metrika yandex
  • $32.46
  • 34.71
  • GA18240

Tuzu kuruların fakirlik edebiyatı beni deli ediyor!

OSMAN KAYAER
18.02.2021

 (En başta şunu ifade edelim de yanlış anlaşılmayalım. “Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir” diyen bir peygambere inanmaktayım. Özellikle yokluk günlerinde ihtiyaç sahiplerine yardım etmek her Müslümanın boynunun borcudur düşüncesini sürdürmekteyim. Binim sözüm istismarcılaradır.)

 Bu memleketin her zaman kaymağını yiyen bazı tuzu kurular, ekonomik buhranı da fırsat bilerek fakirlik edebiyatı yapmakta işi iyice zıvanadan çıkardılar. Şu yalılarda, turizm beldelerindeki villalarda oturup da fakirlik edebiyatı yapanlar var ya, işte onlar insanı çıldırtıyor.

Fakirlik nedir, yoksulluk nedir, günübirlik yaşamak nedir bilmeyen tuzu kuru Beyaz Türklerin cenaze ağıtçıları gibi ağlamaklı bir yüz ifadesi ile dövünerek “ah gariban halkım, vah ekmek alamayan işsizlerim” diye feryad-u figan etmeleri, insanı hayretler içinde bırakıyor. Onları televizyonlarda halkın bu iktidar yüzünden aç ve sefil kaldığını anlatırken gördüğümde münafıklığın böylesi, istismarcılığın bu kadar hayasızcası başka bir yerde görülmemiştir diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

Bunlara desen ki “Şurada bir fakir var, ya da şurada işsiz kalmış bir baba ve ailesi var, ya da ileride yatalak olmuş bir kadın ve beş evladı var, hadi gel biraz yiyecek alalım da götürelim, aslandan ürkmüş yaban eşekleri gibi hemen bir bahane ile senden uzaklaşırlar.”

Yine bunlardan birine desen ki “Şurada fakirlere yardım eden bir vakıf var, gel oraya üç beş kuruş bağışlayalım” hemen sana sosyal devlet nutukları atmaya başlar ve “Devletin doyurması gerekenleri biz mi doyuracağız.” Diyerek zeytinyağı gibi üste çıkar.

Geçenlerde bunlardan bir tanesi televizyona çıkmış ağzının doldura doldura nutuk atıyor, diyor ki: “Efendim şu vakıf ve dermekler ile yardım işine bir son vermek gerek. Bunlar çağ dışıdır. Artık sosyal devlet diye bir şey var dünyada. Fakir fukaraya bakmak devletin görevi, devlet herkesi doyurmak ile mükelleftir…” komünizmden kalma devletçi kafaya bakarmısınız? Nasıl da sorumluluktan kaçıyor.

Adamı dinleyince yine babamın bir hikâyesi geldi aklıma. Hey gidi Basri Usta hey! Sen ne irfan sahibi adammışsın, her hadiseye ilişkin bize ders niteliğinde bir mesel anlatmışsın da biz anlamamışız.  Mekânın cennet olsun.

”Adamın biri gençliğinde bir kıza tutkunmuş ama onun ile evlenmek nasip olmamış. O da sevdiği kız da başkasıyla evlenmiş. Hayat akıp gitmiş, her ikisinin de çoluğu çocuğu olmuş. Derken kadının kocası vefat etmiş, cenaze namazını kılıp defnetmişler. Herkes gittikten sonra kadın, kocasının mezarı başında ağlayıp ağıt yakmaya başlamış. Eski aşığı da uzaktan sindiği bir mezar taşının ardından, onu gizli gizli izlemeye koyulmuş.

Kadın: “Yiğidim yiğidim, genç yaşla öldün gittin, geriye bağlar bahçeler bıraktın; şimdi onların mahsulünü kim derecek, kim yiyecek? deyince, kadını uzaktan izleyen adam “ben” diye mırıldanmış. Kadın, yiğidim yiğidim geriye yağız Arap atları bıraktın, şimdi onlara kim binecek, kim şaha kaldıracak deyince, adam yine “ben” demiş. Kadın, yiğidim yiğidim geriye genç yaşta dul kalmış bir kadın bıraktın şimdi onu kim sevecek kim saracak deyince adam yine “ben” diye mırıldanmış. Ve kadın, yiğidim yiğidim geriye üç yetim çocuk bıraktın şimdi onlara kim bakacak, karınlarını kim doyuracak, deyince; adam, “Öyle zor işe karışmam beeen” diye mırıldanmış ve oradan uzaklaşmış.”

Şimdi bu tuzu kurular da yıllardır iktidardan nema devşiremiyorlar. Bu yüzden şiştiler, eskisi gibi servet üstüne servet yığmakta zorlanıyorlar. (ama yine de servet onların elindedir) Bir Anadolu tabiri ile söyleyecek olursak “Kardan zarar ediyorlar”. İktidar yine kendi ellerine geçerse tıpkı eski günlerdeki gibi daha çok palazlanmaya devam edeceklerini hayal ediyorlar. Yoksa onların fakir fukara ile işi olmaz. Göbeğini kaşıyan ve karnını doyuramayan beceriksiz adamlar! ile sömürmekten ve istismar etmekten başka ne işleri olabilir ki?

Siz, siz olun onların fakir fukara edebiyatına kanmayın. Bir bakın bakalım fakirlik edebiyatı yapan muhalif siyasilerden ya da gazetecilerden sıradan bir apartman dairesinde oturan birini görebilecekmisiniz?

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş