metrika yandex
  • $32.45
  • 34.68
  • GA18240

Haberler / Kültür - Sanat

Sezai Karakoç Mona Roza’dan ibaret değildir!

06.12.2021

Mehmet Baş, Dünya Bizim’deki yazısında Üstad Sezai Karakoç’un Türkiye’de magazin nesnesi haline getirilerek sadece Mona Roza şiiri ile anılmasına tepki gösterdi.

Mehmet Baş, Dünya Bizim’deki yazısında Üstad Sezai Karakoç’un Türkiye’de magazin nesnesi haline getirilerek sadece Mona Roza şiiri ile anılmasına tepki gösterdi.

2012’de yayımlanan “Sezai Karakoç Mona Roza’dan ibaret değildir” başlıklı yazı şöyle:

Rahman'ın aşılayıcı rüzgârları vardır. Bu rüzgârlar kalplerden kalplere muhabbet tohumlarını savurarak Hakkın sönmeyecek olan saltanatını kurarlar. Nasıl ki bir tohum yere düşünce orada filizlenir ve orada dal budak sararsa kalbe düşen inanç tohumu da kalpte nice güzelliğin doğmasına ve yayılmasına sebep olur.

İşte bu rüzgârlardan birisi de Sezai Karakoç ve onun hayatının şiiri olan diriliştir. Sezai Karakoç buhranlar içinde kıvranan bir çağın tam ortasında kavga çıkarmadan sükûnetle bütün insanlığa kurtuluşun yolunu gösteren ve gerçek insanlığın tesis edilmesi gereğini en güzel şekilde açıklayan bir işaret, bir fikir kutbudur. Bu noktada üstadı tanımak, aslında insanın kendisini tanımasıdır.

İnsanın varoluş amacını Allaha kulluk yapmak olarak gören bir anlayıştan gelen Sezai Karakoç insanın makinelere ve eşyaya kulluk yapmasına, insanın insana kulluk yapmasına karşı çıkmış ve insanın gerçek kıymetinin yalnızca Hakk’a kulluk yapmakla ortaya çıkacağını eserlerinde ortaya koymuştur.

Üstat küçük yaşlardan itibaren İslâmi bir havayı soluyarak yetiştiği ailesinden temel insani ve İslâmi değerleri almıştır. Daha sonra uzun süreli parasız yatılılık eğitimi döneminde Doğu ve Batı klasiklerini okuyarak kendisini geleceğin fikir mimarı olmaya doğru hazırlamıştır.

Kendi özünü bilen insanların kurduğu İslâm medeniyetinin insanlığını unutmuş insanların eliyle ilerlemesinin durdurulması neticesinde Batı medeniyeti tüm kurumlarıyla üzerimize hücum etmiş ve bizi kuşatarak köleleştirmiş ve birçok değerimizi elimizden almıştır. Tüm bu yaşananlar karşısında sesini çıkaranları ise yine aynı Batı susturmak için elinden geleni yapmıştır.

Sezai Karakoç bu kargaşa ortamında her yerin sisle kaplandığı bir zamanda güneş gibi parlak olan, eskimeyen ve hiçbir zamanda eskimeyecek olan İslâm medeniyetini tekrar gündeme sokmuş ve bunu çağın en girift problemlerini de çözecek şekilde güncelleştirerek ve ilhamlarla süsleyerek sunmuştur.

Sezai Karakoç medeniyetimizin susmayan vicdanıdır. İslâm güneşinin doğmasıyla başlayan tarihin kaydettiği en büyük medeniyet olan İslâm medeniyetinin Batı çıkmazına saplandığı günümüzde bu düğümü çözecek bir programın sahibidir. Üstat en karmaşık düşünceleri dahi edebiyatın pamuktan yumuşak dokusuyla anlatabilmiş bir şahsiyettir. Hayatı boyunca dürüstlükten zerre kadar taviz vermemiş ve bu dengeyi bir kuyumcu terazisinin hassasiyeti gibi titizlikle korumuştur.

Ne yazık ki ülkemizde ısrarla Sezai Karakoç sadece Mona Roza şiirinin şairi olmaktan ibaretmiş gibi gösterilmeye çalışılmakta ve İslâm toplumlarının dirilişini ve direnişini amaçlayan kutlu davası görmezden gelinmektedir. Evet, Mona Roza çok güzel bir şiirdir ve okuyan herkesi büyüler fakat üstadın diriliş şiiri daha büyüleyici ve daha muhteşemdir.

Üstadın dik ve onurlu duruşu karşısında onu eleştirecek bir şey bulamayanların onu magazinleştirerek başka bir ifadeyle sevgi ve övme cümleleri altında ona karşı dolaylı olarak düşmanlık yaparak ısrarla dirilişin gündemini değiştirmeye ve dirilişi unutturulmaya çalışmaları ibretle seyredilmektedir.

Dünya menfaatleri karşısında büklüm büklüm bükülenlerin bu bükülmeyen insan karşısında kendi foyalarının açığa çıktığını görmeleri, üstadı yaşarken ölmüş gibi göstermelerinin magazinleştirmeye çalışmalarının ya da fildişi kulesine çekilmiş gibi propaganda yapmalarının temel sebebidir.

Sezai Karakoç gürül gürül akan bir ırmak gibi İslâm coğrafyasında kanayan her yaranın, akan her gözyaşının, çiğnenen her onurun derdinde ve çilesinde hakikat ırmağına doğru çağlamaktadı, İstanbul şehrinin kalbinde.

Üstadla alakalı bu kısacık yazı her ne kadar onu anlatamasa da ona dair bir işaret olması temennisiyle yazılmıştır. Başarı Allah’tandır.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş