metrika yandex
  • $32.45
  • 34.68
  • GA18240

Haberler / Yazı Dizisi

Fanatizm - 4 / Yusuf YAVUZYILMAZ

26.12.2022

Her şeyin özünü bildiğini iddia eden mutlakçılığın sonu şiddettir. Gerçeği bildiği için müzakereye gerek yoktur. Mutlakçı düşünceye sahip olan i için yapılacak olan karşıdakini kendi düşüncesine çekmektir. Onu dinlemez, çünkü gerçeği zaten bilmektedir.

...

Sanal alemde dolaşan, tartışmanın şehvetine yenilmiş, konu ile derin ve yeterli ilgisi olmadığı halde iddialı genellemeler yapan, kendi dışındakilerin yanıldığını, doğrunun sadece kendi düşünceleri etrafında olduğunu savunan kişilerden uzak durun.

...

Türk siyasetinin genel tavrı kadrolaşmadır. Değişik partilerin kendine ait belediyelere kimleri aldıklarına bir bakın. İsimler başka yöntem aynı. Aşağı yukarı her partinin belediyesi var. Tümü de aynı yöntemle eleman alıyor. Diyarbakır, Ankara, Konya ya da Mersin değişmiyor.
Militan kendi hatasını görmüyor, muhalif olduğunu da sürekli eleştiriyor.

...

Başı açık ve modern diye tabir edilen giyim tarzını benimseyen kadınları "Cumhuriyet kadını" olarak niteleyen zihin yapısının arka planında şu var : "Başörtülüler Cumhuriyet kadını olamaz" . Cumhuriyet değerleri adına ayırımcılık budur.

...

Seçmeci zihin yapısına sahip insan, bütün eleştirel ve demokrat olduğu iddialarına karşın, tek taraflı düşünmekten kurtulamaz. Bundan dolayı bazı olayları görmezden gelmesi normal karşılanmalıdır. Diğer yandan karşılaştığı olaylar arasında genelleme yaparken bile tutarsızdır. Bir Ulusalcı hukuk dışı bir eylemde bulunduğunda bunu bireysel bir eylem olarak görürken ( Bu bakış doğrudur), Kur'an kursunda bir hukuk dışı olay olduğunda ise bunu genelleştirip tüm camiayı suçlamaktan çekinmez. Hukuk dışı eylemlerin bireysel olduğunu bilmesine karşın, ideolojik ön yargıları onu ikircikli davranmaya iter. Demokrat, tarafsız ve eleştirel olduğunu ise sürekli tekrar eder. Oysa bütün sermayesi İslamcılık eleştirisidir. Ulusalcılık konusunda ise en küçük bir eleştiri yapamaz. Taraftarlığının ve partizanlığın altına gizlediği faşizm, her değerlendirmesinde açığa çıkar. Yine de sadece karşıdakini suçlayarak bu zaafını ustaca kapatmaya ve gizlemeye çalışır.

...

Hiçbir ideolojiye fanatik bir biçimde bağlanmayın. Çünkü bütün ideolojiler doğası gereği tarihsel, bilgisi sınırlı, yanılgıya açık insan tarafından üretilmiştir.

Konumu, bilgisi ve birikimi ne olursa olsun hiçbir insan hatasız ve bütün zamanlar için geçerliliğini koruyan bilgiler üretemez.

Dünyevileşme çukuruna düşüp ahireti unutmak!

...

Sosyal ve siyasal olayları sebep - sonuç zinciri içinden çıkarıp irrasyonel değerlendirilmeye çalışınca ortaya menkıbeler çıkıyor. Ne yazık ki, tarihsel hafızamız menkıbelerle dolu. Cumhuriyet tarihi anlatımız da bundan farklı değil. Menkıbelerde şahıs ve yatır kültü egemendir; kahraman yüceltildikçe yüceltilir. Ortaya akıl yoluyla asla anlamlandıramayacağınız mitolojik kahramanlar çıkar.

...

Sonuç: PKK ve YPG özelinde Kürtlerin ittifak ettikleri güçler tarafından yine terk edilmişlerdir. Kuşku yok ki, sorunun kaynağı içtedir. Sadece dış güçleri öne çıkararak yapılacak eleştiriler açıklayıcı değildir. Asıl sorun YPG,PKK,HDP özelinde ulusalcı Kürtlerin stratejik hatalarıdır. Bu hatalarla yüzleşmek, yapılan sorunlu ve Kürt tarihine uygun düşmeyen hatalı siyasal tercihleri eleştiri süzgecinden geçirmektir. Çünkü sadece sorunu dış güçlere transfer etmek belki rahatlatıcıdır ama yüzlerce insanın toprağa düşmesinin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. Bu durumdan birinci derecede sorumlu olan PKK ve YPG'nin hatalı siyasal tercihleridir. Tıpkı Hendek olayında olduğu gibi.
Sonrası zaten eleştirel bir süreç işlemediği için yanlış yaptık deyip üstü örtülecek. Çünkü analitik eleştiri süreci olmayan itaat temelinde yapılan örgütlenmelerde sorumluluk yoktur.

