metrika yandex
  • $32.65
  • 35.29
  • GA17640

Sorunlu Sorumlular

MUSTAFA YILDIZ
28.04.2022

İçinde bulunduğumuz ayın ruhuna uygun olarak zaman zaman kendimizi bireysel olarak sorgulamaya tabi tutmamız icap ettiği gibi, müşterek sorumlu olduğumuz hususlarda da kendimizi sorgulamaya dahil etmemiz icap eder.Aşağıda bir olguyu tespit için bazı anket sonuçları verilmiştir.Verilen bu rakamlar mutlak bir gerçeği temsil etmiyor! diyerek kabül etmesek bile, toplumda zuhur edebilecek olası bir olgunun önceden fark edilmesi için yapılmış çalışmalar olarak kabül ederek alınacak tedbirler için düşünce üretmemize yardımcı olan bilgiler olarak kabül edebiliriz.Verilen rakamlar biraz eksik belki de biraz fazla verilmiş olsalarda, ortaya konan olası böyle bir vakanın var olabilme ihtimalini göstermesi bakımından kayda değer görülmelidir.
 
Burada bir tespit yapmak için verilen bu rakamların oldukça ürkütücü oldukları kadar son derece de üzücü ve kaygı verici olduklarını söylemek çokta abartılı olmadığını bilmek gerek.Hatta bu araştırmaların cüzi bir kısmının bile doğru olduğunu farz etsek bile ileride bizi nasıl bir tehlikenin beklediğini ve gelecek nesillere nasıl bir miras bıraktığımızı göstermesi bakımından manidar değil mi?
 
Şayet verilen rakamlar doğru ise, ülkemizde;
 
-Dini hizmetler adıyla sınıflandırılan ve diyanet çatısı altında maaşlı çalışan toplam 95 bin 87 kişi var.Bu çalışanların;
-60 bin 808 kişisi İmam olarak çalışırken,
-12 bin 28 kişi Müezzin-Kayyım olarak,
-2 bin 624 kişi Vaiz ve Cezaevi Vaizi olarak,
-6 bin 200 kişi Kur’an kursu Öğretmeni olarak çalışmaktadır.Ayrıca; 
-İlahiyat Profesörü kadrosuyla:613 kişi çalışırken,
-Doçent kadrosuyla:357 kişi,
-Doktor Öğretim Görevlisi olarak:1331 kişi,
-Araştırma Görevlisi olarak:1205 kişi,
-Din dersi ve Ahlak kültürü Öğretmeni kadrosuyla: Yaklaşık 4 bin civarında kişi çalışmaktadır.Yani takriben 100 bine yakın kişi devletten ücret alarak din hizmeti vermektedir.
 
Ayrıca, bunların dışında gönüllü STK’lar ile resmi olmayan cemaatları da dahil edersek ve ilave olarakta sadece Allah rızası için ve sevap kazanmak adına bu hizmetlere gönüllü katılanlarla birlikte dahil edildiğinde takriben 100 bini aşkın muazzam bir ordu olacak kadar insanın İslâm’a hizmet ettiğini görürüz.
 
Bütün bu hizmetler yıllardır muntazaman yapılmasına rağmen bu çalışmalar sonucu toplumu getirdiği noktayı aşağıdaki araştırma şirketinin verileri ile karşılaştırdığımızda elde edilen sonuç acaba gerçekten toplumun hayal ettiği ve beklentilerine uygun faydalı insan tipini mi artırmış, yoksa hızla artan; değerlerine ters, inandıklarına yabancı, inançlarıyla kavgalı, hatta kendisiyle bile kavgalı, bencil, uyumsuz, dünyevileşmiş tipleri mi çoğaltmış diye sormamız icap etmez mi? Yani, kârdamıyız zarardamıyız hesabı yapılması icap etmez mi?
 
