Bir önceki yazımda [1], herhangi bir web sitesine baktığınızda, göçmenler (özellikle Suriyeliler) ile ilgili birden fazla haber görürsünüz, demiştim. Test ettiniz mi bilmiyorum. Bu sefer 17 Ağustos depreminin 24. yılında saat 16.00’da Twitter’da Türkiye gündemleri neler diye baktım, #17Agustos1999hashtag’i dördüncü iken, bilin bakalım bir üstünde ne var? Tabi ki üçüncü sırada 15,7 bin tweet ile #ülkemdemülteciistemiyorum hashtag’i vardı.
17 Ağustos depreminin ne büyük bir yıkım olduğunu yaşı yetenler olarak yaşadık, yaşamayanlar okudu, hepimiz biliyoruz. Bu seneki 6 Şubat depreminden sonra, hükümet ve belediyeler için ne deprem öncesinde ne deprem sırasında ne de deprem sonrasında mağdurların hayatlarının bir önemi olmadığını defalarca gördük. Hiç olmazsa 17 Ağustos günü bu konu daha sık dile getirilebilir iken gene Twitter’da en çok konuşulan TT (trend topic) konumuz #ülkemdemülteciistemiyorum.
6 Şubat depreminde binlerce Suriyeli göçük altında kalmış, binlercesi başka şehirlere taşınmak zorunda kalmış, binlercesi hâlâ çadırlarda olumsuz koşullarda yaşamak zorunda kalmış iken mülteci istemiyorum demek bazılarının vicdanını sızlatmıyor[2].
Bu tweetleri atanların profillerine bakmaya başladım. Zafer Partisi,takipçilerinin yarısının sahte olduğunu gösteren sonucu Twitter’dan yanlışlıkla paylaştı. Tweet kısa süre sonra kaldırıldı.[3]Mülteci tweetleri atanlar da sahte mi diye merak ettim. Pek öyle gözükmüyor. En popüleri Mustafa Sandal’ın “Şeref, namus, edep yoksunu bu mahlûkların yaptıklarına "dur" demenin vakti geldi de geçiyor bile. Bedeli ne olursa olsun ülkemizden defolup gideceksiniz! Benim artık şu kalan ömrümde 1. gündemim son nefesime kadar bu olacak!” tweeti. Bu sayede Türkiye gündemlerinde onuncu (10) olmuş. Popüler olmak için her şeyi yapan biri olarak neden böyle bir tweet attığı anlaşılıyor.
Bu kadar popüler olmayan tweet sahiplerinin büyük çoğunluğu Ümit Özdağ severler. Ya profilinde ya sabit tweetlerinde Ümit Özdağ sevgisi belli oluyor. Bir tanesi hatta “Madem hiçbirimiz mülteci istemiyoruz; o zaman oyları neden Ümit Özdağ'a vermediniz?” demiş. Olayı kavramış, mülteci sevmemek bir politik duruş ve buna sahip çıkmak gerekir diyor.
Çoğu 17 Ağustos depremine de değinmiş. Ama böyle bir günde bile kendi hayatlarını asıl tehdit eden deprem üzerine yazmak, bunun bir doğal olaydan felakete evrilmesine izin veren hükümet, belediyeler, Cumhurbaşkanı, AKP, CHP ve diğer siyasi partiler ile uğraşmak yerine kendi hayatlarının kötüye gitmesinde hiçbir payı olmayan göçmenlerle uğraşmayı tercih ediyorlar. Depreme karşı önlem almayan, deprem sırasında müdahale etmeyen, sonrasında sorunları hızlı bir şekilde çözmeyenler unutuluyor, yerine 6 Şubat depreminden en çok etkilenenlerden biri olan Suriyelilerden hesap soruluyor. Asıl sorumludan hesap sormayınca da sorunlar büyüyerek devam ediyor.
Bu çelişkiyi ortaya çıkarmadan #ülkemdemülteciistemiyorumırkçı hareketini tersine çevirmemiz mümkün değil. Ekonomik ve politik krizlerden sıtkı sıyrılmış, merkez sağ ve sol partilerden bekledikleri vaatleri ve icraatları göremeyen milyonlarca insanın, özellikle orta sınıftan insanın Ümit Özdağ, Sinan Oğan gibi ırkçılara teslim edilmemesi için bu çelişkinin iyi anlatılması gerekir.

Başta İyi Parti ve CHP olmak üzere muhalif siyasi partiler bu olanağı ellerinin tersiyle ittiler. Aksine 2019 yerel seçimlerinden 2023 genel seçimlerine kadar oy alma kaygısı ile mülteci düşmanı politikalara yöneldiler. Sonuçları hepimiz görüyoruz. İktidar somut ırkçı adımlar atarak muhalefetin elindeki “silahı” kendi lehine çevirdi, yerel seçimler öncesi Taha Elgazi’nin söylediği gibi[4] insan haklarına aykırı uygulamalarla Suriyelileri zorla geri gönderiyorlar. Bakalım muhalefet bu yerel seçimlerde seçmenlerini Ümit Özdağ ve Sinan Oğan gibilerden kurtarabilecek bir siyaset izleyecek mi?
