metrika yandex
  • $32.51
  • 34.86
  • GA18240

Ramazan Risalesi..

RÜSTEM BUDAK
01.04.2022

 

Oruç; ruhun- aklın- kalbin, beden ve hazlarına karşı kazandığı zaferdir.

Oruç; sahur ile iftar arasında cenneti yaşamaktır.

Oruç; vahyin kalbe ve akla inişine şahitlik etmektir.

Oruç; Allah ile aracıları ortadan kaldıracak bir şekilde buluşmaktır.

Oruç; ölü ruhun dirilmesidir.

Oruç; varolmak için yok olmaktır.

Oruç tutanın elinden ve dilinden insanlar emin olur.

Oruç, ruhun diriliş ve yenilenme çabasıdır.

Oruç, mazlum ve mahrumlarla yeniden ahidleşme zamanıdır.

Oruç; ruhun açlığını gidermek, aklı kirliliklerden arındırmak, nefsi arzularının esaretinden kurtarmak, kalbi taşlaşmaktan esirgemek için vardır.

Ramazan; hayat boyu bir yaşam modelidir. Günlerimizi geçirirken hangi ölçülere, hassasiyetlere, algılara, değerlere göre yaşayacağımızı gösterir. Bir ay boyunca ömrümüzün diğer günlerini nasıl geçirmemiz gerektiğini öğretir. Ramazan; sadece dil ile imanın yeterli değil ruh, akıl, kalp ve nefis bütünlüğünde sözün, iddianın, hedefin yapılmasını zaruret olduğunun ortaya konulmasıdır. İnsanların dini sadece dile indirgeyerek yanlışlarına, eksiklerine, kötülüklerine mazeret uydurmalarının beyhude olduğunu bizlere kanıtlar.

Ramazan’ı evimize misafir etmek... Bir ay boyunca Ramazan’ı evimizde misafir edeceğiz.

Onu ağırlayacağız. Böylesi değerli bir misafiri ağırlamak herkese nasip olmaz. Ramazan’ın misafir olduğu evler bereketlenecek. Rızkını kendisiyle beraber getirecek.

Misafir olduğu her eve barış, huzur, şuur getirecek. Kur’an sesi evlerde yankılanacak, ruhumuzu ve bedenimizi saracak. Unuttuklarımızı hatırlatacak, bilmediklerimizi öğretecek.

Her anı ibadet ve zikirle geçirmeye davet edecek.

Ramazan evine misafir olmak... Bu süreçte aynı zamanda bizler Ramazan evine misafir olacağız. Ramazan evinin kapıları sonuna kadar açık olacak. Kimseyi geri çevirmeyecek.

Misafirliğin usul ve adabını bilenler bu evde büyük lütuflara mazhar olacaklar. Bilen bilir; “Edeble gelen lütuf ile gider.” Ramazan bize Halil İbrahim sofrası kuracak. Bütün insanlığı bu barış ve bereket sofrasına davet edecek. Ne yazık ki Ramazan evinde usul-ü erkana riayet etmeyenler olacak. Bunlar Ramazan evinin ilahi ne’şesini kaçırmak istedilerse de başarılı olamayacaklar. Ramazan evindeki misafirliğimiz Bayram Namazı ile bitecek. Ama bu evde aldığımız dersler, ruh, ibadetler, tefekkürler bize hayat boyu rehberlik edecek.

Ramazan; zorlukları, sıkıntıları, yoklukları, eksikleri ile İnsan'a huzur, güven, muhabbet ve sağlık veriyor. Yani; feda etmenin, vermenin, bağışlamanın, eksiltmenin sonu hakikattir- cennettir. İnsan; yaratıldıktan sonra eylemlerinden, söylediklerinden, düşündüklerinden, tasavvurlarından kendisi sorumludur. Dünyayı, kendisini, toplumu ve devleti adalet- tevhid üzere inşa edebilmek için bütün boyutları ile modelleme yapmak, pratize etmek zorundadır.

