Sahip olduğumuz dünya görüşü dünyaya hangi temel uzlaşmazlık çelişkisi üzerinden baktığımızı belirler. Bir marksist için sermaye/ emek, bir liberal için özgürlük/ totalizm, bir siyonist için yahudiler/ diğerleri, bir islamcı için müslüman/ kafir çelişkisi temel belirleyici olur.
Olağanüstü zamanlarda ise temel çelişki, önemini yitirip tali çelişki konumuna düşer. Yurdumuz işgal edildiğinde, islamcılar, batıcılar, türk milliyetçileri, kürt ağaları dünya görüşlerini bir yana bırakarak Atatürk'ün etrafında toplandılar.
Lenin birinci dünya savaşı sonrasında sermaye emek çelişkisini bir yana bırakıp ezilen uluslar ve emperyal devletler çelişkisini temel çelişki kabul etmişti. İkinci Dünya Savaşında Nazi işgaline karşı Fransız Komünist Partisi ulusal burjuvazi ile işbirliğine gitmişti. Amerikada siyahiler burjuvasıyla, işçisiyle, müslümanıyla, hristiyanıyla hep birlikte haklarını aramışlardır.
Zamanın ruhunu kavrayamayan çelişki sıralamasında gerekli esnekliği gösteremeyen kişiler, partiler, milletler, devletler yok olmaya mahkumdur.
Önümüzdeki seçimlere getirmek istiyorum lafı. Bir sürü aklı başında adam bugün ülkemiz için temel sorunun; tek adamın iki dudağı arasından kurtulmak ya da iki dudağa mahkum olmak tercihinde yattığını düşünüyor.
Demokrasi mi Tayyip Erdoğan mı?
Özgürlük mü Tayyip Erdoğan mı?
Adalet mi Tayyip Erdoğan mı?
Yoksulluk mu Tayyip Erdoğan mı?
Türkiye'nin siyaset sahnesi biraz da "bırakıp gidemeyenler yerleşkesi" gibidir. İsmet Paşa'nın ilerleyen yaşına rağmen CHP koltuğunu bırakmayışı, Ecevit, Demirel, Erbakan yine geçenlerde sahneden çekilen Oğuzhan Asiltürk vb nice örnekler var ki, Emri Hakk vaki olduğunda ancak sahne ile vedalaştılar. Kurucu lider Atatürk keza, 58 yaşında görece erken vefat etmemiş olsaydı ebedi Cumhurbaşkanıydı Türkiye'nin...
Siyasi hayatının ilk yıllarında, ilerleyen yaşlarda siyasette kalmak için ısrar eden liderleri sıkça eleştirip, Adalet Ve Kalkınma Partisinin programına en fazla üç dönem vekillik şartını koyan Tayyip Erdoğan, hocası Necmettin Erbakan'a "tekerlekli sandalyeden hala nizamat vermeye çalışıyorsun" diyen Tayyip Erdoğan -tıpkı kendinden öncekiler gibi- emekli olup torunlarıyla vakit geçirmeye niyetli değil...
Geçtiğimiz günlerde Almanya'ya çağ atlatan Şansölye Merkel hiç yüksünmeden, ben yokum artık köşeme çekilip kitap okuyacağım dedi. Çünkü, Alman toplumu biliyor ki analar nice Merkeller doğurmuştur, doğuracaklardır. Bu ülkede de analar nice liderler doğurmuştur, doğuracaktır. Sanırım toplumun bir kısmı buna inanamıyor.
Bugün ülkemizin en önemli sorunu eşi benzeri olmayan tek adam rejimi ve o rejimin odağındaki kişi olan Tayyip Erdoğan'dır.
Eğer kitleler bu acı gerceği görmemekte ısrar ederse korkarım tarihimizin en büyük beka sorunu ile başbaşa kalacağız. Gelinen noktada ideolojik ayrımlar, inanç eksenli tartışmalar, etnik sorunlar tali konulardır.Temel çelişki bugün tek adam rejimini yıkıp yerine demokrasiyi inşa etmektir. Ve bu demokratik yollardan olmalıdır, seçim yoluyla olmalıdır..
Türkiye her ne zaman yapılacaksa artık, önümüzdeki seçimlerde ülkesinin bekasını, cocuklarının geleceğini, işine aşına onuruna tasallut etmiş bir korsan iradeyi oylayacaktır...
Kibrin Mağlûbiyeti -1 | İlhan Akar
23.04.2024
Baş Döndüren Diplomasi AHMET GÜRBÜZ 24.04.2024
Başkası İçin Yaşamak Doç. Dr. MEHMET SAĞLAM 28.04.2024
Kemal Kılıçdaroğlu ÜSTÜN BOL 06.04.2024
YEREL SEÇİMLER ÜZERİNE SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 08.04.2024
Ölüm ve Bayram AHMET SEMİH TORUN 13.04.2024
müslüman ‘Allah diri’dir! valla! MUSTAFA AKMEŞE 19.04.2024
SİYASET VE SERMAYE YUSUF YAVUZYILMAZ 13.04.2024