Haberler / Sivil Toplum

Filistin için Ankara’da sabah namazı sonrası STK'lar bir araya geldiler..

15.10.2023

Mazlumder, İHH, İMH, Safa Vakfı, Özgür-Der, Medeniyet Vakfı, Şehir ve Medeniyet, Yedi Hilal, Önder, Asma Köprü, İFAM, Umran Hareketi ve Vahdet Vakfı'ndan oluşan Ankara'daki STK'lar bu Sabah Namazı sonrası Hacı Bayram Camii'inde bir araya gelerek İsrail'in Filistindeki katliamlarını ve işgali kınayıp , Filistin Halkına destek verdiler.. Basın açıklaması okuyan grup daha sonra dua edip ayrıldılar.

Ankara’da birçok Sivil toplum kuruluşunun katılımıyla Hacı Bayram-ı Veli Camii önünde Filistin için dua ve basın açıklaması gerçekleştirildi.

Sabah namazında Hacı Bayram-ı Veli Camii’nde buluşan Filistin dostları, namazdan sonra cami avlusunda toplanarak “Filistin’e destek, Siyonizme lanet” içerikli sloganlar attı.

Programın açılış konuşmasını Hertaraf Yazarı ve İMH Ankara Yönetim kurulu üyesi Eyüp Medet gerçekleştirdi.

Eyüp Medet konuşmasında; tüm sözlerin anlamını yitirdiği bir zamanı yaşadığımızı belirterek buna rağmen gururlu oldukalrını ve kardeşlerimizin en zor şartlar altında bile bir çıkış yapabileceğini görmüş olmanın sevincini yaşadıklarını ifade etti.

Medet, sözlerine şöyle devam etti: " İman varsa imkan vardır sözünün gerçekliğini bir kez daha yaşıyoruz.

Öfkeliyiz gözümüzün önünde cereyan eden vahşete fiili olarak müdahale edememenin orada kardeşlerimizin yanında olamamanın öfkesi içerisindeyiz.

Küffarın tek millet olduğunu tüm unsurlarıyla bir kez daha görmenin öfkesi içerisindeyiz.

Bunca vahşeti görmezlikten gelen reel politik beyanlar ile günü geçiştiren politikacıların söylediklerini duymanın öfkesi içerisindeyiz.

Tüm insani değerleri ve hatta insanlığın katledildiğini hiç görmeyen görmek istemeyen insan müsveddelerinin beyanlarını dinlemenin öfkesi içerisindeyiz.

İçinde yaşadığımız bu toplumda pervasızca zulmün yanında olduğunu beyan etmekten çekinmeyen kişilerin varlığını görmenin öfkesi içerisindeyiz.

Sıkıntılıyız; gözümüzün önünde yıllardır kardeşlerimizin vahşice öldürülmesine şahitlik etmenin sıkıntısı içerisindeyiz.

Haber izlemekten nefret ediyoruz her defasında vahşetin zirvesini seyrediyoruz.

Yaşanan bu vahşete karşı toplumsal tepkimizin hem nitelik hem de nicelik açısından yetersizliğini görmenin sıkıntısı içerisindeyiz.

Müslümanların parçalanmışlığını birlikte iş tutabilme kabiliyetini her geçen gün biraz daha yitirmiş olduğunu görmenin sıkıntısı içerisindeyiz.

Ümitliyiz

çünkü kâfirler güruhu dışında hiç kimse Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez.

Bugün sabahın bu saatinde kardeşlerine dua edebilmek için bir araya gelmiş olmanın bizlere yeni imkanlar oluşturabileceği umudu içerisindeyiz.

Görüyorsunuz ki Filistin'deki kardeşlerimiz bizi diri tutuyorlar Kudüs bizi birleştiriyor. Onlar Filistin deki kardeşlerimiz Cihad ediyorlar. Biz de üzerimize düşeni yapacağız inşallah.

Bugün bizlere onlar için dua, İnsani Yardım, malı ile destek düştü. Yarın beki başka imtihanlar.

Hazır olacağız İnşallah."

Eyüp Medet'in konuşmasından sonra SAFA Vakfı Genel Başkanı Mehmet Kalkan ile Ögür-Der adına Şair Ali Emre, selamlama konuşması gerçekleştirdiler. İFAM adına Yusuf Ziya Mermertaş ise Filistin için dua etti.

STK'lar adına Basın açıklamasını Şehir ve Medeniyet Derneği Başkanı Aziz Oğuzhan Karaman yaptı. Karaman'ın açıklaması sık sık işgalci İsrail'i lanetyelen sloganlarla kesildi.