Yapılan bunca faaliyete karşılık ortaya çıkan sonuç;
 
“Mak Danışmanlık’’ Şirketi tarafından 23 il, 154 ilçede 5400 kişi ile yüz yüze yapılan "Türkiye’de Toplumun Dine ve Dini değerlere Bakışı konulu’’…Ve Ağrı, Aksaray, Artvin, Bayburt, Bitlis, Bolu, Düzce, Elazığ, Giresun, Gümüşhane, Karaman, Karabük, Kars, Sinop, Bilecik, Kastamonu, Kırıkkale, Kırklareli, Kütahya, Nevşehir, Osmaniye, Yozgat ve Uşak'ta yapılan anket sonucu.Nüfusun % 99’unun Müslüman olduğu ile övündüğümüz Cennet vatanımızda yapılan araştırmanın(Rakamlar doğruysa şayet) içimizi acıtan sonucunu birlikte görelim isterseniz.
 
% 99'u Müslümanım diyen ülkemiz insanının;
 
1) % 14'ü Allah’a inanmıyor.(Bu bana abartılı gibi geldi)
2) % 25'i Meleklere inanmıyor.
3) % 24'ü Kur’an-ı Kerim’in vahiyle geldiğine yani Kur’an’a inanmıyor.
4) % 74'ü Evindeki Kur’an-ı Kerim’i okumuyor.
5) % 37'si Peygambere, Hz. Muhammed(S.A.V.)’e inanmıyor.
6) % 45'i Kadere inanmıyor
7) % 27'si Öldükten sonra dirileceğine ve hesaba çekileceğine inanmıyor.
8% 68'i Kur’an’ı Kerim’i Arapça harflerle okuyamıyor
9) % 75'i Hiçbir Kur’an Kursu’na eğitim almak amacıyla gitmemiş.
10) % 83'ü Kuran-ı Kerim’in Türkçe mealini hiç okumamış.
11) % 85'i Cennet'e gideceği kesin olsa bile; Cennet'e gitmek için ölmeyi düşünmüyor..
12) % 77'si Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (SAV) hayatını hiç okumamış.
13) % 43'ü Hiç camiye gitmemiş.
14) % 55'i Ramazan ayında dahi oruç tutmuyor.
15) % 70'i Dini (İslâm) ile ilgili bilgileri öğrenmek için okumuyor.
16) % 78'i Namaz kılmıyor..
17) % 20'si Dua bile etmiyor.
18) % 59'u Selamlaşırken “Selamünaleyküm” demiyor..
19) % 46'sı Halifeliği istemiyor..
20) % 10'u Günah işlediğini biliyor ama yaptıklarından pişman bile olmuyor..
21) % 35'i Gusül abdesti almıyor veya bilmiyor; yani (cünüp geziyor)
 
Acı fakat gerçek olan bu araştırma sonuçlarını öğrendikten sonra hissiyat ve hamaset nutuklarına gerek var mı, yok mu? bilemem.Ama biraz düşünelim istiyoruz; dinime hizmet ediyorum, insana yatırım yapıyorum diye yıllardır bütçeden ayrılan milyarlarca paralarla çalışan bu kişiler acaba şimdiye kadar evlerinin maişetini temin etmekten başka gözle görünen ortaya koydukları ne yapmışlar acaba? Veriler doğruysa şayet, bu çıkan sonuçta bizim hiç mi suçumuz yok? Peki bundan sonra neler yapılmalı veya neler yapmalıyız? Toplum olarak maalesef geldiğimiz nokta burası ise, bu durum çok acı ve düşündürücü değil mi?.Çözümü olanlar yahut söyleyecek sözü olanlar daha ne bekliyorlar acaba? Peki bir çözümleri yok mu? Ne zaman konuşacaklar?….. Yorumu okuyucuya bırakıyorum.
 
Bu vesileyle, içinde Kadir gecesi olan bu mübarek ayın hürmetine, Rabbim bu ümmete şuur, idarecilerine de feraset vermesini niyaz ederken, sorunlu sorumlularını da göreve ve tefekküre davet ediyorum.
 
Mustafa YIDIZ/ANKARA

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş