Puslu bir haritanın içinden yollara, ufuklara, göklere, eşyaya, insana bakarak aranmak ve beklemek…
İçimde kıvrılıp uzanmış rutubetli bir vaktin ikindisinde pencereden yollara bakıyorum, tek tük araçlar geçip gidiyorlar.
Kimler, kimleri nerelere taşıyor böyle acele gidiş gelişlerle, kimler kimlere kavuşuyor, kimler kimlerden ayrılıyor?
Ayrılıklar ve kavuşmalar nasıl da iç içe, koyun koyuna yaşanıyor, tıpkı doğumlarla ölümlerin, acılarla sevinçlerin iç içe yaşandığı gibi.
Acıyla bakınıyorum seni beklerken, seni aranırken, acıyla bakınıyorum etrafıma sürekli, acılarla bekliyorum yollarını senin.
Çünkü, son zamanlarda “öyle çok acı var ki”.
Sanki sen geleceksin ve o mübarek sihirli dokunuşunla, sızlayan kalbimize, üşümüş avuçlara “hoh” landığı gibi hohlayıp acımızı dindireceksin.
O güne gününe ayarlamışım zihnimi.
O gün sen geleceksin, ılık bir meltem gibi eseceksin yeryüzüne, yer yüzünün asık yüzünü, buruşmuş yüzünü güldüreceksin.
Önce saatler değişecek sen gelince, sonra, insanın, eşyanın, hayatın, yüreklerin, ruhların ritmi değişecek.
Sana ayarlanacak ay ve yüzü ay gibi parlayacak insanın.
Ve ben o gün iyice anlayacağım seni beklediğimi.
İçimdeki o rengarenk papatya esintilerinden, serçekuş uçuşlarından bileceğim senin geldiğini.
Senin gülüşlerinin şavkıdığı gecelerime taşırım yiyecek ve içeceklerimi.
Gecelerimizi ve gündüzlerimizi rengine boyayan sultan, on bir ayın sultanı hoş geldin.
Hem ümmet, hem insanlık herkes, hepimiz senin serin esintine muhtacız, içimizi ferahlatacak ılık esintine.
Bir dinginliğe, bir muhasebeye muhtacız.
Bir sevmeye , bir sevilmeye muhtacız, en çok da sevilmeye; biri geçsin karşımıza, gözlerimize tebessümle baksın ve kucaklasın sımsıkı.
Biliyorum, sen her geldiğinde, bir önceki şaşkınlığından daha fazla şaşırıyorsun, haklısın.
Zira gitgide daha çok eşyalaşıyoruz
Önce biz eşyayı üretiyoruz sonra, eşya bizi kendine benzetip eşyalaştırıyor.
Bu tempo arttıkça haklı olarak sen de şaşırıyorsun, bizim böylesine hızlı değişimimize.
Teknoloji üretiyoruz, refah için olmasını hedefliyoruz ama, sonuçta kendimizi köleleştirip bağımlı hale getiriyoruz.
En güzel yönetim biçimi olsun diye kendimizi parçalayarak herkese öneriyoruz fakat, sonra kendimiz de önerdiğimiz yönetim biçimine uymuyor, saygı göstermiyoruz.
İki yüzlü, bedbin olduk.
Giderek huysuzlaşıyoruz, birbirimizin kanını daha fazla kanıksıyor, birbirimizin kanıyla besleniyoruz.
En acıtıcı olan da nedir bilir misin ?
İçimizden vurulmak, içimizden yani sırtımızdan.
Gel ve onar bizi kutlu ay,
Kitabın sırrına erdir bizi,
Sözün sırrına erdir bizi,
Yaratmanın sırrına, şuuruna eriştirip gönendir bizi, yıka, pirüpak et bizi.
Kötüden iyiye, ölüden diriye, alçaktan yükseğe, boştan doluya, kirliden temize, dağınıklıktan birliğe, tutsaklıktan özgürlüğe, nefretten sevgiye, kavgadan barışa, yalandan hakikate ve hakikatin farkına, aşkına erdir ve eriştir bizi.
Ümmet hala birim fiyatlar üzerinden satışı yapılıp, paylaşılıp, dünyanın efendilerinin üzerine tapulandığı haliyle duruyor.
Özgür değil “özgürmüş” gibi yaşıyor, bağımsız değil “bağımsızmış” gibi yaşıyor.
İnsanlık sen geldiğinde empatiyi hatırlıyor, ümmet sen geldiğinde Kitaba yaklaşıyor.
Hoş geldin Sultan Ay.
Gel ve bizi bilmezliğin karanlığından şuurun ve bilgeliğin tahtına yücelt, gel ve bize o tılsımlı hüznünü ve mahzunluğunu dokundur.
Beklediğim, aradığım, arandığım sendin.
Puslu bir haritanın içinden yollara, ufuklara, eşyaya, göklere ve insana bakarak aradığım, arandığım ve beklediğim sendin.
Günlerden bir gün, en kutlu bir günün ikindisinde, feryatlarımı, annesinin peşinden ağlayarak koşan bir çocuğun çığlığına iliştirip, yüzümü; Arabın, Kürdün ve Türkün coğrafyasına döndüm, döndüm ve yalvarıyorum; “ey ipeklere yumuşaklık
bağışlayan merhametin kalbi” bize rahmetini ve mağfiretini lütfettiğin gibi, bizi Kitabınla muhatap ederek izzettli ve şerefli kıldığın gibi, kurtuluşa da erdir, hakiki kurtuluşa erdir bizi.
Bir Ses-Zeynep Oral - Derleyen: Celal Sancar
29.01.2023
ABD Heyeti Hadramut'ta Ne Arıyor?
30.01.2023
IRAK NOTLARI (VII) / Harun AYKAÇ
25.09.2020
Kırmızı Mürekkep CYRANO DE BERGERAC 28.01.2023
Tevhidin Yaşama Dönüşmesi… ABDULAZİZ TANTİK 30.01.2023
Yaşar Kaplan’ın Ardından SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 11.01.2023
Mehmet Akif Yalnızlığı CYRANO DE BERGERAC 17.01.2023
celladına aşık kürtler! MUSTAFA AKMEŞE 20.01.2023
Akademisyenler, Bilgi ve Ahlak YUSUF YAVUZYILMAZ 08.01.2023
Suriye Gezi Notları SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 18.01.2023
aşk kağıda yazılmıyor mihriban MUSTAFA AKMEŞE 27.01.2023
Yozlaşma VEDAT KAHYALAR 13.01.2023