metrika yandex
  • $32.19
  • 34.99
  • GA17650

TOLERANS

AHMET GÜRBÜZ
16.03.2017

Kulağa çok hoş geliyor.

 

Hoşgörü, tolerans, diyalog, empati.

 

Tam olarak anlaşılmadığı ya da yerli yerinde kullanılmadığı zaman pekte masum değil bu terimler.

 

En azından ben öyle düşünüyorum. Tabi terimlerin bir kabahati yok.

 

Neydi şu üç beş yıl öncesine kadar efkar ı umumiyeyi kasıp kavuran, dillere pelesenk olan “Dinler Arası Diyalog” muhabbeti. Şimdi kimse ağzına almaya cüret edemiyor.

 

“Din afyondur” diyen adam ne kadar uçtaysa/ifrat, bu terimleri dillerine dolayarak milleti kandıran takiyyecilerde o kadar uçdular/tefrit.

 

Oysa Kur’an’ımız bizi orta yollu, mutedil bir ümmet olarak tanımlamaktadır.(2/143)

 

Bir farkla ki; peygamber efendimiz (sav) “ümmetimin tek aşırılığı, ruhbanlığı cihaddır” diyerek bir istisna koymuştur.(A.Hanbel)

 

Dinler Arası Diyalogun temeli Vatikan konsilinde atılmıştır.

 

Afrika ve Asya kiliselerinin de ilk defa davet edildiği, üç yıl süren konsil de yerel dillerde ibadete izin verilmesinin yanında misyonerlik faaliyetlerinin de kurumsallaşmasına karar verildi. Haçlı savaşları yerine artık sahaya cübbelerini çıkararak kiliseden huruç etmiş, sivil toplum gönüllüsü kisvesine bürünmüş papazlar sürülecektir. Bu faaliyetler içinde çok ciddi bütçeler oluşturulmuştur.

 

Hedef mi,  İslam’ı tamamen ortadan kaldırmak değil. Onu protestanlaştırmak.

 

İslami protestanlık ya da protestan  islam… Laiklik sadece bu işin kılıfı.

 

Yöntemlerine gelince; Kur’an’la sünnetin arasını ayırarak ilk adımı atmış oluyorlar.

 

Sünneti hafife alarak, ehadis i nebeviye hakkında şüphe oluşturarak, Kur’ an İslamı,

 

Kur’ an bize yeter, gibi bir kaç afilli cümleyle Müslüman nesiller arasında fitne fitilini ateşlemek istiyorlar.

 

  “(Onlar) Allah’ın nurunu (güya) ağızlarıyla söndürmek istiyorlar. Hâlbuki Allah, kâfirler hoşlanmasa da nurunu (İslâm dinini) tamamlayacak (gayesine ulaştıracak)tır”.(Saff 8)

 

Peki, onlarla diyaloğumuz nasıl olacak.?

 

Gerek onlarla, gerekse Müslümanlarla ilişkilerimizi şekillendirmemize yardımcı olacağını düşündüğüm bir kaç ayet i kerime meali paylaşarak noktalayalım konuyu müsaadenizle.

 

“Muhammed Allah’ın Resûlü’dür. Onunla beraber olan (mü’min)ler, kâfirlere/İslam karşıtlığı yapanlara karşı çok şiddetli, kendi aralarında ise çok şefkatlidirler. Onların (namazda) rükû yaptıklarını (ve) secde ettiklerini görürsün. Onlar, Allah’tan (daima) lütuf ve rıza isterler. Yüzlerinde secdelerin eserinden (meydana gelen) nişanları vardır…”(Fetih 29)

 

“Onlar, inananları bırakıp da küfre sapanları/inkârcıları velî (dost ve idareci)ler edinirler. (Yoksa) izzeti (şerefi/onur ve yüceliği) onların yanında mı arıyorlar? Şüphesiz ki bütün izzet (yücelikler) Allah’a aittir”.(Nisa 139)

 

“Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin velîleri (dostları ve yardımcıları)dır. İyiliği (tevhidi ve sâlih ameli) emrederler, kötülükten/kötü olan şeylerden menederler; namazı dosdoğru/gereğine uygun kılarlar, zekâtı verirler, Allah’a ve Resul’üne itaat ederler. İşte Allah bu kimselere rahmet edecek (bağışlayacak)tır.

 

Şüphesiz Allah mutlak galiptir, hüküm ve hikmet sahibidir”.(Tevbe 71)

 

“Sen, onların milletlerine (dinlerine) uyuncaya kadar Yahudi ve Hristiyanlar senden asla hoşnut olmayacaktır. (Resûlüm!) Onlara de ki: “Allah’ın hidayeti (olan İslâm) doğru yolun ta kendisidir.” Sana gelen bunca ilimden (Kur’an’dan) sonra eğer onların arzu ve heveslerine uyarsan, artık senin için Allah’tan yana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır”(Bakara 120).

 

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş