metrika yandex
  • $34.85
  • 36.67
  • GA21150

Haberler / Yorum - Analiz

YALANLARI ALKIŞLAMAK/CAVİT OKUR

11.02.2021

İnsanı Allah yaratırken en güzel şekilde yarattığını ve onu halifelik sorumluluğu ile yer yüzüne gönderdiğini, aynı zamanda yaratılıştaki güzelliği ve masumiyeti bozmayacak doğru yolu da gösterdiğini ifade etmektedir yüce kitabında. Allah özellikle kitabında bir şeyi insan için yarattığını belirtmektedir; Özgürlük.

Emir ve yasaklara uyma hususunda neticesine katlanmak kaydı ile herkes özgürdür. Seçtiği yol yanlışda olsa doğruda olsa Allah ona müsaade etmiştir.

Kişinin şahsiyetinin oluşması, kulluktaki durmu için bu özgürlük şarttır. Allah imtihan için bir hayat verdiğini belirtiyor. Bunun içinde özgürlük şarttır. Yani özgürce düşünebilirsiniz, özgürce inanabilirsiniz ve özgürce davranabilrsiniz. Tabiki neticesine razı olmak kaydıyla. Çünkü Allah inandığınızın ve ona göre yaptığınız davranışların sizi nereye götüreceğinide bildirmiştir, yani Allah haşa bu yönleri ile insana tuzak kurmamış, bildirmediği bir şey husundada imtihanda etmemiştir.

İnsanları inanç bakımından Mü’min, Kafir ve Münafık diye ayrılır. Davranışları ile Ahlaklı Ahlaksız, İyi ve  kötü diye nitelendirilir. Bu ayrım ve nitelendirmeler esasında sahib olunan bu davranışlarla ortaya çıkmıştır. Bu nitelendirmeler baktığımızda; katıksız olarak Allah'ın Rabliğine iman etmiş, her durum ve davranışınızda O'nun ilkelerine, O'nun rızası doğrultusunda sahip çıkmışsanız siz mü’minsiniz. Eğer başta Allahın Rabliğini, O'nun tekliğini açık açık inkar etmişseniz Kafirsiniz. Yok eğer mümini görünce ben sizdenim, kafiri görünce ben sizdenim demiş ve kalbende Allah'ın ilkelerine iman etmemişseniz münafıksınız.

Kuranı açıp baktığımızda, Allah'ın inanın dediklerine başta Allah'a ve ahiret günü olmak üzere inanan, namaz , oruç ve diğer ibadetlerini yerine getiren, Kur'an'daki emirlere uyan ve yasaklarından kaçınan ve bununla ahlaklanan kişiye Mü’min, Allah'ı tamamen inkar eden, O'na ortak koşan, onun Rabliğine inanmayan, kendine göre yeni yeni tanrılar edinen ve bu doğrultuda inanç ve düzen kuranlarada kafir, kısaca iki yüzlü, özü sözüne uymayan, içi kafir olup dışını Müslüman gibi sunmaya kalkanlarada münafık dendiğini görürüz. Şunu diyebiliriz, bu üç terimde birer inançtır ,onları tamamlayanda o doğrultuda yapılan davranışlardır.

İnsanın davranışlarını düzenleyen düşünceleridir. Eğer düşüncenizde faydalıyı zararlı,  zararlıyı faydalı telakki etmişseniz - ki küfür ve nifakta bu çoğunluktadır – bu aynı şekilde davranışlarınıza yansır. Ama düşüncelarinizde ben her şeyde faydalı olanı yabmalıyım dersenin o zaman buda davranışlarınıza yansır. Gerçek anlamda mümininde davranışı buna uygundur.

İslami anlamda düşündüğümüzde her üç grupta kendini 'ben neyim' diye sorgulayarak, arayarak, doğru yolu bulabilir ve bu yolda kalabilir.

Genel anlamda ahlâkı da bu inanç grublarına göre sınıflandırabilirz. Kişinin, kendine , ailesine ve topluma karşı yaptığı her şeyi güzel ahlak, tam tersinide çirkin ahlak olarak görmemizde bir sakınca yoktur.

