Ülkemizde çok az insan aç kalıyor. Ancak günümüz şartlarında ki standart beslenme şekli ile tahsilli – tahsilsiz, zengin – fakir hemen herkes yanlış ve sağlıksız besleniyor. Pek çoğumuz hücrelerimizin ihtiyacı olan mikro gıdaları içermeyen, içi kimyasal toksik katkı maddeleri ile dolu ya da kendisi doğrudan toksin kaynağı olan uydurma gıdalar yeyip içiyoruz.
Genelde hücrelerimizi hasara uğratarak hastalıklara neden olup, ömrümüzü kısaltan bu zararlı maddeleri almak ve hazırlamak için de bolca zaman ve para harcıyoruz. Gereksiz boş kaloriler ve toksik maddeler içeren katı – sıvı fabrikasyon yiyecekler ve içecekler tüketerek beslendiğimizi sanıyoruz.
Günlük hayatımızda yediklerimiz ve içtiklerimizle, sağlığımız için vücudumuza mutlaka alınması gereken miktarda mikro gıdalardan daha çok kanserojen yağlar, tatlandırıcılar, pestisitler, herbisitler, ağır metaller ve Çin tuzu gibi pek çok zararlı kimyasal (toksik) katkı maddeleri alıyoruz.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi en küçük şikayetlerimiz de bile, yan etkilerini (aslında yan etkileri olarak değil de, “neden olabilecekleri hastalıklar” şeklinde okumamız gerekir) hiç hesaba katmadan tedavi edildiğimizi zannederek tansiyon ilaçları, şeker ilaçları, antibiyotikler, ağrı kesiciler, depresyon ilaçları, kortizonlar ve doğum kontrol hapları gibi bir çok kimyasal ya da sentetik ilaçlardan oluşan toksik maddeleri de, saati saatine muntazam olarak alıyoruz
Halbuki “toksinler hastalık ve şişmanlamanın en önemli nedenlerinden biridir.” Kilolu görünen ve tüm çabalarına rağmen bir türlü kilo veremeyen ya da sık sık hasta olan insanların vücutları, özellikle yağ hücrelerinin pek çoğu toksinlerle doludur. Çünkü yağ hücreleri en önemli toksin depolarımızdan biridir.
Bu nedenle hastalıklardan kurtulabilmek ya da rahatça kilo verip, kalıcı olarak zayıflayabilmek için öncelikle toksin kaynaklarını öğrenip, mümkün olduğu kadar uzak durmaya çalışarak, özellikle toksin kaynağı yiyecekler, içecekler ve toksik alışkanlıklarımızı terk ederek, antioksidan meyveler, sebzeler ve bitkilerle vücudumuzda biriken toksinlerin atılmasına yardımcı olacak detoks programlarını öğrenip uygulamamız şarttır.
Cuma gününün sağlık konusunda daha fazla bilinçlenmemize vesile olması dileğiyle…
Saygılarımla,
Ümit Yurtkuran
Baharat ve Tezek 2021-02-23 00:26:30 Veysi ERKEN
BİLL GATES VE DİĞERLERİ SADECE PARA PEŞİNDE Mİ? 2021-02-23 00:49:08 İsa ÖZÇELİK
Düşünmede Bir Yöntem Arayışı 2021-02-23 09:53:31 Abdulaziz TANTİK
Kendimizi, karşı olduğumuzun yerine koymaya var mıyız? 2021-02-24 13:50:02 Selahaddin E. Çakırgil
Uyuşturucunun Küresel Boyutu 2021-02-24 14:13:06 Mehmet BEYHAN
İslâmofobinin Merkez Ülkesi Türkiye ve 28 Şubat 1997 Darbesi 2021-02-25 03:00:50 Mehmet Yavuz AY
Boğaziçi Şımarıklığı 2021-02-02 13:31:11 Derviş ARGUN
İnsan Din İlişkisi (Samimi Olma gereği) 2021-02-02 16:37:56 Mustafa YILDIZ
Ruhumuzu yeryüzüne serme vakti gelmedi mi? 2021-02-03 12:30:34 Mehmet Ali ÖNER
Nerden Geliyor Bu Sesler 2021-02-03 12:40:31 Ahmet GÜRBÜZ
Evrensel Zihinlerden Kabileci/Taşralı Zihinlere 2021-02-04 13:03:32 Atasoy MÜFTÜOĞLU
Memleketinden kopan medeniyetinden kopar 2021-02-04 16:40:49 Mehmet BEYHAN