NURETTİN TOPÇU’NUN İLİM ANLAYIŞI
Nurettin Topçu’ya göre ilim, ancak ilim anlayışı olan yerlerde ortaya çıkar. “İlim, alimin yaptığı araştırmaların neticesinden ibaret değildir; hakikatin araştırılması, bu araştırmanın yollarıdır. Varılan sonuçlar aynı olsa bile, ulaşılan yollar başkadır. Bu yola ilim zihniyeti diyoruz.”(1) Kuşku yok ki, ilim zihniyeti medeniyetten medeniyete hatta ülkeden ülkeye değişiklik gösterir.
Topçuya göre ilim, evreni tanıma arayışımızın sonucu olarak ortaya çıkar. İlmin teknik seviyeye indirilmesi insanın da ilmin de değerini azalttı. Batının ilmini ve ahlakını yanlış anladığımızı savunan Topçu, bu ikisini toplumsal yapıdan ilgisiz şeyler olarak değerlendirdiğimizi savunur.
Topçu’ya göre ilim dar manada “ hiçbir menfaat gözetmeyen ve hiçbir tatmin ile sonuçlanmayan zekayı sonsuzluğa doğru götüren bir tanıma aşkıdır.”(2)
Nurettin Topçu yanlış Batılılaşmanın ilim zihniyetinin oluşmasının önündeki en büyük engel olduğunu söylemektedir. Batı’nın düşüncelerini şüphesiz ve tenkitsiz, saf bir itaatle ele alan beyinler, bu fikirleri getirmekle ilim yaptıklarını zannettiler. Tercüme ve taklitten ibaret aydın faaliyeti, hakikat aşkını doğuramazdı. İlmin dayandığı prensiplerden şüphe, eleştiri ve hakikat aşkını harekete geçiren kuvvetin yokluğu, beyinlerimizi Batı’ya esir etti.”(3)
Topçu’ya göre Batı’nın düşüncelerinin aktarılması ilim zannedildi. Medrese zihniyetinin yerini koşulsuz Batı’yı taklit zihniyeti aldı. Düşünceyi esir alan aktarım faaliyeti, yeni düşüncelerin önünü tıkayan bir zihniyete dönüştü. “Eskilerin ‘falan tefsirci eserinde böyle dedi’ sözü yerine yenilerin ‘Bir İngiliz alimi şöyle demiş, bir Amerikalı da bunu kabul ediyormuş’ tarzında ifadeleri, hakikatlerin sohbeti olarak alınmaya değerli görüldü. Zekalara egemen olan bu aşağılık duygusu, tabii evrimiyle, öğretimin prensibi oldu”(4) Topçu’ya göre Batı’dan taklit yoluyla alınan düşüncelerin tekrarıyla yeni bir ilim zihniyeti oluşturmanın imkanı yoktur. Bu anlayışın egemen olması, İslam’ın manevi alanda başlattığı iç gözlem çalışmasını ortadan kaldırarak sadece maddeye odaklandı.
Nurettin Topçu’ya göre, ilim zihniyetinin oluşması için gerekli şartlar şunlardır:
“ 1- İlimde en başta gelen karakter, onun hakikat sevgisi oluşudur; şuurumuzla eşya arasında her türlü menfaatle alakasız olan bir münasebetin kurulmasıdır.
2- İlmin ikinci bir karakteri realiteye başlanması ve tecrübeyi kullanmasıdır.
3- İlimin bir karakteri de determinizm yani muayyeniyete dayanmasıdır.
4- İlmin dayandığı bir temel de tekamül fikrine inanmaktır.”(5)
Devam Edecek..
Vefatının 4. Yılında Mehmed Alagaş ..
12.03.2025
Pursaklar’da Ramazan | Osman Kayaer
19.03.2025
Mehmet Ali Başaran ile Derkenar..
17.03.2025
Ramallah Yönetimi İsrail’e Çalışıyor
13.03.2025
Orhan Göktaş ile Derkenar..
04.03.2025
dindar babalar ve oğulları! MUSTAFA AKMEŞE 14.03.2025
Osmanlı ve Milliyetçilik YUSUF YAVUZYILMAZ 17.03.2025
Darbe yok Macera var MEHMET ALİ BAŞARAN 19.03.2025
İlgili Anne Baba: Serap ve Rıza FEYZULLAH AKDAĞ 18.03.2025
DİNDARIN TRAJEDİSİ YUSUF YAVUZYILMAZ 01.03.2025
Can Avar -2- FEYZULLAH AKDAĞ 03.03.2025
Can Avar -1- FEYZULLAH AKDAĞ 25.02.2025
SURİYE GEZİSİ ARDINDAN! SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 21.02.2025