Farz ibadetleri bir kenara bırakırsak, bunları terki söz konusu değildir. Mümin nasıl olmalı? Yalan söylemeyen, kimseyi kandırmıyan, namusa, haram mala göz dikmeyen, fakirin, yetimin , mazlumun hakkını gözeten, en yakınından gelse bile kötülüklere, haksızlıklara karşı çıkan, adaletsizliklere taraf tutmayan, adil olan, verdiği sözde duran, kendisine yapılmasını istemediği şeyi başklarına yapmıyan ve daha birçok şeyler Kur'an'da sayılmıştır.

Kafirlere gelince.. Onların bir çok zulum yaptıklarını zina , livata gibi ahlaksızlıkve sapkınlıklara daldıklarırnı, iktidarlarının devamı içi ana karnındaki çocukları bile  öldürdüklerini, insanları dinlerinden dönmedikleri için ateşe atıp yaktıklarını, yerine göre kendilerini tanrı ilan ettiklerini (Firavun ve Nemrut gibi),yerine göre para ve makamı ilah edindiklerini (Karun ve Haman gibi),yerine göre ağaçtan, taştan vb şeylerden ilahlar yaptıklarını ve bütün bunlarıda kurdukları ceberut,zalim, tağuti düzenleri iktidarda tutmak için yaptıklarını , onların sıfatlarınında bunlar olduğunu bize bildirir.

Münafıkları kafirler içinde zikretmekte bir sakınca yoktur sanırım .Onları kafirlerden ayıran inançları değil iki yüzlü davranışlardır.

Bu iki grubunda yegane amacı sadece inkar değil, hak ve hakikatı böylece örterek zulüm düzenlerini devam ettirmektir.

Neticeye gelince bu üç grup insanlık tarihi boyunca vardır.Bu günde bu devam etmektedir. Peki biz kime benziyoruz veya suskunluğumuz , kabullerimiz, eylemlerimiz kime benziyor. Kendilerince dini toplumdan kovup kiliseye hapseten Hristiyan dünya,dinsizliği kendine rehber edinen çin ve rusya,en büyük put tapıcısı Hindular ve yeryüzünün en büyük karıştırıcısı ırkçılığı din edinmiş Yahudiler ilk akla gelenlerdir. Kur'an'da ki kafir tanımındakilerin eylemleri ile aynıdır. Tabiki kimliğinde Müslüman yazan adıda Müslümanca konulmuş bir çok kafir ve münafık bulmakta mümkündür. Ahlaken Hristanlaşmış veya Yahudileşmiş birçok İslam düşmanıda.. Makamları, parayı, nefsini, kibrini,düşüncesini hizibini, partisini, grubunu, cemaatini vb. put edinenleride.

SAZLAR AYNI SAZ TELLER DEĞİŞİR

YUMRUK AYNI YUMRUK ELLER DEĞİŞİR.

Kısacası kafiride, mü’minide, münafığıda kalbimizde ve çağımızda arayalım. Sözünde duran ayağını islamda sabitlemiş müslümanlar olalım..

Kendimizden başlıyarak ,yanında yürüdüğümüz, beraber olduğumuz, arkasından  gittiğimiz kim olursa tek doğru olan ilahi doğru ile sorgulayalım.Konuştuğumuzunda, verdiğimiz sözünde bir anlamı olsun.

Zulüm, adaletsizlik, ahlaksızlık, eşitsizlik, her türlü günah ve haramlar alenen işlenirken, liyakatsızlık ehliyetsizlik geçer akça iken ve neler neler varken.

Yalanı ve yalan yere alkış tutmayı bırakalım. Unutmayalım ki,  kendimizi düzeltmeden başkasını, İnsanı düzeltmeden de dünyada hiçbir şeyi düzeltemeyiz.

VESSELAM……

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş

Her Taraf - Türkiyenin habercisi