Aziz Oğuzhan Karaman yaptığı açıklamada; Dünya'nın 7 Ekim sabahı farklı bir güne uyandığını, uzun soluklu bir ölüme zorlanan Gazze'nin yiğit evlatlarının esarete son vermek ve yaşanan soykırımı dünyaya duyurmak amacıyla İsrail ve işbirlikçilerinin beklemediği bir anda İzzetli Aksa Tufanı harekâtını başlattığı ifade etti.

Karaman , dün yalnızca sapanla taş atabilen direnişçiler, bu operasyonla siyonistlerin kalplerine korku saldığını, Filistinli kardeşlerimizin ümmet adına bir tarih yazdığını, Gazze'nin Çanakkale ruhuyla direndiğini, HAMAS'ın, İsrail’in teknolojiisini aşılabilecğini, İsrail'in yenilebileceğini dünyaya gösterdiğini belirtti.

Aksa Tufanı, hiç tartışmasız büyük bir zaferdir olduğunu söyleyen Aziz Karaman: "Bu zafer; Umudun, sabrın, direnişin ve imanın karşısında dünya müstekbirlerinin zavallılığının resmidir. Buradan Hacı Bayram Camiinin avlusundan yüksek sesle bir kez daha ifade ediyoruzki Andolsun! Bu vahşi savaşı başlatanlar döktükleri kanda boğulmadıkça bu hesap kapanmayacak. İşgal sona ermedikçe, işgalciler defolup gitmedikçe İsrailliler rahat uyuyamayacaklardır. Başkenti Kudüs olan Filistin devleti kurulmadan Kudüs özgür olmadan ortadoğuda barış ve huzur hakim olmayacaktır. Unutmayalım ki Filistin özgür olmadan Kudüs özgür olmadan Ümmette özgür olamayacaktır." dedi..

Karaman, panikleyen İsrail'in zillet çukurunun içinde debelendiğini, debelendikçe de insanlıktan çıkmaya devam ettiğini söyledi.

HAMAS’ın çocukları katlettiği iftirasının yalan olduğu ortaya çıkmış olsada siyonist çevreler hala bu yalanlarla kamuoyu oluşturmakla meşgul olduğunu belirten Karaman; sistematik yalanın Siyonist İsrail ve uşaklarının fıtratlarının gereği olduğunu söyleyerek; "Dünyanın gözleri önünde şehirleri bir tecrit kampına dönüştürülen mazlum Gazze ve Filistin halkının hakkını türlü manipülasyonlarla haksız göstermeye çalışan ulusal ve uluslararası organize mekanizmaların bu gayri insani, gayri medeni, gayri ahlaki ve gayri islami söylem ve tutumlarını net bir şekilde telin ediyor; mazlum Filistin halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz." dedi.

STK'LAR ADINA OKUNAN BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:

İSRAİL İŞGAL DEVLETİDİR

İngilte ve ABD himayesinde, siyonist çetelerin öncülüğünde kurulan İsrail, apartheid rejime sahip savaş suçlusu bir devletdir.

İşgalci İsrail, kurulduğu 1948 tarihinden beri Filistin’de baskı, işgal, işkence, tecrit, ölüm ve soykırımla anılmaktadır. BM kararları ve uluslararası hukuk kurallarına göre İsrail işgalci bir devlettir. Filistin topraklarını işgal etmek için Deir-Yasin Köyü, Sabra ve Şatilla, El Halil, Cenin gibi onlarca soykırım nitelikli katliam gerçekleştirmiştir.

Filistinliler kendi topraklarında mülteci pozisyonuna düşürülerek kamplarda ya da farklı ülkelerde yaşamak zorunda bırakılmıştır. Başta Mescidi Aksa olmak üzere kutsal mekanlara yönelik provokatif saldırılar yapılmış, Gazze Şeridinde İçme Suyu, gıda, elektrik, yakıt kullanımları keyfi uygulamalarla engellenmiş, duvarlar ve kontrol noktaları ile açık hava hapishanesine çevrilmiştir. Her üç Filistinliden birisi gözaltı, tutuklanma ve hapsedilme gibi bir acıyı yaşamış, Filistinliler için işkence sistematik bir hal almıştır. İşgalci rejim bütün bu suçlar yanında Gazze’yi iki yılda bir topyekûn bombalamış, sürdürdüğü ambargo ile temel ihtiyaçlar yanında içme suyu, ilaç, benzin, gıdanın içeri alınmasını yasaklamıştır. Bölgenin demografik yapısını hedef alan politikalarıyla Filistinlilere ait binlerce ev Irkçı İsrail tarafından yıkılmış, oturma izinleri keyfî olarak iptal edilmiş, günlük hayat rutinleri bile yine sistematik bir zulüm aracı haline getirilmiştir.

