metrika yandex
  • $32.45
  • 34.68
  • GA18240

Haberler / Sivil Toplum

Ercüment Özkan; mütevazı, alçakgönüllü, fakat İslami hassasiyet konusunda tavizsizdi.

24.01.2021

Vefatının 26. yılında bir Ercümend Özkan'ı Rahmetle Anarken Onun hayattını anlatan bir yazı yayınlıyoruz:

Hertaraf Haber

Mütevazı, alçakgönüllü, fakat İslami hassasiyet konusunda tavizsizdi.

“Babalarımızı Kur’an’ı anlayabildikleri dilden okumaz halde bulmuş ve Kur’an’ı anlayabildiğimiz halde okuyarak onları üzerinde bulduğumuz yoldan sapmışızdır. Babalarımızın emperyalistlerin dünyayı emellerine hizmet ettirebilmek için oynadıkları oyunları bilmez, öğrenme gereği de duymaz bir yolda bulmuş ve bu yoldan sapmışızdır. Şayet sapıklık; babalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu Kur’an ölçüleri ile yargılayarak, sapılması gerekeninden sapmaksa, biz sapığız. Bu sapıklığı da Peygamberimizden öğrendik. O’nun da Kur’an’dan öğrendiğine eminiz ” Ercümend Özkan

Tavizsizce bir yaşam

23.01.1938 – Kırşehir iline bağlı Mucur ilçesinde, PTT’de telgraf memuru olan Mehmet Ali Bey’in ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Anasının adı Hüsniye olup kendisinden sonra altı kardeşi daha oldu.

1950 – İlkokulu Mucur’da bitirdikten sonra ortaokula başladı. Babasının memuriyeti nedeniyle ortaokula Kayseri Erkek Lisesi’nde devam etti. Lise son sınıfa kadar aynı okulda okuduktan sonra, son sınıfı Kırşehir’de tamamladı. Kitap okumaya ilgisi lise yıllarında başladı. Vefat ettiğinde kütüphanesinde 7000. ciltten fazla kitabı vardı.

1957 – Bir küçük memurun yedi çocuğundan biri ve ayrıca ailesinin maddi durumu da iyi olmadığından küçük yaştan beri hem okuyup hem de değişik işlerde çalıştı. Tatillerde ciltcilik, dondurmacılık, sebzecilik yaptı. Liseden sonra artık bütünüyle çalışma hayatına atıldı. İlk önce boks kursu açıp -ki o yıllarda gençlerde dereceye girmiş bir boksördü- çalıştırdı. Lise son sınıfta iki dersten takıntılı iken Mucur yakınlarındaki Hirfanlı barajında önce bekçi, sonra malzeme deposu memuru olarak bir süre çalıştı. Bu arada annesi hayata veda etti.

1958 – Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne başladı. Son sınıfta iken iki dersten takıntılı olarak okulu bıraktı. 1958-1960 yılları arasında Türk Ocakları’nda bulundu. Tiyatro -Ziya Gökalp’in Alparslan piyesini Türk Ocağı’nda sahneye koyup rejisörlük ve başrol oyunculuğunu yaptı-, folklor, futbol takımı antrenörlüğü, boks ve kayakla ilgilendi.

1959 – THY İstanbul Genel Müdürlüğü’nde bir süre memur olarak çalıştı.

1960 – Maddi sıkıntılar nedeniyle zor yıllar geçirdi. Yalnız ve aç kalınan günler çoğaldı ve açlık yüzünden hastalanıp bir süre hastanede yattı. Askere gitmeden evvel Ankara’da Cebeci’de “Mucur Kırtasiye” adında bir kırtasiye dükkanı açıp işletti.

09.1960 – Amasya’da üç ay acemi askerlik eğitiminden sonra, önce Uşak’ın Karahallı köyünde, sonra ikinci öğretim yılında da Ankara Mamak Köstence İlkokulunda yedek subay öğretmen olarak görev yaptı.

1960-1961 – Basın Haber Ajansı’nı (o zamanki adıyla Basın Tetkik ve Haber Alma Merkezi) kurdu. Türkiye’de ilk defa yazılı basından “kupür derleme” işini meslek haline getirdi. Hizbu’t Tahrirül-İslami (İslami Kurtuluş Partisi) ile temasları başladı. Ankara Üniversitesi Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi Arap-Fars Dilleri bölümüne başladı. 3. sınıfta iken ayrıldı.