Ramazan; bireysel- toplumsal Tevhid'in teorik ve pratik ifadesidir. Renklerin, coğrafyaların, eşyaların, ırkların, dillerin, mevkilerin değil birey- toplum ve devletin Takva'da buluşması ve birleşmesidir. Ramazan ayı insanlığın varoluşunun büyük örnekleyicisidir. Ramazan bu yönüyle muhatap olduğu, ticaret yaptığı, eğitim aldığı ve verdiği, komşulukta bulunduğu, yönettiği, beraber yaşadığı, yolculuk yaptığı kişilere elinden ve dilinden emin, zarar vermeyen, hakkı çalmayan, zorla ele geçirmeyen biri olabilmenin ifadesidir. Ramazan; kardeşlik ikliminde kalplerin birbiri için çarpması, karşılıklı dinlemesi ve duymasıdır. Sadece camide ve cenazede değil hayatın her alanında kardeşliğin yeniden inşa edilmesidir. Ramazan ayı; yoksulları, mazlumları, hastaları, mahrumları, mültecileri hatırlayıp, sonra unutma ayı değildir. Bu hatırlanışın şuura, şuurdan hayata yansımasını amaçlar.

Ramazan'da yani hayatın tümünde; vahyin kalbine inmesi için hazır olacaksın. Hayatının her anında başkasını gözeteceksin. Haram söz- iş- hal- durumlarla hemhal olmayacaksın. İnsanlara karşı merhametli olacaksın.  Kimsenin canına- malına- namusuna- benliğine kast etmeyeceksin. Öfkene sahip olacaksın. Arzularına- şehvetine- isteklerine sahip olacaksın.

Oruç ürkek bir kuş gibidir. Tutabilmen için sabır, iyilik, vahiy, şuur ve akıl ile hareket etmelisin.

Ramazan; Mülk- Mülkiyet ile ilişkimizi yeniden gözden geçirmeye ikazdır, fırsattır ve emirdir. İnsan sahip olduğu ve en çok değer verdiği mülk bedenidir. İnsanın bedenini zannettiği gibi güçlü, sonsuz değil aciz, zayıf olduğunu görebilmesidir. Diğer mal, para, sermaye, şirket, gayrimenkul gibi mülklerin üzerinde diğer insanların hakkını görebilmektir. Bunlar ile elde ettiği birikimler, kazançlar, karlar, güçler üzerinde fakirler, mahrumlar, mazlumlar, yolda kalmışlar, hicret edenler, sürgünler, yetimler ve akrabaların hakkını olduğunu görerek, bu hakkı sahiplerine teslim etmektir. Bu ilişki sadece Fitre ve varsa Zekât olan mallar üzerinden değerlendirilir. Sahip olduğumuz- Verilen- Bağışlanan- Emanet edilen Mülklerden; ihtiyaç fazlasını bağışlamak ve paylaşmak; İnsanlığın- Müslümanlığın gereğidir. Ramazan; fitre, zekat, infak, sadaka, karz-ı hasen ile mülkün paylaşımıdır. Mülkünü yani mideye indirdiğini paylaşmayanın orucu, oruç değildir.

Sadece Bireysel- Toplumsal tarz olarak Oruç değil... 

Ticarette Oruç...  

Siyasette Oruç... 

Üretimde Oruç... 

Bürokraside Oruç... 

Yargıda Oruç... 

Askerde Oruç... 

Emniyette Oruç... 

Trafikte Oruç... 

Sporda Oruç... 

Tatilde Oruç... 

Hayatın her alanında Oruç bir hayat modellemesi sunuyor. 

Tutumlarımızı, algılarımızı, davranışlarımızı, kararlarımızı Oruç'un ruhu ile kuşatmazsak kardeşini anlamak edebiyatı ile zamanımızı geçireceğiz. Oruç tuttuğunuz günler ile tutmadığınız günler arasında sadece açlık farkı varsa henüz Oruç tutmamışsınız demektir.

