metrika yandex
  • $38.8
  • 43.37
  • GA28455
Yolcu

sen var ya, o yakın olan sevginin ve ahdin sana ulaşmış adısın!

MUSTAFA AKMEŞE
18.04.2025

yol kısa ücret fazlaysa vardır orada bir hinlik derler ya!
öyle işte...
getirisi yüksek işlerin
emeği, yorgunluğu çok olur. çabası olur, koşturması olur
olur da olur be dost...
olmaz mı hiç!
en nadide dediğiniz ne varsa değer verdiğiniz
üzerine titrediğinizdir, bilmez misiniz?

hayır hayır!
evlat sevgisinden, mal mülk sevgisinden bahsetmiyorum.
fıtraten gönlüne düşmüş olanın sevgisi değil benim dediğim
onlar zaten insanın bağrında taşıyıp durduğudur ve kişinin “fitnesi” olandır öyle der aziz olan kitap...

benim dikkat çektiğim;
dindarlık sevgisi mesela,
mesela peygamber sevgisi...
eşinize olan sevginiz,
bir dosta olan muhabbetten bahsediyorum...
ücret beklemeden
hiç bir karşılık ve dünya değeri gütmeden gönlünüze düşen o eşsiz duygunun gökten inmesini bekliyorsanız boşuna beklersiniz...

sevgiye derinlik katan ve onu güçlü kılan uğruna verdiğiniz emek ile ilgilidir.
sevgi emek ister...
yani içinde “yakınlığı’’ olan sevgiden bahsediyorum.
sevgiliye yakın duracaksınız kıyıcığında diyorum.
seslendiğinde duyacağınız, korktuğunda ses vereceğiniz, sevinince paylaşacağınız kadar “yakın” durmak.
yakınlığı olmayan sevgi var ya bedavası çok olandır
o sevgiden hayır yoktur...

olmadı mı?

şöyle desek;
akabe önlerinde yapılan anlaşmalara
bi baksan diyorum,
“yakını’’ olan sevginin nasıl olacağının işaretleri orada var işte,
bakıver;
“canlarını, çocuklarını, mallarını, kadınlarını korudukları gibi koruyacaklarını,
rahat veya sıkıntı günlerinde itaat edeceklerini,
bollukta ve darlıkta mali yardım edeceklerini
iyiliği emredecek, kötülükten nehy edeceklerini
hiç kimseden çekinmeden hak üzeri duracaklarını söyleyen”
bir avuç inanmış adamın sözlerini tutunca neler olduğuna şahitsin işte...
“ellerinin üzerinde Allah'ın eli vardı’’,
ne acayip bir şey...

ey inanmış olan arkadaş!
sen var ya,
o yakın olan sevginin ve ahdin
sana ulaşmış adısın
ah bir bilsek!

dediğim şu;
tohumu toprağa atmak var ya!
yetmiyor. bilmez misin?
üzerinde emeğin olacak çabalayacaksın, çapalayacaksın, ilacını atacaksın,
göğe bakıp yağdır yağmuru ilahi derken dualar katacaksın emeğine,
gelmezse eğer 'rahmet!'
kuyulardan sular akıtıp sulayacaksın.
“yağmadı ne yapalım ‘rahmet’ olmadı veya,
“sevemedik birbirimizi işte” derken
sahi suçladığın kim ola ki...

hele bir de ‘eş’ine zalim olanlar var ya,
maddi manevi şiddet uygulayanlar
şu peygamberin "şaşarım onlara" denilenler işte ah ki ah!
umut dahi edemiyorsa bir de 'eş' olan,
kesmişsen gelebilecek bütün yakını olan sevginin yollarını,
“istanbul sözleşmesi” tek suçlu oluverir...

öyleyse dinle dost,
yakını olan sevgi;
“bile isteye hicret gecesi,
dostun yatağına hançerlenme pahasına girmektir”

veya

“malın hepsini infak etmişsin arkadaşım eve bir şeyler bırakmadın mı?” diye soran peygambere;
“Allah ve resulünü bıraktım geriye” diyecek kadar yakını olan bir sevgiden bahsediyorum.

şöyle desek;

uzak diyarlardan peygamberin geldiğini duyan onun getirdiklerine vurgun olan ve
ulaşmak için yollara düşen,
şu fars’lı olan arkadaş,
evet, yolda köle yapılan, ondan bahsediyorum
öyle bir ’yakını’ olan sevgiydi ki onunki
aziz olanın gölgesine sığınmıştı.
“benim beytimdendir’’ payesini alacak kadar evin içindedir o şimdi…
of ki of!
bu nasıl bir şey ilahi!

şimdi peygamberin arkadaşları kim?
yani sahabesi diyorum, kim oluyor o zaman hele bi söyleyin?
iktidarına yakın olmak, güçten nemalanmak,
ne yapalım herkes davete icabet etti,
yenildik, 'mekke de' düştü
"haydi biz de girelim müslüman olalım bari" diyen kalabalıklar mı?
yoksa
'en sevgili' olana yakın durarak sevgisinin bedelini ödeyen,
bundan bir ücret istemeyen
bir avuç yiğit adam /kadın mı peygamberin sahabesi?

öyle yağma yok!
“gördüm uzaktan, veda haccında yüzbinin içindeydim
valla onu dinledim arkadaş / sahabe oldum
gökteki yıldız gibi oldum /oldu’’
böyle derler de, bence
bu, 'yakını' olan bir sevgiye gösterilen hürmetsizliktir.

kendisini dinleyen topluluğa;
“üzmeyin!, üzmeyin arkadaşları mı!” der ya aziz olan peygamber,
onu derim…

bir de;
"dostlarımı özledim” diyor ya peygamber
valla onun getirdiğine bugün de 'yakın' bir sevgisi olan onun arkadaşıdır.
ben öyle inanır onu bilirim...

ey yolcu

sevgiyi çoğaltmak için
'yakını' olan bir sevgiyle sev.
emek ver, çabala, koştur, say et bi hele!
bak bakalım o zaman;
verdiğin emeğin karşılığı
kimin, hangi ayak topuklarının altından
ve nerede çıkacak “zemzem” olarak bak hele…

ökkeş sakin bir şekilde
“Allah hiçbir emeği zayi etmez.’’
bilesin...
dedi ve sustu


paylaşmaya değer gördüğünüz yazılarımın dilediği kısmı dahil dostlarınıza ikrama açıktır. bir gönle daha temas etmek iyidir. valla!

 

Yorum Ekle
Yorumlar (2)
Mustafa akmeşe | 19.04.2025 21:23
Fatma hanım tşk ederim. dönüşünüz ve paylaşımınız için..
Fatma Ballık | 19.04.2025 00:14
Saygıdeğer hocamız,abimiz: Kelâmı, kaleme dökebilmekte marifet,yaratanın verdiği bir lütûf kullanmış olduğunuz üslûb hepimizin anlayabileceği türden , gönüllere dokunmasına vesile olmak üzere naçizane paylaşıyorum vesselâm ... Allah razı olsun...