...

İdeolojik körlük değişine son derece kapalı bir zihin yapısına işaret etmektedir. Türkiye’de İslamcıların değiştiği üzerinden yürüyen eleştirilerde büyük ölçüde ideolojik körlükten kaynaklanmaktadır. Oysa gerçek şu ki, İslamcılık varsa bu zaten değişmek zorundadır. Değişmeyen ve baki kalacak olan İslam’dır. İslamcılık belli bir coğrafyanın ve tarihin ürünü olduğu için değişmeye mahkumdur. Kim tarafından üretilirse üretilsin bütün zamanları kapsayacak bir İslamcılık mümkün değildir. İslamcılık Gannuşi'nin Tunus'unda farklı, Mevdudi'nin Pakistan'ında farklı, Seyyid Kutub'un Mısır'ında farklıdır. Hatta Pakistan'da aynı dönemde yaşamış Fazlurrahman ve Mevdudi'nin İslamcılıkları bile farklıdır. Sorun olan İslamcıların değişmesi değil, değişmemesidir. Zaten Garaudy'nin Entegrizm dediği tehlike de burada başlıyor. İslam üzerinden üretilen ve teslimiyeti öngören siyasal veya cemaat yapılanmaları ideolojik körlük üretmeye son derece elverişlidir. Buradan çıkış Kur’an’ın “Hala akletmeyecek misiniz?” sorusunda gizlidir.

...

Türk siyaseti sağ, sol, milliyetçi, ulusalcı, İslamcı, sosyalisti ile büyük ölçüde otoriter ve merkeziyetçidir.

...

Başarılı insan değer üretir; mazeret üretmez, içinde bulunduğu koşulları başarısızlığına neden olarak görmez. Başarısız insan, sürekli eleştirir; eleştirisi yapıcı ve üretici değil kendini tatmine dönüktür. Bu yüzden öncü değildir; yol göstermez, yıkar ve tahrip eder. İnisiyatif almaz, değer üretmez. Eleştirinin konforun sığınır. Sürekli mazeret üretir. Seçmecidir, yerli değildir. Kendi tarihinin en kötü, Batı'nın en iyi örneklerini seçerek tezini temellendirir.Ulusalcıdır, Kemalist’tir, milliyetçidir, İslamcıdır, Kürt milliyetçisidir, sosyalisttir; ama yerli değildir.

İş Hayatında Eleştirilmek Gelişmenizi Sağlar

...

Kürtlerin en büyük sorunu PKK'dır. Bütün eleştirileri devlete ve dış güçlere yönelterek onu eleştiri dışına taşımaya çalışan bir siyasal akıl var. Bazı radikal Kürt İslamcılar da bağımsız bir duruş geliştiremedikleri için bu siyasal aklın önemsiz bir aracı durumundalar.

...

Milliyetçiliğin iki ye bölündüğü süreçte ( Seküler / Ulusalcı /Kemalist milliyetçi İP ve Muhafazakar/Ülkücü/Kemalist /Ülkücü MHP) Ak Parti bu akımdan kendini özenle ayırması gerekirken bunu başaramamıştır. Çünkü milliyetçilik, bu toprakların en sorunlu ideolojisidir. Bu ideolojinin içinden hukuk devleti, demokrasi ve eşit yurttaşlık üretmek mümkün değildir. Ak Partinin MHP ile ortaklığı sürekli MHP lehine işleyen bir sürecin kapılarını ardına kadar açmıştır. Türkiye'de milliyetçiliğin( Türk ve Kürt) yükselişi en büyük sorunlardan biridir.

...

Türk sağ-muhafazakar- İslamcı düşüncesi muhteşem bir mazi, sol-sosyalist düşünce ise ütopik geleceğe yoğunlaşmakta; bu yüzden günceli ve güncelle ilgili sorunları sürekli ıskalamaktadır. Bu ıskalama onları gerçeklikten koparmaktadır. Gerçeklikten kopan bir ideolojinin yasaması, insanlar için umut olması imkansızdır.

...

Önemli bir sorun da Harici yorumcuların varlığıdır. Kendi düşüncelerine uymayan her görüşü küfür diye niteliyorlar. Bir anlamda yorum tekfirciliği yapıyorlar. Onlardan uzak durmak gerekir. Farklı düşüncelere saygıları yok; tek boyutlular, belirli kaynakların dışına çıkamıyor, çok boyutlu düşünmüyorlar; sahip oldukları dini yorumun tek doğru yorum olduğuna inanıyorlar, ezberledikleri bir kaç ayetini Kur'an bütünlüğünden kopararak rakiplerine karşı silah olarak kullanıyorlar.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş