metrika yandex
  • $41.91
  • 48.64
  • GA40260
Yolcu

Evlilik, var olanı paylaşmaktan çok, olmayanı birlikte var etmektir

MUSTAFA AKMEŞE
18.07.2025

gönlün istediği, yöneldiği neyse
dile düşeni de o oluyor. bilirsiniz, yaşar dururuz işte…

dua etmek diyordum dost…
elbet herkesin duası başka.
esasında dualarımız bizim neyi dert ettiğimizin dışarıya sızmasıdır.
ama bazı dualar vardır ki,
insanın içini kavuran çaresiz kaldığımız zamanların yangınından değil de,
adamın içine can katan bir umuttan doğar.

işte “Allah’ım kalbimiz dengini bulsun” duası da böyledir…

bu dengini bulmak duası var ya öyle bir şeydir ki;
sıradan kalabalıkların kuru birlikteliği gibi değil,
anlamlı bir beraberliğin arzusudur.
çünkü insan bir ten ararken bile aslında bir yoldaş arar, bir sırdaş, bir secde arkadaşı...

evlilikten bahsediyorum dost
evlilik, yalnızca bir hayatı paylaşmak değildir;
bir hayatı birlikte inşa etmeye niyet etmektir.

ne kadar süslü düğünler yapılırsa yapılsın,
hakikat süslerde değil, sadelikte saklıdır.
zira iki insanın birbirine nasip olması, bir törenle değil, bir tevekkülle başlar.

"nasip" dediğin şey, ne rastlantıdır ne de yalnızca arzu…
nasip, kulun arzusu ile
rabb’in takdirinin kesiştiği yerdir.

o yüzden,
“Allah’ım nasibimizi güzellikle gönder” derken,
sadece bir insan değil;
bir kader, bir yol, bir sabır diliyoruz aslında.

evlilik dediğin şey, dört duvar arasında birlikte olmak azmi değil
iki kişinin aynı sofraya oturması değil,
aynı sofraya ne getirdiklerine bakmasıdır.

kimisi sofraya neşe getirir, kimisi huzur…
kimisi de içindeki çoraklığı. ah!
yorar be dost, yorar işte.
en yakınları dahil topluma bir dert katar.

önemli olan, sofrada eksik olanı birlikte tamamlayabilmektir.
çünkü evlilik, var olanı paylaşmaktan çok, olmayanı birlikte var etmektir.

her şey yolunda giderken herkes sevebilir,
ama fırtına çıktığında sığınak olabiliyorsa biri ötekine,
olabiliyorsa eğer birbirine libas,
“onlar size elbisedir, siz de onlara elbisesiniz...”
(Bakara, 187)

işte orada sevgi değil, merhamet başlar.
merhametin başladığı yerde de yuva yeşerir.

“rabbiniz sizin için kendilerinde huzur bulasınız diye kendi cinsinizden eşler yaratıp, 
aranıza sevgi ve merhamet koydu…”
(Rum, 21)

“kalbimizin dengini bulması” duası da bundandır dostum.
zira denklik, sadece yaşta, mevkide ya da kültürde aranmaz;
esas denklik kalbin kıblesindedir.

biri doğuya, biri batıya yürüyorsa,
ne kadar çok severlerse sevsinler, canım, aşkım falan işte bilirsiniz…
bir yerde yollar ayrılır.

ama iki kişi aynı kıbleye yönelmişse,
aralarındaki mesafe ne kadar uzak olursa olsun,
sonunda aynı secdede buluşurlar.
işte o secde, evliliğin gerçek istikametidir 

“şüphesiz ki bu, (kalbini) Allah’a yöneltenlerin öğüt alacağı bir sözdür.”
(Kaf, 8)

bu yüzden,
“Allah’ım kalbimiz dengini, sevgimiz lâyığını bulsun” duası
sadece bir niyaz değil;
bir teslimiyetin, bir hazırlığın ve bir bekleyişin adıdır.

nasibimiz bizden uzak olsa da,
o bize hazırsa, biz de ona hazır olmalıyız.
çünkü bazen insanın duası, ancak kendisi değiştiğinde kabul olur.

orada mısın dost, değişeceksin, dönüşeceksin ki…
diyordum,
ökkeş söze girdi ve:

dua yalnızca istemek değil; olmaya niyet etmektir.
ve eğer sen nasibine layıksan,
nasibin de sana layık olur.

gerisi sadece sabır, sadece zaman, sadece rahmettir.

dedi ve sustu…

sustu ökkeş ama dost
suskunluğu içimizden geçti…

paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır.
bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş