Mazlumder:Kudüs'ün Trump tarafından Siyonist İşgalin Başkenti İlan Edilmesi Kabul Edilemez !

Yapılan Basın Açıklaması Şöyle:

1917'de, batılı himayeci devletlerin gözetiminde başladığı günden bu yana Filistin'in Müslüman ve Hıristiyan halklarına ölüm ve yıkımdan başka birşey getirmeyen Siyonist işgalin, 1967 ile Doğu Kudüs'e genişlemesi ve 1980'de işgal meclisi Knesset tarafından Kudüs'ün başkent ilan edilmesi, sonuçları itibarıyla küresel bir çatışmayı tetikleyeceğinden, İsrail'in geleneksel hamileri ABD ve Birleşik Krallık tarafından bile şimdiye kadar kabul edilmemiş bir oldu bitti idi. Böyle olduğu için ABD ve Birleşik Krallık dahil bugüne dek hiç bir devlet, başkentlerde olması gereken büyükelçiliklerini Tel Aviv'den Kudüs'e taşımadı.

ABD'nin çiçeği burnunda başkanı Trump, hem seçim kampanyası sürecinde hem de seçildikten sonra bir kaç defa altını çizerek Tel Aviv'deki ABD elçiliğini Kudüs'e taşıyacağını açıkladı. Şayet taşıma işi gerçekleşir ise, bu, Kudüs'ün İsrail'in başkenti olduğunun ABD tarafından kabulü demek olmanın yanı sıra gerek BM gerekse de ABD tarafından şimdiye dek bu işgalin gayrı meşruluğuna dair geleneksel politikanın terk edilmesi de demek olacaktır. Ayrıca bu tutum, 1967 savaşında İsrail tarafından gerçekleştirilen Golan Tepeleri'nin ve Doğu Kudüs'ün işgalinin uluslararası camia tarafından şimdiye dek gayrı meşru ilan edilmesine dönük haklı tutuma büyük bir darbe olmanın yanı sıra Filistin sorununun çözümsüzlüğe mahkum edilmesi ve yaygın çatışmaları körüklemesi de demektir.

Obama'nın, giderayak, 2016'nın son günlerinde, BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail'in Batı Şeria'da yasadışı Yahudi yerleşim yerleri inşa etmesini kınayan tasarıyı İsrailin ve Trump'ın tüm baskılarına rağmen veto etmemesi ve son basın toplantısında açıkça İsrail'in ırkçı politikalarını eleştirmesi karşısında Trump, İsrail yönetimini teskin ederek 20 Ocak'a kadar sabretmelerini ve sonra tüm politikalarıyla arkalarında duracağını söyledi. Trump'ın, İsrail'i, tüm kıyıcılıklarına rağmen her koşulda destek vereceğini ima eden bu yaklaşımı, küresel barışa ciddi bir tehdit niteliğindedir.

ABD'nin yeni yönetimini, bu sorumsuz davranıştan vazgeçmeye, Golan ve Doğu Kudüs'ün işgali ve Batı Şeria'da yasadışı Yahudi yerleşimleri dahil Filistin sorununda doğru yerde durmaya davet ediyoruz.

Bu vesileyle MAZLUMDER olarak, 1917'de Balfour Deklerasyonuyla Filistin topraklarında resmen başlatılan işgalin 100. yılını, 2017'yi, Filistin yılı ilan ettiğimizi belirtiriz.

MAZLUMDER Genel Merkezi