Yahudiler, Gazze’de ve Tüm İnsanlığa Karşı İşledikleri Alçak Cürümlerin Hesabını vermeden Dünya Temize Çıkmaz
Dünyanın hangi tarafına baksak, mazlumlar var: Uygur’da, Myanmar’da, Keşmir’de… Her birinde ayrı bir sessizlik, ayrı bir utanç var. Ama Gazze, başka bir acı başka bir yara. Oradaki sessizlik, insanlığın mezar taşı gibi duruyor.
Ne zaman Gazze’den bahsetsek, hemen birileri çıkar ve der ki:
“Ama Kürtlere de zulüm yapılıyor, Keşmir’de de insanlar ölüyor, Uygur’da da zulüm var, niye sesiniz çıkmıyor?”
Sanki zulümlerin ağırlığını tartmak, acının değerini ölçmek mümkünmüş gibi…
Hayır! Zulümden zulme ölçü koyulamaz, her acı kendi çapında trajedidir. Ama Gazze’nin acısı, sadece bir kavmin değil, bütün insanlığın kalbine işlenmiş bir suçtur. Bu nedenle, başkalarının çektiği acıyı küçümsemeden -ama Gazze’yi hak ettiği gerçek bağlamda- konuşmak zorundayız.
Zulme karşı ses yükseltmek bir diğerini yok etmez, tam tersine sorumluluğumuzu çoğaltır. Gazze’yi konuşmak; diğer acıları görmezden gelmek değildir, aksine tüm mazlumların hesabını sormaktır.
Elbette Kürtler de diğer halklar da zulüm gördü görüyor, bunu inkâr etmiyoruz. Ancak bazı kimselerin; Kürtlerin, Uygurların veya başka mağdurların acısını Gazze’de ki zulüm ile mukayese edip Gazze’de yaşanan vahşeti hafife almaları büyük bir vicdansızlıktır. Benim gözümde bu, yalnızca yanlış bir ölçü ve vicdansızlık değil, neredeyse şirk kadar büyük bir günah hatta şerefsizliktir.
Zira Gazze’de olanlar sıradan bir zulüm değil; sistematik, planlı ve bütün bir halkın yok edilmesine yöneliktir. Bu nedenle, böyle kıyaslamalar, İsrail’in zulmüne kenardan omuz vermek, zalimin safında durmak demektir.
Uygur, Myanmar, Keşmir… Evet, her biri ayrı bir yara ayrı bir derdimizdir. Ama zulüm bakımından Gazze’de olanlar ile kıyaslanamaz.
Türkiye’de dahi zaman zaman benzer facialar yaşandı. Bunlar inkâr edilemez. Ancak bunları da kalkıp Gazze ile mukayese etmek yine vicdansızlıktır.
Bosna’da da, Almanya’da da, Ruanda’da da soykırım yaşandı. Ancak İsrail terör örgütünün Gazze’de işlediği cürümler bambaşka bir vahşettir.
Bosna’da, Avrupa’nın göbeğinde, diri diri gömülen insanların mezarları hâlâ sessiz bir şekilde anlatıyor geçmişin utancını. Ama Gazze’de yaşanan, utancı bile aşan bir karanlıktır. Orada ölüm sıradanlaşmış, acı sıradanlaşmış, sessizlik meşrulaşmıştır.
Birileri çıkıp Kızılderililerin uğradığı soykırımla karşılaştırsa belki bir nebze anlaşılabilir; ama Gazze’de yaşanan, tarihin gördüğü hiçbir zulme tam olarak benzemez. Bu tür karşılaştırmaları yapanlar, ya kötü niyetlidir ya da hakikati idrakten yoksun, ahmak ve ölçüsüzdür.
Firavun bile Gazze'de yapılan vahşeti yapmadı. Firavun’un zulmü bile belli bir sınırdaydı; kadınlara, kız çocuklarına dokunmazdı, sarayında çalışıp evine ekmek götürenleri korurdu.
Hatta Hitler’in yaptığı zulüm bile Gazze’de yaşananlarla mukayese edilemez. Evet, Hitler’in zulmü sistematik ve korkunçtu; ama İsrail’in canavarlığıyla, Hitler bile yarışamazdı.
Hitler; insanların tepelerine bomba yağdırmadı, kamplarda olanları bombalamadı. Onlara az da olsa su ve ekmek verdi, şehirlerin suyunu kesmedi, yollarını ve evlerini yıkmadı, çocuklarını sistematik olarak katletmedi. Evet, Hitler ve rejimi zalimdi; ancak işledikleri suçlar, İsrail terör örgütünün Gazze’de yaptıklarıyla kıyaslanacak boyutta değildi.
