metrika yandex
  • $32.19
  • 34.73
  • GA17500

Politikada “İki yüzlülük”, siyasette “Eminlik” vardır

OSMAN KAYAER
15.11.2018

Yerel seçimlerin yaklaştığı bu günlerde elbette ki siyasetten uzak kalmak mümkün değildir. Kamu yönetimine eski yunanlılar “politika”, müslümanlar ise “siyaset” ismini vermişlerdir. Politika, çok yüzlülük anlamına gelir, siyasetin kelime anlamı ise “yabani atın ehlileştirilmesi” demektir. Siyasetin ıstılahi anlamı ise bedevi topluluğun medenileştirilmesi demektir.

İki ayrı paradigmanın yönetim işine verdiği isimlerden bile aralarındaki farkı anlamak kolayca mümkündür. Batının yönetim işine vermiş olduğu politika, yani çok yüzlülük bir çeşit aldatmacayı ve kandırmacayı bünyesinde taşır. Bu yüzden politika ve politikacı güvenilmez insandır.  Ancak Müslümanların toplum idaresine siyaset demeleri boşuna değildir. Çünkü onlar, siyasetin bir tür toplumun medenileştirilmesi anlamına geldiğini çok iyi bilmektedirler.

Müslüman alimlere göre siyasetin 3 temel esası vardır. Bunlardan birincisi “emanet” ikincisi “adalet” üçüncüsü ise “şura”dır. Biz bu yazımızda sadece “emanet” kavramı üzerinde duracağız.

Emanet, kelime olarak Arapça'daki “E-me-ne” fiilinden türeme bir kelimedir. Emin oldu, güvende oldu anlamına gelir. Emanet, güvenilir adama geçici bir süreliğine bırakılan bir nesneyi ifade eder. Hemen belirtelim ki “emene” (emin oldu) ile “Amine” (inandı) arasında yakın bir bağ vardır. İnanmak, karşıdakinden emin olmak, ona güvenmek anlamlarını da tazammum eder. Biz Allah’a güvendiğimiz ve ondan bize bir zarar gelmeyeceğini bildiğimiz için inanırız. Çünkü o, bizim yaratıcımız ve sahip olduğumuz her şeyi verendir.

Kur’an-ı Kerim, “biz “emaneti” göklere, yere ve dağlara teklif ettik, onlar bundan çekindi. Lakin insan onu yüklendi.”  (Ahzab 72) Demek suretiyle Müslüman zihninde emanet anlayışının ilk kıvılcımlarını çakmıştır.

Hazreti peygamber, (as) daha kendisine risalet gelmeden önce ticaretle iştigal ettiği gençlik yıllarında Muhammed’ül-Emin olarak isimlendiriliyordu. Allah'ın son Peygamber olarak seçeceği kişinin eminlik vasfı ile biliniyor olması emanet ve eminliğin ne kadar önemli olduğunu göstermesi bakımından manidardır.

Osmanlı döneminde belediye yönetimi ihdas edildiğinde isim olarak “Şehr’i-Emin” tamlaması kullanılmıştır. Bu isimlendirme şehrin belediye başkanına emanet edildiğini ifade etmektedir. Böylece belediye başkanı işinin “sahiplik” değil bir çeşit “emanetçilik” olduğunu bilir. Çünkü emin insan, kendisine güvenilerek bırakılmış emaneti gözü gibi korur kollar ve ona bir zarar gelmemesi için itina eder. 

Geçmişteki partilerin belediye başkanları “sahip” gibi davrandıkları için kaybettiler. AK Partili belediye başkanları işlerini “emanet” prensibi ile yürüttükleri için dördüncü dönemde de varlıklarını sürdüreceklerdir. Çünkü bütün insanlar, ilk olarak karşıdaki insanın emin biri olup olmadığına bakmaktadırlar.

Yorum Ekle
Yorumlar (4)
Sekahattin | 10.12.2018 13:32
Müslümanlarmı diyelim islamcılarmı diyelim bilemiyorum.İslamın emrettiği “adil olun,dürüst olun,vicdanlı olun,merhametli olun ve objektif olun” emri bizim dışımızdakilere ya da bizden olmayanlara mı uygulanmalıdır? Nasıl bu kadar kör olabiliyoruz? Biraz insaf,vicdanlı olunuz.Öncekilerle şimdikiler arasında nasıl bu kadar fark olduğunu söyleyebiliyorsunuz?
Ali Bal | 09.12.2018 13:55
Siyaset politikanın Arapçasıdır.Politika siyasetin Yunancasıdır.Sırf iki ayrı dilden diye bu iki kavram arasındaki mütakabiliyeti yok sayıp ikisini birbirinin karşıtı gibi göstermek de kavram kargaşasına giden bir yoldur.Şimdi Yunanlar Müslüman olsa Müslümanların gözünden berat etmek için dillerindeki politikayı sözlüklerinden çıkarıp yerine siyaset kelimesini mi koymak zorundadırlar.O nedenle siyasetle politikayı çatıştırmanın gereği yok.Doğru olan fitne,fesat siyasetine kirli siyaset dersiniz.diğerine de ahlaki siyaset dersiniz.Veya kötü olanına şeytani,iyi,doğru,temiz olanına Rahmani siyaset dersiniz.İkisini tek isim altında toplamak zaten bizim en büyük zihinsel problemimiz.Her şey burdan karışıyor.Kaldı ki siyaset ve politika ayrımını doğru kabul etsek bile lieratürde düşündüğümüz anlamda yerine oturtabilmiş değiliz.
Adil büyükçolak | 08.12.2018 10:00
Sağ olasın var olasın osman abim yüreğine sağlık iyiliki varsın.
Nurullah | 15.11.2018 13:36
Geçmişteki partilerin belediye başkanları “sahip” gibi davrandıkları için kaybettiler. AK Partili belediye başkanları işlerini “emanet” prensibi ile yürüttükleri için dördüncü dönemde de varlıklarını sürdüreceklerdir. Çünkü bütün insanlar, ilk olarak karşıdaki insanın emin biri olup olmadığına bakmaktadırlar. Bu paragrafı yazarken bir daha ölçün niçin, Sayıştay raporlarını okuyun, Ankara'yı parselleyenleri görün.