Kişisel gelişim ekollerinde en dikkat çekici nokta, en istisna başarı öykülerini genel geçer kurallarmış gibi yansıtmasıdır. Örneğin birisi pes etmemiş, sonunda tüm imkansızlıklara rağmen kazanmıştır.
Mesaj şudur:
Öyleyse sizde yapabilirsiniz.
Halbuki bunu milyonlarca kişi istemiş, mücadelesini vermiş, ancak birkişi yapabilmiştir sadece! Halbuki birşeyin yapılabilir olması ayrıdır, yapılabilirlik yüzdesi(olasılığı)apayrıdır. İstisnai bir sonucu sanki herkes gerçekleştirebilir gibi yansıtmak, bu olasılık gerçeğini yok saymak demektir.
Herkes gerçekleştirebilecek olsaydı bu zaten bir istisna olmaz, başarı hikayesi diye örnek verilerek anlatılmazdı. Sırf motivasyon oluşturma adına gerçekçilikten uzaklaştırmak telafisiz hayal kırıklıkları ve öğrenilmiş çaresizlikler yaratıyor. Motivasyona, başarıya bu denli anlam yüklemek de gerçeklikten uzaklaşılmasına neden oluyor.
Motivasyon; bir davranışın altinda yeralan bir davranışı harekete geçiren itici enerji,duygusal güçtür. İnsanı harekete geçiren güç ve enerjilerden biri ,inanç bir digeri de motivasyondur. Diğerleri ise ilkeler ve prensiblerdir. Benim bu konuda ilkem bu dersiniz ve bu ilkenizden hareketle o yönde bir eylemde bulunursunuz. Buradaki davranışınızı ilgili konuda ki ilkeniz belirlemiştir.
İlkeler daha kalıcı ve daha stabildlr. Yine davranışlarımızın altında inançlar vardır. İnançtan kasıt sadece dini inançlar değil hemen her konuyla ilgili inancımızdir. İnançlarda degişime karşi dirençlidir. Bu noktada inançlarda ilkelere benzer.
Yine davranışlarımızın arkasındaki diğer bir itici güç, motivasyondur. Motivasyon doğası gereği değişkendir. Çoğu zaman kontrolü bizim elimizde değildir. Çünkü bir duygu durumudur. Ruhsal bir enerji yoğunluğudur. Haliyle kontrolü çoğu zaman bizim elimizde değildir. Bu sebeple istendik yöndeki bir takım davranışları, belli hedefleri motivasyon üzerine bina edenler elde etmeyi hedefledikleri sonuçları bir bakıma riske atmış olurlar.
Savaştaki başarıyı askerin moral ve motivasyonuna endekslerseniz elinizde olmayan bir takım nedenlerle motivasyon kaybına uğradığınız zaman, Askerin başarısı da düşecektir. Motivasyon başarıyı etkiler mi? Eğer başarı için motivasyonu şart görürseniz O motivasyon azaldığında elbetteki başarıda etkilenir.
Aslında arada olmayan bir ilişkiyi hatalı algılarla kendimiz oluşturuyoruz ve normal şartlarda etkilenmeyecek bir faktörü etkiler hale getiriyoruz. Örneğin moralimiz bozuk olsa ve kendimizi senelerce moralim bozuksa konuşamam Moralin bozuk olduğunda konuşulmaz moral bozuk olduğunda basarılı bir konuşma yapılmaz önce bir oturayım telefonu kapatayım, moralim bozuk şimdi olmaz şeklinde kendimizi şartlandırırsak bu hatalı algı ''Motivasyonun varsa basarili olursun yoksa başarısız olursun'' kodlamasını yaratır.
Böylece normal şartlarda bizi başarısız kılma gücü olmayan motivasyon faktörü başarının önündeki en büyük faktörlerden biri haline gelir. O yüzden eylemleri motivasyona bırakmak işi şansa bırakmaktir. Başarının ipini dışarıdaki koşulların eline vermek demektir. Bu sebeple davranışlarımızın altına daha statik, daha istikrarlı, daha dirençli olan ilke ve prensipler gibi daha başka faktörleri koymak durumundayiz. Motivasyonun zemini üzerine kurulmuş bir binayı fay hattı üzerine kurulmuş bir bina gibidir.
Davranislar istikrarlı olunması gereken bir süreçtir. Istikrarlı olması gereken bir şeyin doğası iniş çıkışlara yatkın olan bir ruhsal enerji üzerine kurduğumuz zaman davranışımizi istikrarsız hale getirmiş oluruz.
Mutlaka başaracaksın
''Bak sabancı hangi koşullar altında nereye gelmiş''
Bu iş bu denli kolay ve yaygın bir iş olsaydı Sabancı örnek diye verilirmiydi? bir istisna bir işin yapılabileceğine delil oluyorda daha genel tablo o işin yapaılamayacağına imkansızlık derecesinde güç oluşuna neden delil sayılmıyor?
Neden İstisnayı görüyoruz da daha genel gerçeği yok sayıyoruz? öyle yaparsak motivasyon düşer. Başarı neden motivasyona ihytiyaç duysun ki? başarı sadece yapılması gereken şeylerin yapılmasına ihytiyaç duyar.
Sabancı gibi olamayağı kesin olan milyonlar ölsün mü? onları baştan ve kafadan başarısız addettemek kimin haddine? başarı illa ki birilerinin gösterdiği yere gelmek midir? Başarı neden sadece mesleğinde bir yerlere yükselmektir.? Mesela niçin iyi bir insan olmak, mütevaziliği koruyabilmek, saygın bir baba, müşfik, uysal ve geçimli bir eş olabilmek vs. başarı sayılmaz? Yoksa bunlar zaten herkesin kolayca sahip oldugu şeylermidir?
Doğru bir Motivasyon ve Başarı algısının oluşturulması yönünde sizlere Jules Payot'un İrade Terbiyesi isimli kitabını okumanızı öneririm
Sevgi ve Muhabetle kalın
Gannuşi:Aksa Tufanı Nuh tufanı gibi olacak
22.11.2023
İsrail Saldırılarında Türkiye'den 2 Şehit
22.11.2023
Yine fırladılar orta yere | Vahdettin İnce
27.11.2023
Üstün Bol ile Derkenar..
01.11.2023
Ankara'daki STK'lardan Filistin Bildirisi..
02.11.2023
IRAK NOTLARI (VII) / Harun AYKAÇ
25.09.2020
STK’lar Sararırsa DERVİŞ ARGUN 24.11.2023
YÜZ YILLIK MUHASEBE ÜSTÜN BOL 04.11.2023
İtaat ve Sadakat Özgürlüğü ATASOY MÜFTÜOĞLU 07.11.2023
Akran Zorbalığı ve Çeteleşme MUHSİN GANİOĞLU 31.10.2023
Nefret Tanrısı Yehova ENES TARIM 03.11.2023