metrika yandex
  • $38.51
  • 43.79
  • GA29200

AKSA VE GAZZE'NİN BEREKETİ; ANFİDAP (ANKARA FİLİSTİN DAYANIŞMA PLATFORMU)

İSA ÖZÇELİK
16.03.2025

AKSA VE GAZZE'NİN BEREKETİ; ANFİDAP

(ANKARA FİLİSTİN DAYANIŞMA PLATFORMU)

İnsanların doğada ayakta kalıp diğer varlıkları kendine boyun eğdirebilmesinin en önemli sebebi akıllı bir varlık olarak beraber hareket edebilme ve şartlara uyum sağlayabilme yeteneği olsa gerektir. Yaşadığı coğrafyada bu kabiliyeti açığa çıkarıp işlevsel kılan kişi ve gruplar, diğer topluluklar üzerinde de hakimiyet kurmayı başarırlar. Hayatın her alanı çeşitli karşıtlıklar ve mücadele üzerine kuruludur. Karşıtlıklar, bölünmeyi ve kısmen kaosu doğuracağı gibi birlik olmayı ve çatışmalar içinde bir düzen kurmayı da zorunlu kılar. İslam'ın en temel ve ayırt edici ilkesi olan tevhid inancı, bütün farklılıkların ve çeşitliliklerin bağlı olduğu mutlak bir varlığa kulluğu zorunlu kılarak, zıtlık/ayrılık ve birlik dikotomisini en adil ve hikmetli bir şekilde çözüme kavuşturan bir iman, amel manzumesini kurtuluş reçetesi olarak insanlığa sunar. İnsanın doğasında bulunan zıt eğilimler kendi içinde bir mücahedeyi gerekli kılarken dış dünyada oluşan sayısız ilişki ağında ortaya çıkan çıkar çatışması/farklılaşması her an yeni bir mücadele zeminini ortaya çıkarır. Her çeşitliliğin bir çelişki olarak görülmesi yahut farklılıkların daima bir çatışmayı gerekli kıldığını iddia etmek mümkün olmamakla birlikte genel olarak bunları uzlaştırıp ortak bir faydaya dönüştürmenin hiç de kolay olmadığı tarihsel bir gerçekliktir.

Farklı saiklerle oluşan grupları sağlam bir toplumsal varlığa dönüştürmek için etkin bir asabiyeye ihtiyaç olduğu gibi onları ortak bir amaç ve hedef birliğine de odaklamak gerekmektedir. Benimsenen ortak amaçların gerçekleşmesi için kullanılan yöntemler dahi kimi zaman yeni bölünmelere ve karşıtlıklara yol açabilir. Bu tür kırılganlıkları aşabilmek için güçlü bir liderliğe/yönetişime, tecrübe edilmiş bir ortak akla, kurumsallaşmış bir istişare mekanizmasına, sahip olunan ortak bağların sürekli zinde tutulmasına ihtiyaç vardır. Müslümanlar uzunca süredir kendi potansiyelini açığa çıkaracak bir motivasyonu yakalayamamıştır. Kavmiyet, ulus, mezhep, coğrafi konum, ideolojiler ya da kişi kültü üzerine kurulmak istenen asabiyeler başarılı sonuçlar üretememiştir. İslam inancı ve ümmet olma bilinci üzerine geçmişteki gibi yeniden inşa edilmek istenen birlik arayışlarıysa henüz yeterli bir düzeye ulaşamamıştır.  

Kudüs, Mescid-i Aksa tarih boyunca Müslümanların ilgi odağı olmuştur. Filistin davasıysa son yüzyılda Müslümanları bir araya getirebilen en önemli meselelerin başında yer almaktadır. Aksa Tufanı'yla birlikte Filistin meselesi tüm erdemli insanların davası haline dönüşmüştür. Gazzeli mücahitlerin, kadın, çocuk ve yaşlı tüm Gazze halkının ortaya koyduğu muazzam sabır, direniş, mücadele azmi, tevekkül ve ahlaki duruş tüm insanlığı derinden etkiledi ve bu etkileşimin sonuçlarının nasıl tezahür edeceği önümüzdeki on yıllarda ortaya çıkacaktır.

