Bekir Tank, Doğru Haber'de Ateşkes Sonrası Gazze'yi Yazdı:
Söze, küçük cihatlarını üstün başarıyla bitirip büyük cihatlarına da aynı kararlılıkla başlayan Gazzelilere selam ile girelim...
Bu arada aklımıza şu soru da gelmiyor değil: Gazzelilerin soykırım boyunca yaptıkları cihattan daha büyük bir cihat mı olur? Yüce Peygamberimizin (sav) bir savaş sonrasında buyurduğu bu söz, rehavete kapılma ve nefsin heva ve hevese meyletme tehlikelerine ve düşmanların tuzaklarına karşı bir uyarıdır.
Bu son bir ay içinde Gazze merkezli o kadar önemli olaylara tanık oluyoruz ki...
Trump’un ilan ettiği sözde Barış Planı... Bu planın HAMAS tarafından şartlı da olsa kabul edilmesi.. Bunun üzerine Trump’ın 8 İslam Ülkesinin liderleriyle bir araya gelip desteklerini alması... Ve İşgalci israil, ABD, Türkiye, Katar ve Mısır’ın “ortak görev” adı ile Gazze’de konuşlandırılacak olmaları... Yapılan açıklamalar, bu ülkelerin ilk işlerinin, HAMAS’ın elindeki esirleri ölüsüyle ve dirisiyle alıp işgalciye teslim etmektir. Özellikle bu üç İslam Ülkesinin Gazze’de askeri bir güç olarak mı, yoksa insani yardım türünden lojistik bir destek olarak mı bulunacakları... Gazze’de ne zamana kadar kalacakları... Kendilerine Trump’ın planını hayata geçirmeleri dayatıldığında, nasıl bir tepki verecekleri gibi soruların cevabını bilmiyoruz.
Gerek Trump’ın ve gerekse Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye’nin HAMAS’ı ikna ettiği yönündedir. Evet, HAMAS ikna edilmesine edilmiş, ama bunu HAMAS’ın Trump planını kabul ettiği şeklinde almak yanlıştır. Çünkü HAMAS, ilan edildikten hemen sonra bu planı kendilerine dayatılan bir metin olarak tanımlamış ve mahkûm etmişti.
Bu durumda Türkiye, HAMAS’ı ikna etmekle ve HAMAS da Türkiye’ye güvenip Trump planının bazı maddelerini kabul etmekle büyük bir risk almış oluyorlar. Yanlış anlaşılmasın, Türkiye’nin HAMAS’a güven verip ikna etmesi de ve HAMAS’ın Türkiye’ye güvenmesi de takdire şayandır. Önemli olan, bu karşılıklı güvenin adalet çizgisinde seyretmesidir. Bizim de söz ve eylemlerimiz bu güvenin içini doldurup kalıcı hale getirmek olmalıdır.
Fakat şundan eminiz ki, soykırımcılar, esir takasından hemen sonra Trump planının geri kalan maddelerini dayatacaklardır. Ki en önemli madde de Filistinlilerin silahsızlandırılmasıdır. Ama önce bunun zeminini oluşturmaları gerekiyor. Bunun için de ön plana Gazze’nin yeniden inşasını çıkarıyorlar. Bir taraftan Gazze’yi nasıl da cennetten bir köşe yapacaklarını ballandıra ballandıra anlatırken, diğer taraftan Gazze’nin müstakbel sahiplerinin de kendileri olduklarını söylemekten geri durmuyorlar.
Hülasa, dayattıkları planın özü şudur: Soykırımla dahi yapamadıklarını Katar, Mısır ve Türkiye’ye yaptırmak. Yani Filistinlilerin silahlarını onların din kardeşlerine aldırmak! Peki, anılan ülkelerin liderleri böyle bir ihanete yeltenirler mi? Bizim temenniden de öte inancımız, liderlerin bu dayatmalara boyun eğmeyecekleri ve bir miladın eşiğinde oldukları bilinciyle hareket edecekleri yönündedir. Haydi, yöneticilerimizin duyacakları bir şekilde haykıralım: yeniden tarih yazmak dururken, zelil bir şekilde tarihe gömülmeye hayır!
Sadece Gazze’de de, değil, ülkelerimizde de sözün bizde olmasını istiyorsak, direnmekten başka bir seçeneğimiz yoktur!
Yazarımız Osman Kayaer Emekli Oldu
18.10.2025
HAMAS Filistin'in İktidar Partisidir!
12.10.2025
Gazze’de Söz Kimin Olacak|Bekir Tank
13.10.2025
Surelerin Mesajları: ALAK SURESİ OSMAN KAYAER 04.11.2025
Darfur ve Kahreden Sessizlik! SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 04.11.2025
Ne Yapmalı? YUSUF YAVUZYILMAZ 09.11.2025
Atasoy Ağabey/Ak Saçlı Bilge TALİP ÖZÇELİK 15.10.2025
Cumhuriyet Sonrası İslamcılık YUSUF YAVUZYILMAZ 12.10.2025
Bir cami, bir imam ve cemaat OSMAN KAYAER 28.10.2025
küresel sumud deniz filosu ayı RESUL UZAR 12.10.2025