Kapitalizmin ruhları esir alan tekliflerine, nefsin insanı esir alan isteklerine, heva ve heveslerin aklın ve kalbin tutsak eden çağrılarına, insanı eşitsizleyen tutumlara karşı Oruç tutmalı... Sadece Ramazan ayına has kılmadan, üç aylara ve pazartesi- perşembe günleri ile hayatın içine yayarak, Oruç'u kuşanmak ve yaşamak... Ramazan; Kapitalizm, Sosyalizm, Liberalizm, Hevaizm, Siyonizm, Hinduizm, Modernizm, Maoizm, Nihilizm, Ateizm ve Atalar Dini gibi bütün şirk- zulüm- fitne- inkar barındıran tüm sistemlere reddiyedir. Müslümanlar, bu sistemlerin insanlığı sürüklediği yokoluştan kurtararak yeni bir varoluşa çağırmalıdır.

Kalplere, nefislere, akıllara, sokağa, evlere, şehirlere, ülkelere Ramazan geldi mi? Ramazan hem mekanı, hem zamanı kuşatmalıdır. Bu meyanda sadece insanlar değil mekanlar da oruç tutar. Şehirler de Oruç tutar. Oruç tutan şehirler: Mekke- Medine- Kudüs... Oruç tutmayan şehirler: Paris- Pekin- Washington.. Ramazan; başkalarının farkına varabilmektir. Mesai saatleri, trafik, televizyon, internet, iş yoğunluğu gibi mazeretlerin arkasına sığınarak kendi dünyası dışında yaşayanların olduğunu ve bunlarla birlikte yaşadığını görerek uyanmaktır.

Mideye oruç tutturmak...

Dile oruç tutturmak...

Ele oruç tutturmak...

Kalbe oruç tutturmak...

Göze oruç tutturmak...

Kulağa oruç tutturmak...

Akla oruç tutturmak...

Ayaklara oruç tutturmak...

Buruna oruç tutturmak...

Deriye oruç tutturmak...

Oruç tutturursak, bunlara, amaç gerçekten hasıl olacaktır. Ramazan bu yönüyle ruh ve beden ilişkisini gözden geçirmektir. Ruhun ayrı, bedenin ayrı dünyalar olmadığını, bir bütün içinde birbirini tamamladığını görebilmektir. Ruhun huzuru için bedeni, bedenin huzuru için ruhun terbiyesinin şart olduğunu görebilmektir.

Ramazan; Peygamber'in talep ettiği gibi vahyi- hakikati talep etmektir. Hakikati arayanların, insanlık için kurtuluş müjdesi vermek isteyenlerin, zulmün ortadan kalmasını dert edinerek kaygı taşıyanların, akıl- kalp ve nefis dengesini kurup tek bir ilaha- rabbe yönelme, yüklenme ve taşıma görevi verilen, Kadir anlarının- gecelerinin- gündüzlerinin olacağını müjdesini görebilmektir.

Ramazan; nefsi bastırma, yok etme, yok sayma değil nefsi terbiye, kontrol etme ve iyiye yönlendirme metodolojisini öğrenmedir. Nefsi aşağılayarak, isteklerini yok etmeye çalışarak, varlığını yok sayarak yaşamak değil nefsin insan için vazgeçilmez olduğunu bilerek, nefsin isteklerini makul seviyede tutarak, kontrol altında tutarak, aşırı isteklerine direnerek, karşılanmasını istediği arzuları ihlâs, sabır ve samimiyetle yaşama- aşma mücadelesinin örnekliğidir.

Ramazan'ın anlamları…

Müjdedir Ramazan... Yüreklere cennet esintisi veren...

İmtihandır Ramazan... Eline, diline ve beline sahip kılan...

Pratiktir Ramazan... Dilde ve kalpte olana yaşama yansıtan...

Vahiydir Ramazan... Ezeli ve Ebedi Hakikati ortaya koyan...

Direniştir Ramazan... Batıl olan herşeye karşı koyan...

Okumaktır Ramazan... Vahyi okumak, yine okumak, yeniden okumak, daima okumak olan...

Kardeşliktir Ramazan... Kendinden bir parçayı paylaşmak olan...

Diriliştir Ramazan... Şirkin karanlığına karşı Tevhid'in aydınlığı...

Arınmadır Ramazan... Günahların akıp gitmesi...

