NURETTİN TOPÇU VE YAHUDİLER
Nurettin Topçu’nun karşı olduğu zümrelerden biri de Yahudiler ve yaptıkları faaliyetlerdir. Yahudilerin Babil esaret sonrası insanlığın çilesi başlamıştır. Çünkü, Yahudi ideolojisi bu sürgünün intikamını almak üzerine inşa edilmiştir. Topçu’ya göre dünyada geçerli Yahudi zulmünü doğrudan destekleyenler olduğu gibi, Hollandalı Spinoza gibi bilmeden buna destek olanlar da vardır. Karl Marks, Freud, Durkheim, Levy Bürhl, Einstein gibi düşünürler hakikat kurmak manasıyla hakikati paramparça etmişlerdir. Bunlar içerinde en önemlilerden biri düşünceleri Ziya Gökalp tarafından ülkemize sokulan Durkheim’dir. “ Fransız sosyoloji okulunun kurucusu Emile Durkheim, geçen asrın sonunda ve asrımızın başında Batı’da süratle yayılarak Ziya Gökalp tarafından memleketimize sokulan görüşleriyle, bilgimizin prensipleri olan zaman, mekan ve sebep kavramlarının esasını toplumda aradıktan ve böylece düşüncenin temellerini toplumsal izafiyetçiliğe indirerek mutlak hakikat kavramını inkar ettikten sonra Allah’ın da toplumdan başka bir şey olmadığını söyledi ve dini inançların temelini yıktı.”(1)
Topçu’ya göre Yahudiler içimizdeki tehlikedir. Bu yüzden çok dikkatli olmak zorundayız. O, bu konuda şu ifadeler yer vermektedir: “ Yahudi içimizdeki tehlikedir, iyi tanımadan ona yaklaşmayalım. Ancak iyi tanıdıktan sonra tehlikesinden korunmanın çare ve silahlarını tayin edebileceğiz. Şunu da iyi bilelim ki Yahudi, Allah’ın insan diye yarattığı varlıklara benzemez.”(2)
Kuşku yok ki, Topçu, aynı zamanda Hitler hayranıdır. Yahudilere olan bu aşırı karşıtlığının altında bu hayranlığın rol oynadığını da söyleyebiliriz.
Topçu, Yahudi kavminin insanlığın başına bela olmak için yaratıldığını iddia edecek kadar ileri gider. Bu durumu insanlığın ezeli kaderi olarak değerlendirir. “ Esasen insanoğlunun iki düşmanı, iki şeytanı vardır: para ve Yahudi. İkisi de güler yüzle sıcaklıkla sürünerek insana nüfuz eden musibet birbirinden ayrılamazlar.”(3) Yahudi psikolojisi, diğer insanlardan farklılık gösterir; insanların yüzüne gülmesine karşın, görünmeyen tarafıyla zehrini akıtır.
Topçu’ya göre, Yahudiler, İslam tarihinde ortaya çıkan iç karışıklıkların da asıl failidir. “Hazreti Osman’ı katlettirip de Müslümanları ikiye bölerek ashabı da öldürttükten sonra tahriklere tezyiflere kurban edenler, İslam kisvesine büründükleri halde İslam’ı içinden yıkmak isteyen Mısır’ın Yahudileri idi. O günden beri çoğu katliamın kökeninde Yahudi zihniyeti vardır. Sadece Hz. Osman’ın değil Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasının kökeninde de Yahudilerin karanlık zihniyetleri vardır. Peygamber’in kurduğu devletin temellerini sarsan Yahudiler, tün zamanlar boyunca bu yıkıcı faaliyetlerini devam ettirdiler ve çoğunlukla da başarılı oldular.
Topçu, Yahudilerin işledikleri zulümlere karşı, onlara da adil davranmak gerektiğini savunur. “ Hiçbir canlı varlığa karşı olamayacağımız gibi yahudiye karşı da zalim olmayalım. Ancak yahudinin bütün milletlere, bütün ülkelere, bütün insanlara, bütün müesseselere ve arzın her zerresine sinen şerrinden, onun gizli zulmünden insanlığı korumak ve kurtarmak da vazifemizdir. İslam dünyasının kalbine bir fitilli bomba gibi yahudiyi yerleştiren siyon ve mason uşakları ne derlerse desinler, yahudinin idare ettiği emperyalizme karşı savaş, istiklal savaşıdır.”(4)
Topçu’ya göre İsrail ayakta durduğu sürece, Türk ve İslam dünyası tehlikededir.
Ebu Ubeyde: Nasrallah'ın yasını tutuyoruz
28.09.2024
HİZBULLAH'IN FİLİSTİN SINAVI | HAZIM KORAL
28.09.2024
Lübnan sınırında ilk sıcak temas
02.10.2024
Tebaa ve İtizalciler | Muharrem Balcı
11.09.2024
MUHAFAZAKÂRLIK MEHMET YAVUZ AY 12.09.2024