25.03.1963 – Daha önceden tanıdığı ve aynı fakültede öğrenci olan Mukaddes Özkan hanımefendiyle evlendi.

1966 – Adalet Partisi’nden milletvekilliği teklifi geldi. Reddetti.

04.08.1967 – Yasadışı İslami örgüte üye olmak suçuyla tutuklandı. 1964-1967 yılları arasında Türkiye sorumlusu olduğu Hizbu’t Tahrir’le fikri anlaşmazlığa düşerek hapishaneye girdikten bir ay sonra bütün ilişkilerini kesti. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 13 ay süren yargılama süresince, Ankara Merkez Kapalı Cezaevinde müebbetlerin koğuşunda kötü şartlar altında kaldı.

09.1968 – İslam devleti kurmak için yasa dışı örgüte üye olmaktan dolayı TCK’nın 163. maddesine dayanılarak 4 yıl ağır hapis, 2 yıl Bingöl’de gözetim altında bulundurulma (sürgün yani zorunlu ikamet cezası, fakültede okuduğu için Ankara’da sabah-akşam karakolda imza vererek geçti) ve 4 yıl kamu hizmetlerinden (memuriyetten) men cezasına hüküm giydi. Cezasının ağır oluşunda MİT’in mahkemeye baskı yapması etkili oldu.

1968 – Cezanın kesinleşmesinden sonra, önce Ankara Çamlıdere sonra Mucur cezaevinde yattı.

09.03.1969 – Adana cezaevine nakledildi ve siyasi kısımda yattı.

24.08.1969 – İmroz (Gökçeada) Tarım Açık Cezaevine nakledildi.

04.04.1970 – Cezaevinden tahliye oldu.

1975 – İlk defa olmak üzere Hacca gitti.

01.01.1981 – Kendi özel kupür arşivini ve 20 yıllık birikimini daha geniş bir çevre ile paylaşabilmek için bir grup arkadaşıyla “İktibas” dergisini yayınlamaya başladı. Türkiye’de türünün ilki olan “süreli yayınlar tarama dergisi” olan İktibas’ı ilk 4 yıl onbeş günlük, sonrasında da ölümüne kadar aylık olarak yayınladı. Türkiye’de İslami nitelikli dergilerin ilklerinden olan ve uzun yıllar yayın hayatına devam eden İktibas’da 12 yıl boyunca ‘’Selam İle, Yorum, Kavramlar ve İktibas’a/tan Mektuplar” köşelerini yazdı. Dergi yüksek bir tirajı yakaladıktan sonra siyasi polisin dağıtım şirketlerine baskısı sonucu dağıtıma verilemedi.

02.1982 – Siyasi polis (şimdiki adı terörle mücadele) tarafından Ankara’da tutuklanıp Isparta’ya götürüldü. 11 gün süreyle Isparta Emniyet binasının bodrum katında gözleri kapalı halde, beton üzerinde aç-susuz bırakılıp sorgulandı. 40 gün Isparta cezaevinde yattıktan sonra Isparta Ağır Ceza Mahkemesinde ilk duruşmada tahliye, ikinci duruşmada da 163. maddeden takipsizlik kararı verildi.

1983 – ANAP’tan milletvekilliği teklifi geldi. Reddetti.

06.02.1986 – İktibas dergisinin Eylül/1985 tarihli sayısındaki -ki o sayı toplatıldı- araştırmacı-yazar Mehmed Çoban’a ait “Yolumuzdaki Esaslar” başlıklı yazıdan dolayı Mehmed Çoban’la birlikte Ankara Emniyeti Siyasi Şubede gözaltına alındı ve 11 gün boyunca sorgulandı. 02.10.1985 tarihinde başlayan yargılama sonucunda Ankara DGM’ce tutuklu yargılanan Mehmed Çoban ve tutuksuz yargılanan Özkan’a TCK’nın 163/3-6 maddesine göre 6’şar yıl 3’er ay hapis cezası verildi. Özkan’ın cezası sorumlu yazı işleri müdürü olması nedeniyle paraya çevrildi. 684 TL. ödemeye ve ömür boyu memuriyetten men cezasına çarptırıldı.

