Meral Akşener Ne Yapmak İstiyor?

Meral Akşener’in siyasal anlamda tutarsız davranışları, siyasal analiz yapanları bir hayli şaşırtmış durumdadır. En kritik dönemeçlerde yaptığı hamlelerin ne anlama geldiği konusunda yapılan tartışmalar daha uzun süre devam edecek görülüyor. Aslında herkesin zihninde ki temel soru şu: Meral Akşener gerçekte ne yapmak istiyor? Bu soru uzun süre siyasal alanı meşgul edecek gibi görülüyor.

Son zamanlarda, üstelik Yerel yönetim seçimlerinin öncesinde, bağımsız seçime gireceklerini ilan etmesi, tartışmaların fitilini ateşledi. Son tahlilde muhalefet bloğunun ikinci büyük partisi olan İYİ Partinin tek başına seçime girmesi, bütün siyasal denklemleri değiştirecek niteliktedir. Bu karar, “Nihayet Meral Akşener, Erdoğan'a Yerel seçimleri kazandıracak hamlesini yaptı” şeklinde değerlendirmeler de yol açtı.

Meral Akşener'in Cumhurbaşkanlığı seçiminden önce, Masadan kalkması, tekrar dönmesi, ama döndüğünde bunu istemeyerek yaptığını belirten yüz ifadesi Erdoğan'ın lehine olan hamlelerdi.Nihayetinde gerçekleştirilen bu tutarsız hamleler seçimin kaybedilmesine yol açtı.

Öte yandan tüm bu gelişmeler şu soruyu davet etti:  Meral Akşener, gerçekte hangi tarafta? Yaptığı bütün hamleler iktidarın lehine olan bir siyasi aktöre sorulacak en doğru soru bu. Çünkü yaptığı bütün hamleler zaten az bir farkla önde olan iktidar bloğuna büyük bir avantaj sağlayacak.

Meral Akşener’in özellikle CHP tarafından dillendirilen, seçimin Meral Akşener’in sorumlu olduğu iddiasından son derece etkilendiği ve öfkelendiği görülüyor. Meral Akşener, kendi etrafında dönen tartışmalar bağlamında, muhalefete adeta şu mesajı verdi: “Seçim yenilgisini bana bağladınız. Şimdi göreceğiz kendi başınıza ne yapacağınızı?”

Öte yandan, Akşener’e dönük komplo teorisi içeren değerlendirmelerde yapılıyor. Bu değerlendirmelerin özü şu: Meral Akşener başından beri muhalefetin kazanmaması için bilinçli bir şekilde hareket ediyor. Muhalefetin seçimi kaybetmesine yol açan bütün hamleler, Akşener tarafından bilinçli bir şekilde yapılmıştır. Kuşkusuz bu açıklamaların doğrulanmasına imkan yoktur. Ancak olaylar arasındaki nedensellik ilişkisi bu iddiaları kuvvetlendiriyor.

Aslına bakılırsa demokratik standartları yükseltmek, hukuk devletini inşa etmek, temel hak ve özgürlükleri geliştirmek amacındaki muhalefet içinde en büyük risk, bu konularda önemli itirazları olan milliyetçi bir partinin ortaklığı idi. İYİ Parti dışında bulunan partilerin bu konularda anlaşmaları o kadar zor değildir. Ancak İYİ Parti ve Meral Akşener’in siyasal kimliği bu amaçlara çok uygun değildir. Dolayısıyla Millet İttifakı kuruldu kurulalı bazen açık bazen örtülü çekişme devam etmiştir. Seküler ulusalcı veya muhafazakar milliyetçiliğin içinde olduğu bir koalisyon ile demokratik hukuk devleti oluşturmak ve özgürlüklerin genişletilmesini sağlamak bir hayli zordur.

Seçim sonucunda yapılan değerlendirmelerde, Meral Akşener’in hedeflerine ulaşamadığı görülüyor. Akşener’e göre CHP ile yapılan seçim işbirliğini milliyetçi seçmen onaylamayarak cezalandırmıştır. Bunun sonucunda 81 ilde kendi adayları ile seçime gireceklerini açıkladı. Ancak bundan önce yaptığı birbirine zıt açıklama ve davranışlarda bulunan Akşener’in nasıl davranacağı konusundaki tartışmalar sürüyor.

Öte yandan özellikle muhalefet bloğunu seçimden sonra nasıl bir geleceğin beklediği sorunu, Türkiye siyasetinin geleceği açısından önem kazanıyor. Muhalefetin büyük bileşeni CHP’nin iç tartışmaları, ikinci büyük bileşeni İYİ Partinin İttifaktan ayrıldığı açıklamaları, muhalefeti zor bir sürecin beklediğini gösteriyor.

Seçimden önce “Güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönüş” üzerinde anlaşan ve bir yol haritası çizen muhalefetin, aralarındaki anlaşmanın sağlam bir zemine dayanmadığı görüldü. Seçim sonrası yapılan tartışmalar, bu konudaki anlaşmaların çok da sağlıklı olmadığını, tarafların birbirlerine gerektiği kadar güvenmediğini gösteriyor.

Tartışmaların bizi getirdiği nokta muhalefet bakımından iç açıcı görünmüyor. Bu tartışmalar sürerse muhalefetin yerel seçimlerde büyük bir mağlubiyet alması şaşırtıcı olmayacaktır. Daha da vahimi, seçim öncesi değişik toplum kesimlerinin temsilcileri olan siyasi liderlerin bir araya gelip ortak çözümler üzerinde anlaşmalarının önünün kapatılıyor olmasıdır. Bu diyalog çabalarının sonuçsuz kalması, mutabakatın sona ermesi, muhalefetin muhalefete muhalefet etmesi, iktidar tarafını daha da rahatlatmaktadır.

Öyle görülüyor ki, cevaplanması gereken soru hala ortada duruyor: Meral Akşener ne yapmak istiyor?