İsrail denen şerefsiz insanlık dışı yaratıklardan oluşan şebekenin yanında Firavun ve Hitler bile zavallı kalır, onların şerefsizlikleriyle vahşilikleriyle boy ölçüşemez. Çünkü, İsrail’in Gazze’de işlediği suçlar, zalimliğin de ötesinde şeytani bir aklın ürünü gibidir.
Bu, insanlığın yüz karası, tarihin görmediği bir barbarlıktır.
Bu artık bir devletin değil, insanlığın çöküşüdür.
Yeryüzü böyle bir namussuzluğu, böyle bir insanlık dışı gaddarlığı, böylesine tarifsiz bir zulmü daha önce görmemiştir.
Tarih de bize gösteriyor ki geçmişin en alçak zalimleri dahi bugünün en iyi Yahudi’sinden daha yücedir, daha insandır. Bunu görmek gerek.
İsrail’in işlediği suçlar, tarihin gördüğü hiçbir zalimliğe benzemez. Siyonizme muhalif olan Yahudiler bile, kenardan bu vahşete kol kanat geriyor, öfke dağıtıyor, insanlıktan kırıntı kalmış numarası yapıyor. Her bir Yahudi; mahkeme önüne çıkıp, Yahudilerden ve işledikleri cürümlerden kendini ibra etmelidir. Aksi hâlde, bu sessizlik, mazluma yeni bir kurşun, zalime yeni bir zırh olur. Çünkü her suskunluk bir kurşundur. Her görmezden geliş, insanlığın kalbine saplanmış bir hançerdir.
Yahudilerin yaptığı bu vahşete destek veren, sessiz kalan, görmezden gelen herkes -hangi inançtan, hangi milletten olursa olsun- bu suçun ortağıdır. Velev ki İsrail ve Siyonizm muhalifi bile olsalar, işlenen cinayetlerin suç ortakları olarak bu dünyada da öbür dünyada da yargılanacaklardır.
Artık Gazze’yi anlatmakla yetinmemeliyiz. Gazze’nin acısı bize kendi işgalimizi gösteriyor. Haydi, etrafımızda mıntıka temizliği yapalım, zulmü meşrulaştıran sessizliği parçalayalım. Çünkü mazlumun yanında durmamak, zalimin yanında durmaktır.
Gazze; mazlumun direnişi, insanlığın aynasıdır.
Ve bu aynaya bakan herkes kendi yüzünü görür; kimi zalimi, kimi vicdanı...
Ve hep hatırda tutalım: Gazze, sadece bir şehir değildir.
Gazze, insanlığın vicdanıdır.
Siyonistlerin zulmü de sadece Gazze’de Filistin halkına değil; tüm insanların vicdanına, insanlığına açılmış şeytani bir savaştır. Bu yüzden vicdanlarımız yaralıdır. O yara iyileşip kapanmadıkça da dünya hiçbir zaman huzur bulamayacaktır. Tüm insanların felahı için:
Siyonistler, Gazze’de ve tüm insanlığa karşı işledikleri alçak cürümlerin hesabını verecek. Bugün veya yarın elbet bu hesap görülecek. Kaçış yoktur.
(Yahudiler, şu an güçlü gibi görünseler de aslında 1000 yıllık yıkıma uğradı. Dünyanın her tarafında kaybetti savaşı. HAMAS'a şükran borçluyum. Büyük iş başardı. 6 günde 6 devleti dize getiren efsane de çöp oldu gitti. Süleyman'ın bastonu çürüdü, ifritler Şarm El-Şeyhte nefes alıyorlar bu aralar. Bundan böyle dünya Yahudilere dar olacak. Müslümanlara sığınmaktan başka çareleri de yok.)
REZİL İSLÂM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI|HAZIM KORAL
08.10.2025
Suriye'nin Humus ilinde toplu mezar bulundu
05.10.2025
Vahdettin İnce:Kemalizm Terakkiye Manidir
14.09.2025
Genç Birikim : Gazze'yi Unutma!
13.09.2025
SUMUD: DÜNYANIN VİCDANI YUSUF YAVUZYILMAZ 06.10.2025
ÜSTAD’IN PSİKANALİZİ Dr. MEHMET SILAY 09.10.2025
Dil, Kabalık, Kavga ve Cinayet OSMAN KAYAER 21.09.2025
SUMUD: DÜNYANIN VİCDANI YUSUF YAVUZYILMAZ 06.10.2025
Aile Huzuru FEYZULLAH AKDAĞ 14.09.2025
BİR KEVSER HAVUZU BULDUM! AYTEN DURMUŞ 18.09.2025