06.1987 – İlk kez ciddi olarak rahatsızlandı ve 20 gün kadar tedavi gördü.

07.1987 – İktibas dergisi, yüksek yerlerin (!) emri ile iki dağıtım şirketinin (Hür Dağıtım ve Gameda) gazete bayilerinde satışını yasakladığı dergilerin başında yer aldı.

15.07.1987 – 1986 yılında İktibas dergisinin 115-117. sayılarında yayınlanan Kelim Sıddıki’ye ait yazıların aradan 8 ay geçtikten sonra Birleşim Dağıtım tarafından “Evrensel İslam Çağrısı” adıyla kitap haline getirilip yayınlanması nedeniyle Ankara Emniyeti Siyasi Kısımda 14 gün sorgulandı ve ayrıca yine ifade için DGM’ye çağrıldı.

15.10.1987 – Vücudunun sol tarafında kısmi bir felç geçirdi. Tedavisi 22 ay sürdü. Bu nedenle derginin yayınına 2 yıl ara verdi.

1988 – İlk kitabı “İnanmak ve Yaşamak” adıyla Yöneliş Yayınları’nda çıktı.

11.1989 – 16 yıllık aradan sonra yurt dışına çıkma yasağı kaldırıldı. Almanya ve Hollanda’yı kapsayan bir geziye çıktı.

23.09.1990 – Geçirdiği kalp krizi nedeniyle Ankara GATA acilde 10 gün yattı.

1991 – İslami bir parti kurmak için hazırlıklara başladı.

02.1992 – Kalp krizi nedeniyle Ankara İbn-i Sina Hastanesi Kardiyoloji servisinde bir hafta yattı. Koroner anjiografi sonucu kalp damarlarının büyük ölçüde tıkandığı ve kalbin durumunun ameliyata uygun olmadığı ortaya çıktı. 13 yaşından beri içtiği sigarayı bıraktı. Fakat 3 ay sonra “- 42 yıllık dosta 3 aylık ayrılık zor geldi” diyerek tekrar sigaraya başladı.

1992 – BHA TV adlı tv kanalını kurdu ve test yayınlarına başladı.

23.09.1992 – “Risalet Nurları” kitabının sahibi İskender Erol Evrenesoğlu tarafından mahkemeye verildi. Mahkeme sonunda 3 ay hapis ve para cezasına çarptırıldı. Hapis cezası paraya çevrilerek toplam 1.450 TL. ödemeye mahkum edildi.

1993 – İbda-c örgütü tarafından İktibas bürosuna bomba konuldu ve tesadüfen patlamadan farkedilip tesirsiz hale getirildi. Kalbindeki ritim bozukluğu nedeniyle Ankara Yüksek İhtisas Hastanesinde bir hafta kadar yattı.

1993-1994 – Almanya ve Hollanda’da, yıllarca İktibas dergisinde yazdığı kavramları bir program dahilinde, videokameraya kaydedilmesini sağlayarak görüntülü ‘’ders seti” olarak hazırladı.

02.1994 – Ankara Trafik Hastanesinde kalp krizi nedeniyle 20 gün yattı.

12.1994 – Yeni Yüzyıl gazetesinde “Perspektif” köşesinde yazmaya başladı. Vefatına dek üç makalesi yayınlandı.

24.01.1995 – Yıllarca konferans, panel ve ev sohbetlerine katılmak için çıktığı yurtiçi ve yurtdışı gezilerinden birine daha çıktı. Adana, Antakya ve Mersin’i kapsaması planlanan gezisinde, Adana’da bir arkadaşının evinde sabahleyin geçirdiği kalp krizi sonucu 57 yıl önce “geldiği gibi O’na döndü”. Ertesi gün Ankara’da Karşıyaka mezarlığında toprağa verildi.

Allah rahmet eylesin…

Kaynak: İktibas Dergisi

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Mehmedali | 24.01.2021 17:37
Saga/sola rampa etmeyen adam gibi adam.. Has islamcı ve yiğit bir abimizdi... Sözü dinlenir, fikrine itibar edilir ve çayı içilirdi.. yemeği yenirdi.. Derdin derdimizdir ağabey, yolumuzdan sapmadan yürüyoruz, kaplumbağa gibi de olsa.. sana da rahmet diliyoruz ..