özgürleşmesinde ilham kaynağı olmuştur. İnanıyoruz ki, tarihte birçok kez olduğu gibi özgür Şam, özgür Kudüs’e giden yolun anahtarıdır. Şam ile Kudüs, Filistin ile Suriye toprakları Beytülmakdis’tir. Şam’ın kurtuluşu Kudüs’ün kurtuluşunun gören gözler için işaretidir. Kudüs’ün kurtuluşu ise tüm beşeriyet üzerindeki siyonist şeytani tahakkümün yıkılması ve tüm insanlığın kurtuluşu demektir. Şam ile Kudüs’ün kaderi birdir, tektir, ortaktır." dedi.

"İzzetli, kahraman Suriye ve Filistin halklarının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur"

Açıklamasının sonunda Mert, "Son olarak bir asır evvel ellerinizde cetvelle masa başından sınırlarımızı tayin ettiğiniz gibi, Suriye’de de türlü sosyal mühendisliklerle, tarihin ve coğrafyanın dayattığı gerçeklere rağmen kirli hesaplar peşinde olduğunuzun farkındayız ve bunu toptan reddediyoruz. siyonist çetenin Lübnan’da ve devrimden sonra Suriye’deki emperyal heveslerini de reddediyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası Suriye Devrimi’nin kemale ermesinin en mühim şartlarından olduğunu düşünüyoruz. İzzetli, kahraman Suriye ve Filistin halklarının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur! Suriye’nin ve Filistin’in yiğit evlatlarına, mücahitlere selam olsun! Gazze’den Halep’e, Hama’ya, Humus’a, Şam’a direnişe selam olsun! Yaşasın nehirden denize Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye!" şeklinde konuştu.

AÇIKLAMANIN TAM METNİ:

Bismillahirrahmanirrahim

Bedenen burada olduğu halde gönlü aklı daima Kudüs’te Gazze’de olan, Kudüs’ün Gazze’nin tıpkı Halep gibi Şam gibi özgür olacağı günlerin hayalini kuran, gözyaşı döken, dua eden, sabırla ve namazla Allah’tan yardım dileyen büyüklerim, genç kardeşlerim ve değerli basın mensupları

7 Ekim’den bu güne Gazze’de ne yazık ki tarihte eşi benzerine az rastlanır bir yıkıma, kıyıma, caniliğe, soykırıma  şahit oluyoruz.  Bu soykırımın askeri, ekonomik ve siyasi destekçisi yani kısacası hamisi konumunda olan ABD’nin Dışişleri Bakanı Blinken resmi temaslarda bulunmak üzere ülkemize geldi. Neredeyse coğrafyamızı 100 yıldır kan gölüne çeviren ABD’nin ülkemize gelişinden elbette hayır ummuyoruz. ABD sadece son 20 yıla baktığımızda Afganistan’da, Irak’ta, Libya’da perde arkasından destekle Filistin’de ve başka coğrafyalarda sayıları milyonları geçen ölümlerin doğrudan failidir. Bu ziyaretten hoşnut olmadığımızı kendisinin ve temsil ettiği ulusun ellerinin kanlı olduğunu gittiklere her yere kan ve gözyaşı götürdüklerini ifade ediyor ve bu ziyareti protesto ediyoruz.

Bunun yanında hayrın ve şerrin nöbeti gece ve gündüz gibi birbirini takip eder. Tarihi süreçler ve devirler terazinin kefeleri gibi belli zaman dilimlerinde inip kalkarlar. Bölgemizde yaşanan sevindirici hadisler ışığında baktığımızda ABD’nin ve Siyonist şer nöbetinin sonuna yaklaştığını görüyoruz. Bu hadiseler bizlere bir kere daha zulmün ilelebet payidar olmayacağını göstermiştir. Cani Siyonist işgalcilerine sesleniyor ve diyoruz ki hemen yanı başınızda olanlara bakıp akıbetinize pay biçebilirisiniz. Suriye’de nasıl mücahitler Allah’ın yardımıyla zafere ulaşmışlarsa çok yakında Gazze’deki mücahitlerimizin de zafere erişeceklerine inanıyoruz. Nasıl ki Baas diktası son bulduysa Siyonist zülüm de son bulacaktır.

Suriye’nin yiğit direnişçilerin ifadesinde kendini bulduğu gibi Aksa Tufanı ile Hamas’ın Filistin topraklarında başlattığı özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi Suriye topraklarının özgürleşmesinde ilham kaynağı olmuştur. İnanıyoruz ki, tarihte birçok kez olduğu gibi özgür Şam, özgür Kudüs’e giden yolun anahtarıdır. Şam ile Kudüs, Filistin ile Suriye toprakları Beytülmakdis’tir. Şam’ın kurtuluşu Kudüs’ün kurtuluşunun gören gözler için işaretidir. Kudüs’ün kurtuluşu ise tüm beşeriyet üzerindeki siyonist şeytani tahakkümün yıkılması ve tüm insanlığın kurtuluşu demektir. Şam ile Kudüs’ün kaderi birdir, tektir, ortaktır.

Son olarak bir asır evvel ellerinizde cetvelle masa başından sınırlarımızı tayin ettiğiniz gibi, Suriye’de de türlü sosyal mühendisliklerle,  tarihin ve coğrafyanın dayattığı gerçeklere rağmen kirli hesaplar peşinde olduğunuzun farkındayız ve bunu toptan reddediyoruz.  Siyonist çetenin Lübnan’da ve devrimden sonra Suriye’deki emperyal heveslerini de reddediyoruz. Suriye’nin toprak bütünlüğünün muhafazası Suriye Devrimi’nin kemale ermesinin en mühim şartlarından olduğunu düşünüyoruz.

İzzetli , kahraman Suriye ve Filistin halklarının zalimlere karşı verdiği mücadele onurumuzdur! Suriye’nin ve Filistin’in yiğit evlatlarına, mücahitlere selam olsun! Gazze’den Halep’e, Hama’ya, Humus’a, Şam’a direnişe selam olsun! Yaşasın nehirden denize Özgür Filistin, Yaşasın Özgür Suriye!

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş