metrika yandex
  • $32.57
  • 34.69
  • GA19020

Kadın Saygınlığı ve Kadın Cinayetleri

OSMAN KAYAER
17.01.2021

Türkiye’de neredeyse her gün bir kadın cinayete kurban gidiyor. Fransa da ise her gün iki kadın öldürülüyor. İşin ilginç yanı “toplumsal cinsiyetsizlik” edebiyatının öncüsü olan Kuzey Avrupa Ülkelerinde Türkiye’dekinden daha çok kadın cinayeti işleniyor. Kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğu kadın erkek münasebetleri ile bağlantılı. İşin ilginç yanı ise bunun da büyük çoğunluğunun evlilik dışı kadın erkek ilişkileriyle ilintili olması.

Bu cinayetlerin sadece polisiye tedbirler ile önleneceğini zannetmek büyük bir safdillik olur. Hukuki düzenlemeler ile cinayetlerin azalacağını zannetmek de meseleyi anlamamaktır. İşin daha da vahimi feminist söylemlerin veya Avrupai hayat tarzının ya da toplumsal cinsiyetsizlik edebiyatının hayat bularak yaygınlaştırılmasıyla meselenin halledileceğini vehmetmektir.

Bu memlekette PKK terörünün sadece askeri tedbirler ile önlenemeyeceği maalesef uzun süre anlaşılamadı. Aynı durumun kadın cinayetleri için de vaki olması hepimizi çok üzer. Bu yüzden mesele pek çok veçheden incelenmelidir. Bu konu, sadece polis akademilerinin araştırmaları ile sınırlı kalmamalı, sosyal bilimler de üzerinde ciddi araştırmalar yapmalıdır.

Ben, bu yazıda kadın cinayetlerinin artmasının temel sebeplerinden biri olduğunu düşündüğüm “kadın saygınlığı”nın yitirilmesi meselesinden bahsedeceğim. Lakin şunu hemen belirteyim ki “sosyal hadiseler” tek sebebe indirgenemezler. Böyle yapılırsa mesele anlaşılmaz ve problemi çözmek şöyle dursun kaşıntı giderek yaraya ve nihayet kangrene dönüşür. Bu yüzden sözünü edeceğim şeyin meselenin sadece bir yüzü olduğunu unutmamak lazım.

Önce geriye doğru bakarak kadın cinayetleri konusunda bir durum tespitinde bulunmamız gerekiyor. Osmanlı ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki cinayetlere baktığımızda kadın cinayetlerinin yok denebilecek kadar az olduğunu görüyoruz. Demek ki o dönemde kadın zannedilenin aksine daha dokunulmaz bir makamdadır. Bugün ise “kadın cinayetlerini durduracağız platformu”ndan öğrendiğimiz kadarıyla kadınlar kocalarından daha çok birlikte oldukları erkekler tarafından öldürülmüşler. Anlaşılan evli erkeklerin gözünde eşlerinin canı, kadınlarla evlilik dışı birlikte yaşayan erkeklerin partnerlerine verdiği değerden daha fazla.

Geleneksel toplumda kadının dokunulamaz bir makamda olduğuna dair Prof. Dr. Teoman Durali’nin bir söyleşini hüccet olarak göstermek istiyorum. Sözünü ettiğim söyleşiye https://www.youtube.com/watch?v=lJcyPrZ7fiU adresinden ulaşabilirsiniz. Profesör Durali, söyleşinin bir bölümünde şöyle diyor: “…

Yazları nenemin köyüne bırakırlardı beni. Bu köyde Ibıh Çerkezleri yaşardı. Annem onlara hayrandı, onların tertipliliğine, titizliğine ve düzenlerine. Gönül rahatlığı ile beni bırakırdı orada ve giderdi. İstanbul veya Ankara’ya. Ben de birkaç ay orada kalırdım. Ve orada enfes Çerkez dansları seyrederdim. Kendi aralarında eğlenirlerdi gençler. Ve kendilerine has kılıklara bürünürlerdi. En dikkat çekici taraf, erkek erkektir kadın da kadındır. Ama o erkeklik kadın karşında dururdu. Kadına son derece saygılıydılar. Bu babamda da olan bir olaydı. Bunu ben babamda çok küçük yaştan itibaren gördüm. Kadına saygı göstermek saygıdan da öte huşu duymak. Çünkü en kutsal varlığımız annemizdir ve o da bir kadındır. Babam anneme saygısızlık etmeme hiçbir zaman katlanamazdı. Buna tanık olduğunda mesela anneme şöyle, ters bir laf ettiğimde (babam çok sert adamdı) dayaktan kurtulamazdım.

Bir felsefe hocası olan Teoman Durali’nin de anlatımında gördüğümüz gibi kadına karşı işlenecek herhangi bir suçun daha başlamadan engellenmesi, evvelemirde “kadının saygınlığı” sayesinde mümkündür.

Kadının saygınlığı ise, kadınlığın inkârı ile mümkün değildir. Daha da kötüsü insan türünün kadın ve erkek olarak iki cins halinde olduğunu görmezden gelmek, problemin bizatihi kendini oluşturuyor.

Ezcümle bugün karşı karşıya kaldığımız kadın cinayetlerini önlemenin ilk şartı, erkek de dahil insan türünün devamını sağlayan varlığın bizzat kadın olduğu bilincine varmak ve ona “mutlak bir saygınlık” atfetmektir.

Yorum Ekle
Yorumlar
Henüz Yorum Eklenmemiş