Allah, daha ikinci vahyinde peygamberine şöyle demişti:
“Biz senin üzerine ağır bir söz yükleyeceğiz.”[1]
Gerçekten de bu söz çok ağırmış. İslam, insanın sırtına konan sıradan bir yük değilmiş. İnsanların çoğu onu işittiklerinde, aslandan ürkmüş yaban eşekleri[2] gibi ilahi sözün ağırlığı yüzünden kaçıyormuş meğer. Ben, insanların İslam’dan uzaklaşmasına, kendi çıkarına olan sözlerden bu denli kaçmasına bir türlü anlam veremiyordum. “Neden insanlar bu kadar nankör?” diye hayret ediyordum. Şimdi anlar gibi oluyorum.
Üniversite yıllarından arkadaşım, rahmetli Şef[3] derdi ki:
“Bugün yine dert severliğim üzerimde, sevincime diyecek yok.”
Meğer dert, Allah’ın insanın omzuna koyduğu o sözmüş. Dünyanın bütün yükünü tek başına omuzlamaya kalkan insanlar, varlıklarını bu dert sayesinde hissediyorlarmış. Hayatın anlamını, meğer o dertte buluyorlarmış.
Bu söz öyle ağır ki insanın sadece kendisiyle ilgilenmesine izin vermiyor. Bütün bir dünyanın yükünü omuzlarına boca ediyor. Hani Hz. Ömer[4] demişti ya:
“Dağ başında bir kuzuyu kurt kapsa hesabı benden sorulur.”
İşte böyle hissetmek ne zormuş.
Afganistan’ı Ruslar işgal eder, derdi bize düşer.
Çin’in Ye’cûc ve Me’cûc’ü Türklere zulmeder, feryadı bizden çıkar.
İran’da Şah, insanlara işkence eder, kasveti bize çöker.
Saddam, Kürtleri zehirli gazla boğar, iniltisi bizden yükselir.
Amerika Irak’ı işgal eder, milyonlarca insanı öldürür; yükü bizim belimizi kırar.
Suriye’de Esed milyonlarca masumu katleder; ahı bize düşer.
İsrailoğulları Filistin’de müminleri diri diri toprağa gömer, Ashâb-ı Uhdûd gibi işkenceden geçirir; batılılar alkış tutar, dünya seyreder, bizim bağrımız yanar.
Sudan’da insanlar birbirini kırar, derdi bizi alır.
Rusya Ukrayna’yı işgal eder, kasveti bize çöker. Epstein sabileri şehvetperestlerin önüne atar bizim gözümüz kan ağlar.
Yanı başımızdaki insanlar Allah’ın hidayetini terk edip Şeytana uyduğunda, üzülen yine biz oluruz. Daha dün “Allah, peygamber, kitap” diyen insanların bugün “deist oldum, agnostik oldum” demeleri bizi kahreder.
Gerçekten çok ağırmış o söz.
Elimizden bir şey gelmez. Gücümüz kötülükleri yenmeye yetmez. Kendileri için çalışanları zalim, zulmedenleri ise kurtarıcı sananlara hakikati anlatmak ne zormuş. O sözün ağırlığından sırtımız kamburlaşıyor, belimiz kırılıyor, dizlerimizin bağı çözülüyor.
İnsanlara İbrahim’i[5] hatırlatmak, Musa’yı[6] anlatmak ne zormuş.
Pavlus’a[7] kanmış insanlara gerçek İsa’yı[8] tanıtmak ne zormuş.
Yahu Mevlüt Hoca[9], neden bize Arapça metin diye Kur’an okuttun? Diyelim ki okuttun… Neden bizi dertten derde salacak Mekki Sureleri seçtin? Senin yüzünden doya doya öğretmenlik yapamadım.
“Sen, çocuklara Kur’an okutarak onları saptırıyorsun” dediler ve sürgün ettiler. O sözün ağırlığı yüzünden sanayide çaycılık yaptım, kendi öğrencilerimin portakal bahçelerinde amelelik ettim. Senin yüzünden DGM’de yargılandım, kitabım toplatıldı. Beni elinde çay tepsisi ile görünce müftü olacak diye okutan babamın dünyası karardı.
Birader, bu nasıl bir sözmüş!
Her kötülüğün vebali sanki benim boynuma dolanıyor.
Her zulmün panzehiri sanki bendeymiş gibi oradan oraya koşmaya kalkıyorum. Buna garibin gücü yeter mi? Ne mümkün!
Geriye dertlenmekten başka ne kalıyor?
Söylesene Şef, sen bu ağır söz yüzünden mi “dert sever” olmuştun? Bu yüzden mi azaların işlemez olmuştu? Sen aramızdan vakitlice çekip gittin. Ağır söz yine bize kaldı.
Vesselam.
[1] İnnâ senulkî ‘aleyke kavlen śekîlâ(n) Müzemmil 5
[2] Müddesir Suresi 50. ayeti
[3] Prof. Dr. Hasan Bacanlı, geçen sene rahmetli oldu.
[4] Üçüncü halife, Radiyallahu anh
[5] Aleyhisselam
[6] Aleyhisselam
[7] İsa aleyhisselamın tebliğini bozarak onu ilahlaştıran Yahudi asıllı kişi.
[8] Aleyhisselam
[9] A.Ü.İ.F’inde Arapça dersinde bize Mekki Sureleri metin olarak okutan rahmetli Mevlüt Güngör hocamız.
Neden tesadüf olarak okunamaz?
24.12.2025
Naman Bakaç ile Derkenar...
02.12.2025
FİKİR, İLKE VE DURUŞUN ÇİLESİ|MUSTAFA AYDIN
11.12.2025
Barzani, Cizre'de ağırlandı
01.12.2025
RAHATSIZ MI OLDUNUZ? SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 26.12.2025
Kalemin Dansı, Göstergenin Oyunu ZEYNEP YÜCEL 24.12.2025
yola iz olanlar hz ebu bekir MUSTAFA AKMEŞE 26.12.2025
Özgürlük, Din ve Siyaset YUSUF YAVUZYILMAZ 27.12.2025
BOŞANMALAR NEDEN ARTMAKTADIR? AYTEN DURMUŞ 27.12.2025
yola iz olanlar; hz aişe… MUSTAFA AKMEŞE 19.12.2025