Geçenlerde İmam Hatip Orta Okulunda çalışan Uğur hoca anlattı. “Bugün bir arkadaşım bana uğradı, epeydir görmemiştim. Bir müddet sohbet ettikten sonra ona hangi kitapları okuduğunu sordum. Bana, sanki sen hala kitap mı okuyorsun dercesin, 20 yıldır hiç kitap okumadığını söyledi. Bu arkadaş öğretmen, şaşırdım. Böylece arkadaşlığım da, dostluğum da bitmiş oldu” dedi.
Gezmeye çıkmış bu insan, gezi parası hariç oturduğu lokantada, kaldığı yerlerde en az 2-3 bin TL para harcayan bu insan,150-250 TL’lik bir kitap okumuyorsa bu insan “okunmuş”(Dertsiz, gamsız, ermiş!) değilse nedir? Hayvanlar gibi karnını doyurup ruhunu aç bırakıyorsa bu insan , şayet insansa ayakta durabiliyorsa, ancak “okunmuş olmakla veya muafiyetle ” durabiliyor demektir!.. Ya da hayvan misali güçlü iç güdüleri ile yolunu bulmakta ya da kökü kurumuş bir kütük gibi yaşamaktadır.
Eskiden “ben dedemden el aldım, babam bana okudu” diye bazı kişiler kendindeki farklılıkları, okumuşluklarını (Neredeyse Seçilmişliklerini) ortaya koyarlardı. Bunlar azdı. Ama şimdilerde kitap okumadan “okumuşluk” ile ortada dolaşan, derdi insanlık olmayan çok kimse var.
Bırakalım kitabı bu ölçüler bize gösterir ki internet okumaları bile bitmiştir. Kitapsız bir topluma doğru hızlı bir koşuş vardır. Ellerindeki üniversite diplomaları ile cahilliklerini ortadan kaldırdıklarını zanneden okunmuşlar..
Bunlar sadece bir grup için söz konusu değil. Kendini bir grup, bir cemaat veya bir düşünce içinde konuşlandıran herkes için bu geçerli. Artık bir davadan söz etmekte zorlaşıyor. Sanki bütün görevleri sistemi aşındırmamak veya tamir etmek. Dert yok, tasa yok, aşk hiç yok..
Bu okunmuşlar haykırıyor: ”Yaşasın Kemalizm, Yaşasın Irkçılık, Yaşasın neme lazımcılık.”
28 şubat post modern darbe aynı zamanda çoğunluğun gönlündeki modernist yaşamı da beraberinde getirdi. İntikam almaya çalıştıklarını söyleyenlerin, muarızlarına bir tek açıktan teşekkür etmedikleri kaldı.
Her şeyi (haramı, haksız kazancı, kul hakkını) meşrulaştıran “muhafazakar STK’lar” bile halinden memnun. Sendikalar ve Siyaset zaten 28 şubatı görmezden gelme/yok sayma noktasındalar!
Baksanız ya Filistin - Filistin diye sokağa çıkan ve haykıran, oradaki soykırım ve cinayetlerden rahatsız olan, onların acılarını hisseden , 85 milyonda ne kadarız ?
Hodri meydan, akıllıca, ilmi olarak/okuyarak bir savaşa var mıyız? Biz dergilerle, kitaplarla büyüdük. Savaşımız hep bilerek oldu. Belki biraz deli idik, biraz militanca idik. Ama biz davamıza aşıktık. Deliliğimizde, militanca davranışlarımız da aşkımızdandı . Biz peygamberin davranışlarını bu okunmuşlarla tartışmaz ve tartıştırmazdık bile . Ebu cehil bile ahlakına bir tek söz söylememişken bu okunmuş/çağdaş Ebu Cehiller kim ki ben onlarla peygamberimi tartışayım? Hayatları zina ile geçen bu çağın müşrikleri ve münafıklarını mı dinleyeceğiz?
Ama siz kaynak gördüğünüz eserlerden bu gibi uydurma haberleri temizlemezseniz , bu “okunmuş müşrikler ve münafıklar” bu tip konuları hep gündeme getirecek ve siz de tartışıp günlerinizi heba edeceksiniz. Benim bu tip konuları ortaya atanlar için bir tek cevabım var. “Hey çağın müşrikleri, münafıkları ve de zeniler; siz kimsiniz. Size ne. Sizin gibi ahlaksızlara mı kaldı benim peygamberimi, benim şeriatımı yargılamak..”
Bu ülkedeki kadar başka yerde İslam düşmanı olmadığını biliyoruz ve bunların bütün ilişkilerinin de öteki İslam düşmanları ile olduğunu da biliyoruz.
Bizim hayatımız kitaptı, kitabımızdı, “okunmuş” değildik… Okunmuşlarla da değildik. Kurbanla nefsimizle hesaplaşır, Allah’a yaklaşır, kurban cinayettir diyen Çıfıtları hiç ciddiye alamazdık. Bilirdik ki onlar İslam düşmanıdır. Yeryüzündeki zulümlere karşı hiç sesi çıkmazdı bu Çıfıtların, dönmelerin, Filistin’de olduğu gibi..
Elhasıl-ı kelam 20 yıldır eline kitap almamış öğretmenlerin ve onların yetiştirdiği okunmuşlardan kurtulmaktır belki kurtuluş..
Ebu Ubeyde: Nasrallah'ın yasını tutuyoruz
28.09.2024
HİZBULLAH'IN FİLİSTİN SINAVI | HAZIM KORAL
28.09.2024
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024