metrika yandex
  • $34.34
  • 37.69
  • GA21310

Haberler / Ankara Analiz

UNICEF Suskunluğunu Sürdürürken, Ankara Filistin Dayanışma Platformu Çocuk Hakları İhlallerini Protesto Ediyor

20.11.2023

 

 Ankara Filistin Dayanışma Platformu üyeleri, Dünya Çocuk Hakları Günü'nü anmak amacıyla Yıldızkule'deki Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Ofisi önünde Filistin'e destek gösterisi düzenledi. Filistin bayrakları taşıyan ve İsrail ile ABD'yi eleştiren pankartlar açan grup, MAZLUMDER yöneticilerinden Esra Duru tarafından yapılan basın açıklamasında bir araya geldi.

Duru, 20 Kasım 1989'da kabul edilen "Çocuk Hakları Sözleşmesi"nin dünya çocukları için önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, sözleşme ile çocukların sağlıklı bir yaşam için temel haklarının ilan edildiğini belirtti. Ayrıca, Gazze'de yaşlı, genç, çocuk, kadın, erkek ayrımı yapmayan vahşi eylemlerde bulunan İsrail rejiminin acımasızlığına dikkat çekti.

Esra Duru, UNICEF'e seslenerek, "Çocuk Hakları Sözleşmesi ile haklarını güvence altına aldığınız çocuklar arasında 10 dakikada bir öldürülen Gazzeli çocuklar yok mu? Gazze'de hayatlarını, ailelerini, evlerini, yurtlarını, hayallerini kaybeden çocukların hakkını kim koruyacak? UNICEF nerede?" diye sordu.

Basın açıklmasına ilişkin metin aşağıda verilmiştir:

 

UNICEF NEREDE?

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününde Gazze’nin Çocukları Soruyor: UNICEF NEREDE?

20 Kasım 1989 tarihi Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin kabulü ile dünya çocukları açısından önemli bir dönüm noktası olmuş ve sözleşme ile birlikte çocukların sağlıklı bir yaşam ve gelişim için temel hakları ilan edilerek hukukun evrensel koruması altına alınmıştır. Ancak aradan geçen 33 yıl boyunca dünyanın farklı coğrafyalarındaki çocuklar, sözleşmenin önsözünde yazılan “Birleşmiş Milletler Antlaşmasın da ilân edilen ilkeler uyarınca insanlık ailesinin tüm üyelerinin, doğuştan varlıklarına özgü bulunan haysiyetle birlikte eşit ve devredilemez haklara sahip olmalarının tanınması, dünyada özgürlük, adalet ve barışın temeli olduğunu düşünerek” hazırlandığı söylenen bu sözleşmedeki ifadelerin samimiyetini sorguluyor.

Bugün dünyanın farklı ülkelerinde birçok çocuk çeşitli şekillerde temel haklarından yoksun bırakılıyormakta, adeta kapitalizmin kölesi olarak Afrika’nın derin madenlerinden, Uzak Doğudaki ışık görmez fabrikalara, Doğu Türkistan’daki toplama kamplarından, Ukrayna’daki “medeni” bir savaşın gölgesinde birbirlerinden habersiz bir şekilde “çocuk hakları”nın gerçekten var olup olmadığını soruyorlar.

Ancak 20 Kasım 2023 günü yine ve yeniden Çocuk Hakları Sözleşmesi anılırken dünyanın her yerindeki çocuklar, mazlum olsun ya da olmasın ekranlara bakıp aynı soruyu soruyor: UNICEF NEREDE???

Temel işlevi beş daimi üyenin çıkarlarını diğerlerine kabul ettirmek gibi görünen  BM ve BM’nin egemenleri adına misyonerlik faaliyetlerini sürdüren UNICEF’in sadece son 20 yılda başta Filistin olmak üzere hiçbir kriz bölgesinde kınama yayınlamaktan öteye geçememesi, bu kurumların varlığını sorgular haline getirmiştir.

Çünkü dünya tarihinde eşi benzeri az görülen bir vahşet ve soykırım uygulayan Irkçı apartheid İsrail rejiminin, Gazze’de yaşlı, genç, çocuk, kadın, erkek ayrımı yapmayan vahşeti adeta kanları dondururken; vicdan sahibi bütün insanları hayrete düşüren asıl konu ise dünyaya çocuk hakları dersi veren, çocuklar üzerinden bütün dünyada sözde yardım ve eğitim faaliyetleri yürüten UNICEF’in suskunluğudur.

2000 yılından bu yana Irkçı apartheid İsrail rejimi, işgal edilmiş Filistin topraklarında 12 büyük katliam gerçekleştirmiş, günübirlik cinayetlerinin, insan hakları ihlallerinin, baskı, işkence ve tutuklamalarının dışında 7 Ekim’de başlattığı saldırılarla vahşetini soykırım boyutuna taşımıştır. Okulların, hastanelerin hedef alındığı, 5 binden fazla çocuğun öldürüldüğü, kalanların en temel yaşam haklarından yoksun bırakıldığı bugünlerde Gazzeli çocuklar başta olmak üzere dünya üzerinde vicdan sahibi herkes bütün uluslararası kurum ve kuruluşların yanı sıra UNICEF’in de suskunluğunu hayret ve ibretle takip etmektedir.

Bir halk hepimizin gözleri önünde yaşadığı yerden sürgün edilip soykırıma uğratılırken, her zaman masum olan çocuklar vahşice katledilirken herkes aynı soruyu soruyor: UNICEF NEREDE???

Kundaktaki bebekler fosfor bombaları ile öldürülürken UNICEF NEREDE???

Cansız çocuk bedenleri bombaların yol açtığı enkazların altından, kucaklarında oyuncakları ile çıkarılırken UNICEF NEREDE???

Anneler çocuklarını sıra sıra kefenlerken UNICEF NEREDE???

Küçücük çocuklar hastane betonlarında uzanmış halde ölümün gelmesini beklerken UNICEF NEREDE???

Okul sıralarında eğitim görmesi gereken çocuklar, insafa sığmayan bombardımanların altında can verip babalarının kucağından cennete giderken UNICEF NEREDE???

Anneler çocuklarının cansız bedenlerindeki yaraları gözyaşları ile temizlerken UNICEF NEREDE???

Soykırımcı İsrail’in kelimerle tanımlanamayan şiddeti, kötülüğü; kendisine bakacak kimsesi kalmamış, ruhunda, bedeninde onulmaz yaralar açılmış yetimler ortaya çıkarırken UNICEF NEREDE???

Şimdi biz de UNICEF’e soruyoruz;

Bugün, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Gününde, hangi çocukların haklarını konuşacağız?

Çocuk Hakları Sözleşmesiyle haklarını güvence altına aldığınız çocuklar arasında 10 dakikada bir öldürülen Gazzeli çocuklar yok mu?

Gazze’de hayatlarını, ailelerini, evlerini, yurtlarını, hayallerini kaybeden çocukların hakkını kim koruyacak?

UNICEF NEREDE???

Ankara Filistin Dayanışma Platformu Adsına

Mazlumder Ankara İstişare Kurulu Üyesi Esra Durudedi.

Basın metni İngilizce olarak da okundu.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş