Rümeysa için Özgürlük” sloganıyla Ankara’da bir araya gelen sivil toplum kuruluşları, Amerika'da sadece Filistin’e yönelik soykırıma karşı çıktığı için 40 gündür tutuklu bulunan Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk için basın açıklaması düzenledi.
Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) öncülüğünde Memur-Sen Genel Merkezinde yapılan açıklamada, ABD'deki insan hakları ihlallerine tepki gösterildi. Açıklamada, düşünce ve ifade hürriyetinin sistematik olarak ihlal edildiği ve akademik özgürlüklerin siyonist baskılarla hedef alındığı belirtildi.
Basın toplantısının moderatörlüğünü Memur-Sen Ankara Temsilcisi Nevzat Öylek yaparken, programın açılış konuşmasını ANFİDAP Dönem Sözcüsü Av. Mustafa Eminoğlu yaptı.
Basın açıklamasını ANFİDAP adına İslam Ülkeleri Akademisyenler ve Yazarlar Birliği'nden (AYBİR) Doç. Dr. Nergis Dama, Türkçe olarak okudu. Türkçe olarak kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra açıklamanın İngilizce metnini ise yine AYBİR’den Doç. Dr. Recep Yorulmaz okudu.

Açıklamasında "Sessiz kalmayacağız!" diyen Doç. Dr. Nergis Dama, "Özgürlükler! ülkesinde eğitim hakkı engellendi (!)" ifadelerine yer verdi.
Dama, "Genç bilim insanı ve Tufts Üniversitesi doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün Boston’da Göç ve Gümrük Muhafaza birimine bağlı maskeli ajanlar tarafından ters kelepçelenerek adeta kaçırılmışçasına haksız yere gözaltına alınması, Amerika Birleşik Devletleri’nde yabancılara dönük insan hakları ihlallerinin son örneğini oluşturmuştur. Daha önce de Columbia Üniversitesi öğrencisi Filistinli aktivist Mahmud Halil gibi onlarca öğrenci tutuklanmış ve son 1 ay içerisinde vizesi iptal edilen öğrencilerin sayısı 1000’i aşmıştır. israilin suç karnesinin son halkası olan ve yaklaşık 600 gündür devam eden Gazze soykırımı çok sayıda ABD üniversitesi kampüsünde protesto edilmektedir. Düşünce ve ifade hürriyeti ile şiddetsiz protesto medeni toplumların kabul ettiği en temel insan haklarındandır. Hal böyleyken ABD’de bulunan uluslararası öğrencilerin vizelerini iptal etmek suretiyle sınır dışı edilmeleri insan hakları ihlali ve hukuki güvencenin yok edilmesi anlamına gelmektedir." dedi.

Uluslararası öğrencilerin en temel haklarının idari kararlar ve 'cadı avı' ile ihlal edilmesi kabul edilemez olduğunu vurgulayan Dama, açıklamasının devamında şunları aktardı:
"Esasında bu durum ABD üniversiteleri ve vatandaşlarını üzerindeki siyonist baskının ABD yönetimini etkisi altına aldığını da göstermektedir. Her geçen gün daha da otoriterleşen Trump yönetiminin, Filistin lehine gösterilere izin veren Colombia Üniversitesi’nin gelirini kesmesi de akademik özgürlüklerin nasıl kısıtlandığının en somut örneklerindendir.
Filistin topraklarındaki Filistin halkına yönelik soykırım, diğer coğrafyalarda düşünce soykırımı olarak tezahür etmektedir. Kadın, çocuk, bebek gözetmeksizin, hiçbir ahlâki kuralın tanınmadığı soykırım, bu kez düşünce dünyasına ve akademik özgürlüklere karşı genişletilerek sessizliğin ve tepkisizliğin iktidarı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Nefret içermeyen, şiddete özendirmeyen, ayrımcılık barındırmayan düşüncelerin özgür ve korkusuzca ifade edilmesi, akademik yaşamın temel ilkesidir. Rümeysa Öztürk’e yönelik hukuksuz yaklaşımla, Avrupa ülkeleri başta olmak üzere tüm ülkelerde 'akademik özgürlük' ve 'ifade hürriyeti' yok edilme stratejisiyle karşı karşıyadır. Soykırıma karşı sesini yükselten yalnızca akademi değil tüm kesimler bu baskıyı hissetmektedir. Filistin halkının siyonist işgale karşı direnişinde zayıf kalan işgalci yaklaşım, başarısızlığını ve haksızlığını gizlemek için bu kez akademisyenlerin zihin ve fikir dünyasında baskı ve korkuyla işgal girişimine yönelmiştir. Ne var ki tarih, halk iradesini hiçe sayan bu tür despotik, cılız ve cesaretsiz girişimlerin başarısızlıkla sonuçlandığı sayısız örnekle doludur."

Son olarak Dama, "Ankara Filistin Dayanışma Platformu olarak Rümeysa Öztürk, Mahmud Halil ve diğer uluslararası öğrencilerin ABD’de maruz kaldıkları muameleleri kınıyoruz. Düşünce ve ifade hürriyetlerini kullanmak isteyen öğrencilerin haklarının derhal iade edilmesinin, korunması gereken akademik özgürlüğün de bir gereği olduğunu hatırlatırız. İnanıyoruz ki, özgür (!) dünyanın siyonist barbarlığın cenderesinden kurtulduğu ve Filistinlilerin gasp edilen topraklarının özgürleştirildiği günler yakındır. O gün gelinceye kadar insanlık bütünleşerek zulüm ve adaletsizliklere karşı direnmeye devam edecektir." şeklinde belirtti.
Türkçe açıklamanın ardından İngilizce de açıklama okundu. Açıklamaların ardından katılımcılar sembolik olarak giydikleri cübbeleriyle toplu şekilde tepki fotoğrafı çekti.



Challenge diyen bir Tarihçiye / Fuad Durgun
23.10.2025
Hamdi Ulukaya, Murat Ülker'in yerini aldı
21.10.2025
İngiltere’de Zirvede Hangi Türkler Var?
30.09.2025
Kabine bugün toplanıyor
29.09.2025
gazze mahkemesi ay’ı RESUL UZAR 21.10.2025
Dindarların Trajedisi YUSUF YAVUZYILMAZ 25.10.2025
Sumud: Dünyanın Vicdanı YUSUF YAVUZYILMAZ 06.10.2025
Atasoy Ağabey/Ak Saçlı Bilge TALİP ÖZÇELİK 15.10.2025
Üstad'ın Psikanalizi Dr. MEHMET SILAY 09.10.2025
Cumhuriyet Sonrası İslamcılık YUSUF YAVUZYILMAZ 12.10.2025
Siyaset Kader ve Sorumluluk YUSUF YAVUZYILMAZ 27.09.2025