Ümit Özdağ ve diğer ırkçı siyasetçiler batıdan, özellikle Fransa’dan Le Pen’e bakarak, ırkçılık üzerinden siyaset yaparak popüler oldular. Kampanya tarzlarına, konuşmalarına baktığınızda aynı vurguları görürsünüz.
Irkçılığa karşı çıkanlarında bakabileceği uluslararası pek çok siyasi hareket var. Avrupa’da uzun yıllardır sosyal demokratlar, sosyalistler göçmen dostu politikalar konusunda pek çok deneyim biriktirmiştir.
Türkiye’deki siyasetçilerin de takip etmesi gereken, mesela İngiltere’deki göçmenlerle dayanışan, #RefugeesWelcome (mülteciler hoş geldiniz) sloganını hayata geçiren ırkçılık karşıtı siyasetçilerdir. Twitter’da Labour Parti’den pek çok milletvekilinin paylaşımında bu cümleyi görmek, İngiltere’de yaşayan (aralarında Türkiyelilerin de olduğu) mülteciler için çok değerlidir.[5]
Türkiye’deki solcu, sosyal demokrat tüm milletvekilleri, siyasetçiler siz de buna benzeyen bir sloganı paylaşabilirsiniz. Hem göçmenlere yalnız olmadıklarını hem de oy kaygısı yüzünden insan haklarından vazgeçmeyeceğinizisöylemiş olursunuz.

Avrupa ülkelerinde Türkiyeli milletvekilleri, bakanlar, belediye meclis üyeleri var. 2019 Birleşik Krallık genel seçimlerinde bir Türkiyeli milletvekili, Almanya Hannover’de Türkiyeli bir Belediye Başkanı seçildi. 2021’de yapılan seçimlerde Almanya'da 18 Türkiyeli milletvekili seçildi. 2022’de Yeni Hollanda hükümetinde 2 Türkiye kökenli kadın bakan var. Göçmenlere fırsat verildiğinde neler yapabileceklerini göstermek açısından bu örnekleri artırabiliriz. Avrupa’da Türkiyelilere verilen bu fırsatları biz de Suriyeli ve diğer göçmenlere verebilmeliyiz.
Gün, sistematik bir şekilde yükseltilen sağa karşı çıkma günü ise bunu ancak mülteciler/göçmenler ile dayanışarak yapabilirsiniz. AKP’ye saldırı adı altında göçmenlere saldırmanın konuyu nereye getirdiğini, ırkçılığı nasıl köpürttüğünü umarım herkes görmüştür. AKP’nin göçmen politikalarının yanı sıra MHP ve derin devletle ittifakının ve kurduğu yerli-milli söylemin Zafer Partisi gibi tüm ırkçı odaklara güç ve cesaret verdiğini görüyoruz. AKP’ye muhalefet adı altında ırkçı güçlere cesaret vermekten vazgeçelim, göçmenlerle dayanışmayı büyütelim.
[1]https://serbestiyet.com/haberler/muhalefet-vaat-etmisti-iktidara-nasip-oldu-yerlikaya-talimat-verdik-gonderiyoruz-135220/
[2] 21 Mart’ta Sığınmacı Hakları Platformu olarak yaptığımız basın açıklamasında Suriyelilerin durumunu ayrıntıları ile anlatmıştık. https://www.rudaw.net/turkish/middleeast/turkey/2103202319
[3]https://serbestiyet.com/haberler/zafer-partisi-yanlislikla-takipcilerinin-yarisinin-sahte-oldugunu-acikladi-139523/
[4]https://serbestiyet.com/roportaj/roportaj-suriyede-her-sey-guzel-multeciler-neden-donmuyor-diyenleri-esad-yalanladi-139624/
[5]https://twitter.com/search?q=%23RefugeesWelcome%20MP&src=typeahead_click&f=top
Japonya'da ayı krizi büyüyor
12.11.2025
UEFA'ya mektup: İsrail men edilsin
13.11.2025
Irak'ta seçimleri Sudani kazandı
13.11.2025
ABD'de hükümet 43 gün sonra açıldı
13.11.2025
Challenge diyen bir Tarihçiye / Fuad Durgun
23.10.2025
Hamdi Ulukaya, Murat Ülker'in yerini aldı
21.10.2025
MAZLUMDER -insan hakları okulları ay’ı RESUL UZAR 15.11.2025
Surelerin Mesajları: KALEM SURESİ -2 OSMAN KAYAER 18.11.2025
Bir cami, bir imam ve cemaat OSMAN KAYAER 28.10.2025
Dindarların Trajedisi YUSUF YAVUZYILMAZ 25.10.2025
gazze mahkemesi ay’ı RESUL UZAR 21.10.2025