Aksa ve Gazze destanı bereketinin tecelli ettiği yerlerden birisi de Ankara'da kurulan "Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP)" olmuştur. 7 Ekim 2023 Aksa Tufanı hamlesinin ardından Siyonist İsrail ve emperyalist Batı'nın vahşi katliamları karşısında kurulan ANFİDAP, Aksa Tufanı’nın geleceğe yön verecek somut sonuçlarından biri olarak tarihteki yerini almıştır. Yaklaşık on civarında sorumluluk bilinci yüksek İslami oluşum tarafından kurulan ANFİDAP hızlı bir şekilde yirmi civarında STK'nın bir araya geldiği bir platforma dönüştü. Zamanla platform otuzun üstünde bir sayıyla faaliyetlerine devam etti.

ANFİDAP süreç içerisinde; basın açıklamaları, Siyonist İsrail, ABD gibi emperyalist ülkelerin büyükelçilikleri önünde eylemler, Kocatepe'den Sıhhiye'ye, Hacıbayram'dan Melike Hatun Camii'ne on binlerin katıldığı yürüyüşler ve basın açıklamaları, görsel afişlemeler, medya ve sosyal medyada bilinçlendirmeler, üniversitede basın açıklamaları, araç konvoyları, gıyabi cenaze namazları, sabah namazı sonrası açıklama ve dualar, ilki 150 bin diğeri 250-300 bin arası olan Ankara'nın sivil inisiyatifli en büyük yürüyüş ve mitingleri, konferanslar, paneller, şehit edilen çocuk, kadın, gazeteci ve sağlık çalışanlarını farklı faaliyetlerle gündeme getirme, boykot bilincini canlı tutma, devletin Siyonist İsrail'le ticareti durdurup ilişkilerini kesmesi için aleni çağrılarda bulunup bununla ilgili gerekli görüşmeler yaparak kamuoyu baskısı oluşturma, çifte vatandaş terörist İsrail savaşçıları için suç duyurusunda bulunma, soykırımcı İsrail'in dünyada tecrit edilmesi ve sorumlularının yargılanması için girişimlerde bulunma, tüm bunlar için siyasi, diplomatik, hukuki akademik ziyaretler gerçekleştirme, yaşanılan soykırımı ve destansı direnişi canlandıran resim ve tiyatro gibi sanatsal farkındalıklar oluşturma, Ankara'ya gelen Gazzeli yaralılarla ilgilenme, Filistin'e her türlü maddi ve manevi yardım için toplumun farklı kesimleriyle işbirliği arayışına girmek gibi yüzlerce faaliyeti gerçekleştirmiştir.

Bu kadar büyük, çeşitli ve istikrarlı faaliyetler ortaya koymak elbette kolay olamazdı. Bu başarı hikayesinin en büyün sebebi kuşkusuz Mescid-i Aksa ve Gazzeli şehitlerin/şahitlerin bereketiydi. Ümmet olma bilinci ve kardeşlik bağı bu birlikteliğin önemli dayanaklarındandı. Bunun yanında ANFİDAP'ın kurucu aklının ilk başta bu birliği sağlam temeller üzerine bina etme konusundaki hassasiyeti ve zamanla katılan diğer STK'ların samimi gayretleri ve fedakarlıkları dikkate değerdi. Platformun çalışma şeklinin belli ilke ve usullere bağlanması ve yönetişim mekanizmasının süreklilik arz edecek bir yapıya kavuşması önemliydi. Her hafta düzenli olarak toplantıya iştirak etmek ve katılımcıların bu konudaki ciddiyeti başarı hikayesinin sırrını ortaya koyan bir husus olarak öne çıkıyordu. Bazı faaliyetlerse gece gündüz çabalamayı, özellikle icra kurulunun çok daha fazla efor sarf etmesini gerektiriyordu.

