metrika yandex
  • $32.57
  • 34.69
  • GA19020

Haberler / Yazı Dizisi

YÖNTEM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER-2/YUSUF YAVUZYILMAZ

15.05.2022

YÖNTEM ÜZERİNE DÜŞÜNCELER-2

YUSUF YAVUZYILMAZ

2.BÖLÜM 

Özgür düşünceli insan hiçbir cephenin adamı değildir. Bir cephenin adamı olmak için ya belirli menfaatler elde etmek ya da eleştirel düşünce yeteneğini kaybetmek gerekir. Bir düşünceye ölesiye bağlı bir insan samimidir. Ancak bu durum doğru yolda olduğunu göstermez.

Şu soru üzerinde serinkanlı düşünmek gerekiyor: "Devlet mi daha baskıcı ve otoriter, yoksa içinde bulunduğunuz cemaat ve örgütler mi?”

Önüne geleni kafir ve müşrik olan eden hastalıklı zihniyet hala yaygın. Kendinden farklı düşünen din kardeşine bile tahammül edemeyen bir zihin sorunludur.

Sürekli ideal üst değerlere gönderme yapıp günlük sorumluluklarınızı ertelemeyin. Sürekli "yoksullara yardım edin "diyen ve patik anlamda bir şey yapmayan kişiden çok daha değerlidir yardım eden. Çevrenizdeki yoksullara duyarsız kalmayın.

Bir dil dışarıdan gelen kelimeleri bünyesine almakta ne kadar esnek ise o ölçüde çoğulcu yaşamaya elverişlidir. Bütün faşist ideolojiler dili arındırma hedefine dönüktür.

İslam dünyasının kurtuluşu, İslam dünyasının(bilim, felsefe, düşünce) yükselişindeki dinamikleri yeniden keşfetmekle mümkündür. Bu dinamikler Garaudy'nin deyimiyle külün ardındaki közü ortaya çıkarmaktır. 

Sadece dünyaya hakim olmak Müslümanın amacı olamaz. 

Adalet olmadan hakimiyetin zulüm üreten bir mekanizmaya dönüşme ihtimali vardır.

Etnik kimliklerle insanı tanımlama modern dönemlere aittir. İmparatorluk dönemlerinde ise Roma, Osmanlı gibi tanımlamalar etnik kimliklere gönderme yapmazlar. Eğer etnik kimlikleri belirleyici sayan bir zihne sahipseniz kendilerini Müslüman veya Osmanlı olarak adlandırılan kimseleri anlamak zordur. Çünkü sizin dünyaya baktığınız paradigma ile bu paradigma farklı. 

Sorun şu ki, insanlar bir kimlik hiyerarşisi içinde yaşarlar. Hangi kimliğinizi belirleyici bulduğunuz sahip olduğunuz ideoloji ve inanca göre değişir. 

Örneğin bir milliyetçi zihne göre kendi etnik kimliğinden olan kişi önemlidir. İslami bir zihin yapsın sahip olan için ise önemli olan kendi inancını paylaşandır. Kur'an ise insanların farklılığını takvaya dayandırır. "

"Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır " der büyük şair Sezai Karakoç. Doğrusu yenilerek zafer kazanmak rasyonel aklın anlayabileceği bir durum değildir. Rasyonel akıl, yenilgiyi kaybetmekle, yenmeyi kazanmakla eşitlemiştir.

Oysa İslam kültürü yenilirken ve kazanırken geçen süreci belirleyici kabul eder. 

Hz. Hüseyin örneğin yenilmişti, ama asla kaybedenlerden değildi.

Faiz üzerinden bir servet elde eden kazanmıştır, ama hakikatte yenilmiştir. 

Ne yazık ki, Müslüman zihinler de yenilgi ile kaybetmeyi eşitleyen bir noktada bulunuyor. Yenilin ama kaybedenlerden olmayın, kazanın ama kaybedenlerden olmayın.  Hem yenilip hem de kaybediyorsanız işiniz zor."

Bir dergi etrafında kümelenmiş veya radikal söylemlerle ortaya çıkan küçük ve tarihsel birikimden habersiz, İslami kaynaklara olan ilgisi sınırlı olan, bilgi ve birikimi entegrist, düşünceleri ütopik, tepkisel grupları ve ileri sürdükleri düşünceleri İslamcılık diye nitelemek; İslamcılığın devasa birikimine hakarettir.

Düşüncelerini beğenmediğimiz, hatta yanlış bulduğumuz bizden farklı düşünen Müslümanların düşüncelerini bahane ederek "Ben onun dininden değilim veya onun dininden beriyim" demeyelim.

Söylememiz gereken şudur: "Ben onun dini anlayışını benimseyenlerden değilim.”

Çoğunluğun bir konu üzerinde anlaşması, konunun doğruluğunun ölçütü değil, konu hakkındaki sorumluluğun paylaşılması anlamında önemi vardır. Demokratik çoğunluğa bunun üzerinden bakmak gerekir.

Uluslararası ilişkiler sanıldığının aksine ahlak üzerinden değil çıkarlar üzerinden yürür. ABD'nin PKK'ya çeşitli düzeylerde yardım ettiği biliniyordu. Kuşkusuz devletler gücü nispetinde kendi politikaları doğrultusunda bu tür terör örgütlerini kullanırlar. ABD'nin PYD ile ilişkisini bu düzlemde görmek gerekir. 

İşin ikinci yani şu: ABD Suriye politikası konusunda Türkiye ile anlaşamıyor. Bundan dolayı başka arayışlara giriyor.  

Çelişki bu iki ülkenin bir NATO'nun üyesi olmasıdır. FETÖ çetesi ile mücadele şunu gösterdi ki, sizin terör örgütü dediğiniz şeye başkaları terör örgütü demiyor.

Birinin sizi hayal kırıklığına uğratmasından şikayetinizin nedeni şu olmalı: Doğruyu siz biliyorsanız karşınızdaki, sizin istediğinizi yazmalı, sizin gibi konuşmalıdır. Çünkü siz hakikate ulaşmış bir kişisiniz. Bu durumda sadece onaylanmak ihtiyacındasınız demektir. Ortada tartışılacak bir şey de kalmıyor. 

Militan hakikate ulaşmış insandır, asla doğruya eriştiğinden kuşkusu yoktur. Kendisi dışındaki herkes yanılmaktadır.

Eleştiri konusunda adil olmak gerekir. Önce eleştiriye konu olan metin doğru olacak. Eleştirilen metinde olmayan bir ifade olmuş gibi zorlama yorumlar yapılmamalı.”

Devam Edecek..

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş