Ben Türkiye’de yüzlerce çocuğun kulağına ezan okumuş, isimlerini koymuş, onlara isim babalığı yaptım. Bir kurban bayramında siz değerli kadeşlerimin bağışladığı kurbanları Kazakistan’da kesmek ve dağıtımını yapmak üzere gittiğimde karşılaştığım manzara etkileyici idi.
Kazakistan’ın Çin sınırında bulunan Yarkent şehrinde kurbanları kestik.
Dönüşte gece yarısı yolumuzu kaybetmiştik.
Sıcaklık -20 -25 derece civarında dağlarda kaybolmuştuk. Uzun süre sonra uzakta bir ışık gördük ve oraya doğru yöneldik. Bizi misafir ettikleri ev iki odalı idi.
Ancak ev çok kalabalıktı. Bir ak sakal, dört beş tane adam, dört beş tane kadın, sayısını bilemediğim kadar çocuk, aynı evi paylaşıyorlardı. Bir de ağlayan bebek sesi geliyordu.
Ak sakal anlatmaya başladı: “Ben 75 sene Çin’de yaşadım. Elhamdülillah Müslümalığımı ailemle beraber korudum.
Ancak çocuklarımın ve torunlarımın Müslümanlıklarını kaybedecekleri endişesi ile Çin’den kaçarak Kazakistan’a sığındım.
Çünkü çocuklarımın Müslüman kalmamalarından korkuyordum, Müslüman kimliklerini korumaları için buraya kaçtım.
Ağlayan bebeğin sesi artmaya başlayınca bebeğin iki gün önce doğduğunu söylediler.
Bunu duyan yanımızda bulunan talebem olan hoca dedi ki: “Bebeği getirin Vahap Hoca kulağına ezan okuyup ismini koysun.”
Bu sözü duyan bütün aile fertleri ağlamaya başladı. Ben ağlamalarına bir anlam veremedim.
Öğrendim ki ezan teklifinden çok etkilenmişler. Sevinçten alıyorlarmış.
Onların gözyaşları bizi de duygunlandırıştı.
Bebeği getirdiler, kucağıma verdiler, ben de kulağına ezan okudum ve ismini koydum.
Aile bireyleri ağlarken talebem olan hoca bana dedi ki: “Hocam, çocuğun kulağına ezan okumak ve isim koymak Türkiye’de sıradan bir iştir. Herkes her yerde bunu yapar.
Ancak burada ezan okuyacak kişiyi bulmak çok zor ve nadir bir durumdur.
Aile, hiç beklemedikleri bir durumla karşılaştıklarından dolayı sevinçten ağlıyor.”
Hemen düşündüm ki Rabbimiz iki ihtiyaç sahibini birbiriyle buluşturuyordu.
Onların çocuklarının kulağına ezan okuyacak birinin ayaklarına gelmesi, bizim gibi kaybolan birilerinin de sığınacak bir yer bulmaları.
Bu olaydan çok etkilenmiştim.
Burada sizlerle paylaşmak istedim.
Diyanet İşleri Başkanı Safi Arpaguş oldu
18.09.2025
Şehit Gazeteci Meryem'in Oğluna Vasiyeti
26.08.2025
Okullar 8 Eylül'de açılıyor
27.08.2025
Dil, Kabalık, Kavga ve Cinayet OSMAN KAYAER 21.09.2025
BİR KEVSER HAVUZU BULDUM! AYTEN DURMUŞ 18.09.2025
NETANYAHU, GAZZE VE DOHA SÜLEYMAN ARSLANTAŞ 21.09.2025
Çokluğun İflası KADİR ÇİÇEK 26.08.2025
ÇARE ARAMALIYIZ! ORHAN GÖKTAŞ 28.08.2025