Ankara'da İslami yapılar geçmişte de platformlar kurup farklı icraatlerde bulunmuşlardı. Ancak bu kadar çeşitli grubun, ahenkli bir şekilde, istikrarlı olarak, değişik kulvarlarda, çok sayıda ve büyük çapta faaliyetlerde bulunabilmesi pek rastlanılan bir durum değildi. Bu önemli kazanımların elde edilmesinde yukarıda kısmen işaret edilen hususların yanında ANFİDAP'ın kuruluş amacı olan Filistin davasına odaklanması önemli bir yer teşkil ediyordu. Zira platform bileşenleri her konuda aynı düşünmüyorlardı. Farklı politik duruşu olan ya da politikaya tamamen mesafeli duran, İslam düşünce geleneğinin değişik kollarını temsil eden onlarca STK ve İslami yapının çok katmanlı yüzlerce faaliyet yapabilmesi odak noktalarından uzaklaşmamalarıyla doğrudan ilişkiliydi.

Kudüs, Mescid-i Aksa, Gazze direnişi hakkında genel olarak ittifak edilse de bu davanın nasıl gündemleştirileceği, hangi yöntemlerin kullanılacağı noktasında elbette tam bir mutabakat sağlamak mümkün olamazdı. Bu süreci yönetmek için istişare ahlakının hassas bir şekilde yürütülmesi gerekiyordu. Belki de Müslümanların günümüz problemlerine çözüm üretememesindeki en önemli açmazlardan birisi, istişare kavramı dillerden düşürülmese de gereği gibi istişare ve şura kurumunun işletilememesi olsa gerektir. ANFİDAP tecrübesinde bu konu üzerinde titizlikle duruldu. Bütün kararlar istişareyle alınıp uygulandı. Gözden kaçan küçük ihmaller daha sonraki toplantılarda büyük bir olgunlukla gündeme getirilip giderilmeye çalışıldı.

Platform genişledikçe insicamı korumak, kritik kararlar almak ve hızlı aksiyon almak zorlaşacaktı. Ancak katılımcıların farklı imkan ve yeteneklerini ortak bir akılla harekete geçirip etki alanını genişletmek stratejik bir gereklilikti. Referans sistemiyle temkinli bir yol izlenmesi sürecin sağlıklı işlemesini kolaylaştırdı. Özellikle büyük ölçekli programlarda platform üyeleri dışında farklı kişi ve kurumlarla da işbirliği gerekiyordu. Aslında her yapının platform üyesi olması gerekmiyordu. Bazılarıyla konu ve süreç bazlı işbirliği yapmak daha doğruydu. Edinilen bazı tecrübeler geniş katılımlı faaliyetlerde kimi dış yapıların platformun reflekslerini zorladığı yönündeydi. ANFİDAP'ın istişari ahlakının dışında gelişen birtakım fiili durumlar daha sonraki büyük organizasyonlar için kıymetli birer deneyim olsa da her kitlesel programda yeni belki de nispeten istenmeyen tecrübeleri yaşamak kaçınılmaz oluyordu. İstişarenin ciddi ve sürekli bir şekilde icra edilmesi bu tür istenmedik durumları aşmayı ve platformun yenilik/değişim ve ilkeler/sabiteler arasındaki hassas dengeyi korumasını sağlıyordu.