Sevgidir Ramazan... Kul'un sevdiği Allah için neler yapabileceğini gösteren...

Yolculuktur Ramazan... Sabah ile akşam arasında Sırat-ı Müstakim üzere olan...

Vermektir Ramazan... Elindeki malından bir kısmını ihtiyaç sahiplerine ulaştıran...

Eğitimdir Ramazan... Ruh ve akıldan başlayarak insan ve toplumu terbiye eden...

Sabırdır Ramazan... Zorluklara ve mahrumiyetlere karşı dayanma gücü veren...

Huzurdur Ramazan... Dengesi kurulan hayatın içinde yerini ve yolunu bulan...

Zaferdir Ramazan... Nefsin ve şeytanın dayatmalarına karşı kazanılan...

Barıştır Ramazan... Varlık alemi ile tekrar bir ve beraber yaşama ümidi veren...

Farkındalıktır Ramazan... Örtülen gerçekliğin tüm ayrıntıları ortaya çıktığı ve farkına varıldığı...

Susmaktır Ramazan... Sözü ve vahyi anlamak için sesi kesip, sese kulak vermek...

Neşvedir Ramazan... İbadetin beden ve ruhta estirdiği neş'e, mutluluk ve tebessüm...

Yasaktır Ramazan... İnsanı, aileyi, toplumu ve devleti ifsad eden tüm unsurları yapmamak...

Projedir Ramazan... İnsanın bir ömür boyu nasıl yaşayacağına dair arayışının modeli...

Bilmektir Ramazan... Kendinin, Rabbinin ve Sen'in hikmetine vakıf olmak...

Oruç tutturmaktır Ramazan... Mideye, Dile, Ele, Kalbe, Göze, Kulağa, Akla, Ayaklara, Deriye oruç tutturmak olan...

Ramazan Orucunu; Allah’ı zikrederek, Kur’an ve hayat kitabını okuyarak, nefsimizi arındırarak, kardeşlerimizle barışarak,  yoksullarla yardımlaşarak, hakikati aklederek, insi ve cinni şeytanlarla mücadele ederek, malımızın zekatını vererek, zalimlerin zulmüne direnerek, Mekke ve Kudüs başta olmak üzere özgürlüğünü arayan şehirleri özgürleştirmeye çalışarak, cennet için iyiliklerimizi artırarak cehenneme götürecek adımlardan kaçınarak tutalım.

Ramazan ruhu- aklı- vicdanının hayatımızı kuşatması, oruç tutan müslümanların oruçlarının kabulü, acıları bayrama- kurtuluşa çevirecek ilahi nefhanın esmesi, tüm insanlığın kurtuluşunu sağlayacak İslam ahlakı- düşüncesi ve pratiğinin yaygınlaşması, duasıyla- dileğiyle, ruhun güzellikleri içinde, vahyin aydınlığında, kardeşlik ikliminde, bir Ramazan dileğiyle, orucunuz makbul, dualarınız kabul olsun.

Bismillah!

Ya Rabbi!

Orucumuzu kabul buyur!

Kabul olunacak bir oruç tutmak için bize yardım et!

Bu haberler ilginizi çeker
Yorum Ekle
Yorumlar (3)
Fatih KIRMIZIGÖZ | 01.04.2022 21:46
Rabb'im sizin gibi değerli ve kıymetli insanları nefesini sesini kalemini hoşgörüsünü ve en önemlisi gölgesini eksik etmesin yüreğinize kaleminize sağlık sayın hocam
Vadettin Aktaş | 01.04.2022 20:41
Uzun bir yazı olmuş. Lakin hoş. İçten. Samimi. Olmamız gerekeni anlatan,olamadıklarımızı yüzümüze vuran. Hedef gösteriyor. 1 günlük, 1 aylık hedef. Ömürlük hedef. Rızai Barii hedefleyen. Allah yar ve yardımcımız olsun. Ramazan günlerimiz mübarek olsun. Amin.
mehmet ali öner | 01.04.2022 16:28
Allah razı olsun. Harika bir ramazan yazısı..