Nurettin Topçu ve Anadolu Sosyalizmi-2|Yusuf Yavuzyılmaz

Yazarımız Yusuf Yavuzyılmaz'ın  Hertaraf Haber  takipçileri için yeni bir yazı dizisi kaleme aldı..

"Nurettin Topçu ve Anadolu Sosyalizmi" başlıklı yazının 2. bölümünü dikkatinize sunuyoruz:

NURETTİN TOPÇU’DAN KANLI PAZAR HADİSESİ ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER.

            Nurettin Topçu, tarihimize Kanlı Pazar olarak geçen olayın değerlendirmesini yaparken, geleneksel muhafazakar anlayıştan ayrılır. Topçu, Amerika’nın komünizm karşıtı olmasını gerekçe göstererek, Amerika’yı protesto edenlerin üzerine saldırmayı ‘Türk çocuklarının birbirlerini boğazlamalarına” benzeterek karşı çıkar. Amerika’yı protesto edenlerin üzerine saldırmayı cihat olarak tanımlayan yaklaşımı eleştirir. Bu hadiseye onay veren, destekleyen din adamları görünümlü kişilerin davranışlarını kabul etmez. Onları saltanat özendiricilerine benzetir.

            Müslüman kişilerin kendilerine karşıt olanlara nasıl davranmaları gerektiğinin örneğini Peygamber göstermiştir. Bu hadiseye karışanları, “Din kardeşlerinin birbirini öldürmesi İslam’da var mıdır? Allah’ın emirlerini böylesine pervasızca çiğnedikten sonra yine de kendilerinin Müslüman olduklarına inanmalarının sebebi, sakallı, salavatlı ve hacı olduklarından mıdır? Onlar kendilerini böyle bir vehimle aldatacakları yerde Kur’an’ın ruhuna nüfuz etmeye çalışsınlar, Peygamber’in şahsiyetini biraz daha yakından tanımaya gayret etsinler, o zaman yaptıklarından ve kendilerinden iğreneceklerdir.”(1) cümleleriyle sert bir şekilde uyaracaktır.

            Topçu, hadisenin cihat olarak değerlendirilmesini de sert bir şekilde eleştirmektedir.  Amerikan donanmasına yaranırcasına savaşmak cihat olarak değerlendirilemez. Bu bir barbarlıktır. İslami cihada örnek olarak Kudüs’ü fethettiğinde kimsenin burnunu kanatmamasını örnek gösterir.

            Amerikan donanmasını protesto edenleri bıçaklayıp yere düşürmeyi, Müslüman olmadıkları gerekçesine bağlamak doğru değildir. “Eğer bunu kendilerinin Müslüman olduklarını bildikleri gibi biliyorlarsa, bu bilgileri acınacak bir şeydir. Zira böyle bir hükme ulaşabilmek için onların ve hüviyetleri, ne ilimleri, ne de ahlakları yeterli değildir.”(2)

            Topçu’ya göre ideolojilerini bahane ederek protestocuların üzerine saldıranları, Türk gençlerinin kanını içmek isteyenlere benzetir.  

            Topçu’ya göre, protestocuları yok ederek İslam’a hizmet ettiklerini sananlar büyük ihanet içindedir. Çünkü bu olaydan sonra İslam düşmanlığı daha çok artmıştır. Topçu, bu olaylara katılanlara şu soruları sorar: “Bunlar Türk milletinin ne kadarını öldürerek din ile milleti kurtarmak istemektedirler? Peygamber, Mekke’yi aldığı zaman Müslüman olmayan halkını öldürdü mü? Onların Türkiye’de İslam inancına karşı olan Türkleri öldürmek muratları ise, bu cinayet ve ölüm kampanyasının sonu nereye varacaktır? İstikbal için de ebedi bir cinayet ve idam fermanı mı çıkaracaklar?”(3)

            İslam’ın insanları kurtarmak için geldiğini hatırlatan Topçu, olaylara karışanların İslam’ın ruhunu anlayamadıklarını söyler. Topçu, gençleri yönlendirenleri de sert bir biçimde uyarır. “O büyük ruhu onlardan çalanlar, İslam adına İslam’ın tam tersi bir barbarlığı onlara aşılayanlar, kendilerine önderlik yaparak cehaletle taassubun, menfaatle nefsaniyetin timsali mülevves varlıklardır. Dini denen yayınlar, İslam binasına içinden vurulan baltalardır. Dinci gazeteler, düşünen ve seven ruhları her gün Müslümanlıktan soğutarak uzaklaştıran menfaat ve tezvir vasıtalarıdır. Onların her satırı dinin ruhunu çürütmek için masondan ve yahudiden daha tesirli yıkıcılık yapmaktadır.”(4)

            Topçu, tıpkı Mehmet Akif’in yaptığı gibi Türklüğün Müslümanlıktan ayrılamaz olarak görür. Son olaylardan kimse Müslümanlığı yargılayamaz. Müslümanların asıl görevi protestocuları ezmek değil, kurtarmak olmalıdır. Protestoculara karşı çıkanlar, İslam adına en büyük kötülüğü yapmışlardır. Topçu şu ifadelerle değerlendirmesini bitirir: “Biz, onların hepsini ve bütün ruhları birlikte, aşk ve iman yoluyla zafere ulaştıracak bir cihada hazırlanıyoruz.”(5)

Devam Edecek..

1. Nurettin Topçu, İradenin Davası/ Devlet ve Demokrasi, Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi/ İsmail Kara, Dergah Yayınları, s: 226
2. Nurettin Topçu, İradenin Davası/ Devlet ve Demokrasi, Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi/ İsmail Kara, Dergah Yayınları, s: 227
3. Nurettin Topçu, İradenin Davası/ Devlet ve Demokrasi, Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi/ İsmail Kara, Dergah Yayınları, s: 228
4. Nurettin Topçu, İradenin Davası/ Devlet ve Demokrasi, Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi/ İsmail Kara, Dergah Yayınları, s: 228
5. Nurettin Topçu, İradenin Davası/ Devlet ve Demokrasi, Yayına Hazırlayanlar: Ezel Erverdi/ İsmail Kara, Dergah Yayınları, s: 229