İstişare heyetinde adalet, ehliyet ve liyakat gibi özellikler çok önemli olmakla birlikte farklı bakış açılarını yakalayabilecek kişilerin olması da gereklidir. Tek tip düşünen bir istişare meclisinden parlak fikirler, krizleri aşabilecek yöntemler, cesaret isteyen çıkışlar, temkinlilik gerektiren duruşlar gibi bazen birbirine zıt gibi gözüken düşünce ve eylemlilikler zor çıkar. Lakin ortak paydayı aşındıran ve odak noktasını zorlayan bir çeşitlilikse platformun altını oyacaktır. Bu noktada tecrübeli, akil ve bilge kişiler toparlayıcı ve istikamet üzere kalmayı sağlayacak dokunuşları yapabilmelidir. Edinilen tecrübe ve ortak akıl, temel ilkeler ekseninde platform bileşenlerinin çeşitliliğini verimli bir organizasyon kabiliyetine dönüştürebilmelidir. Bunun için platform, kendi gücünü ve potansiyelini iyi hesaplamalı ve harekete geçirebileceği mekanizmaların envanterini çıkarmalıdır.

Platform üyeleri kendi yapılarındaki çalışmalarını da aksatmadan yürütmelidir. Bu birlikteliğin oluşturduğu sinerji her kuruma pozitif bir enerji olarak yansıyarak onları geliştirmelidir. Hiçbir kişi ve kurum ANFİDAP'ın marka değeri üzerinden kişisel bir çıkar elde etmeyi düşünmediği ortadadır. Ancak buna rağmen bu tür şeylere yol açacak kapılar sonuna kadar kapanmalıdır. Riya ve gösterişe geçit verilmeyeceği gibi hizipçilik ve fitne çıkarılmasına da müsaade edilmemelidir. Elbette kişi ve kurumların hata yapması, kimi zaman aile içinde yaşanabilecek tartışma ve maksadı aşan hoşnutsuzlukların platformda da ortaya çıkması mümkündür. Düşünce, eylem üretilen, sürekli iş yapılan yerde hata yapmak ve küçük kırgınlıkların olması muhtemel hatta kaçınılmazdır. Önemli olan bu krizleri istişari ahlak, kardeşlik hukuku ve hikmetli bir yolla aşabilmektir.

ANFİDAP'ın faaliyetleri dostları ve vicdanlı insanlar tarafından büyük bir sevgi ve takdirle karşılanırken art niyetli ve karanlık çevreler tarafından da kem gözle takip edilmektedir. Bazı güç odakları bu enerjiyi kendi amaçları için kullanmak ya da manipüle etmek isteyebilir. ANFİDAP şimdiye kadar takındığı birbirine bağlı, özgün, bağımsız, vakarlı, adil ve hakkaniyetli tavrını sürdürdüğü sürece dışarıdan yapılacak yönlendirme, ayartma, fitne ve sızma operasyonlarına karşı sağlam ve onurlu duruşunu hep sürdürecektir. Ortaya konulan bu örneklik raporlama, dergi, kitap, tez çalışması ve belgesel gibi araçlarla tüm toplumun istifadesine de sunulmalıdır.

Aksa Tufanı tarihi bir kırılma noktasıdır. Hamas ve Gazze halkı tüm dünyanın özgürleşmesi, hak ve adalet temelli bir hayat yaşaması için küresel emperyalizm karşısında üzerine düşeni yapmış ve tüm insanlık adına büyük bedeller ödemiştir. Siyonist İsrail'in sürekli ihlal ettiği ateşkes anlaşması belki zamanla kalıcı hale gelecektir. Ancak bu durum Aksa Tufanı’nın fitilini ateşlediği küresel intifada ve Özgürlük Tufanı dalgasını dindirmeyecek bilakis daha da alevlendirecektir-alevlendirmelidir.

ANFİDAP diğer il ve ülkelerdeki benzer platformlarla işbirliğini artırıp, Aksa Tufanı'nın mesajlarını siyaset, hukuk, ekonomi, medya, akademi, uluslararası ilişkiler, sosyal ve kültürel hayatta sürekli gündemde tutarak geleceğin inşasında sorumluluklarını yerine getirmeye devam etmelidir.

 

Yorum Ekle
Yorumlar (1)
Hacı Bayram | 17.03.2025 13:42
Anfidap'ı ilk defa böyle yazan biri olması ve yazının değerinden dolayı kardeşimizi tebrik ediyorum