Yaşanan abluka ve ambargo neticesinde Gazzeliler vatanlarını terke zorlanmış ve 6 milyon Filistinli mülteci haline gelmiştir. Siyonist İsrail, işgal ettiği bölgeyi kademe kademe yeni yerleşimlere açmış ve buraları sözde sivil silahlı yerleşimcilerle doldurmustur. Soykırım politikaları uygulayan İsrail Gazze'yi 17 yıldır abluka altına almıştır. Gazze’de 2,5 milyon Filistinli en basit ihtiyaçlarını bile güçlükle karşılayabildikleri bir açık hava hapishanesinde yaşamaya mahkum edilmiştir. Bütün bu yaşananlar karşısında İslam dünyası, uluslararası toplum ve uluslararası mekanizmalar sessiz kalmış, işgalciye dur denilememiştir. İsrail yönetimi ve silahlı grupları tarafından 75 yıldır Filistin halkına yönelik gerçekleştirilen zulümler cezasız kalmıştır.

Dünya 7 Ekim sabahı farklı bir güne uyanmıştır. Uzun soluklu bir ölüme zorlanan Gazze'nin yiğit evlatları esarete son vermek ve yaşanan soykırımı dünyaya duyurmak amacıyla İsrail ve işbirlikçilerinin beklemediği bir anda İzzetli Aksa Tufanı harekâtını başlatmıstır.

Dün yalnızca sapanla taş atabilen direnişçiler, bu operasyonla siyonistlerin kalplerine korku salmıştır. Filistinli kardeşlerimiz ümmet adına bir tarih yazmıştır. Gazze, Çanakkale ruhuyla direnmektedir. HAMAS, İsrail’in teknolojiisinin aşılabilecğini, yenilebileceğini dünyaya göstermiştir.

Aksa Tufanı, hiç tartışmasız büyük bir zaferdir.

Bu zafer; Umudun, sabrın, direnişin ve imanın karşısında dünya müstekbirlerinin zavallılığının resmidir.

Operasyon ile panikleyen İsrail zillet çukurunun içinde debelenmiş, debelendikçe de insanlıktan çıkan İşgalci İsrail orantısız, hedef gözetmeyen, vahşi bir saldırı başlatmıştır. Sivil yerleşim alanlarına, okullara, camilere, hastanelere ve ambulanslara yönelik yoğun bir bombardıman gerçekleştirilmiş, soykırım daha da derinleştirilmiştir. Katil Siyonistler son bir haftada Gazze’de 500 ün üzerinde bebek, çocuk katletmiştir.

Biz buradan Ankara'nın sivil toplum kuruluşları olarak ifade ediyoruz ki kim terk ederse etsin, hangi vicdansız İsrail’in zulmüne sessiz kalırsa kalsın Biz hakikatin sesi olacağız. soykırımı haykıracak, Kardeşlerimizin sesini duyuracak, Filistin’in yanında olmaya devam edeceğiz, Gazze’nin, Hamas'ın direnişiyle gurur duyacağız şükredeceğiz.

Buradan Hacı Bayram Camiinin avlusundan yüksek sesle bir kez daha ifade ediyoruzki Andolsun! Bu vahşi savaşı başlatanlar döktükleri kanda boğulmadıkça bu hesap kapanmayacak. İşgal sona ermedikçe, işgalciler defolup gitmedikçe İsrailliler rahat uyuyamayacaklardır. Başkenti Kudüs olan Filistin devleti kurulmadan Kudüs özgür olmadan ortadoğuda barış ve huzur hakim olmayacaktır. Unutmayalım ki Filistin özgür olmadan Kudüs özgür olmadan Ümmette özgür olamayacaktır.

Sözlerimi merhum üstad Sezai Karakoç'un dizeleriyle bitireyim!

Onlar sanıyorlar ki,

biz sussak mesele kalmayacak.

Halbuki biz sussak,

tarih susmayacak.

Tarih sussa,

hakikat susmayacak.

Onlar sanıyorlar ki,

bizden kurtulsalar mesele kalmayacak.

Halbuki bizden kurtulsalar,

vicdan azabından kurtulamayacaklar.

Vicdan azabından kurtulsalar,