İsrail'de Siyonist-Yahudi Ayrışması mı Yaşanıyor?

İsrail’deki hükümet karşıtı gösteriler gittikçe geniş bir tabana yayılmaya başladı. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi’nin Netanyahu hükümetini, yedek subayların görev yapmayı reddetmesi üzerine, bunun profesyonel askerlere de yansıyabileceği endişelerini dile getiren komutan, tabir-i caiz ise hükümete muhtıra verdi. Her ne kadar Netanyahu hükümeti bu muhtırayı yalanlasa da hükümet karşıtı gösteriler dalga dalga ve geniş katılımlarla devam ediyor.Bu bağlamda 200 yedek pilot ve 100 askeri hekim hizmeti durduracaklarını açıkladılar.

Hükümet karşıtı gösterilerin görünüşte öznesini yasalaştırılmak istenen yargı reformu oluşturuyor. Ancak sahadaki slogan ve tepkiler bunun sadece bir bahane olduğunu gösteriyor. İsrail’de Şaron’dan sonra gelen en melanet Başbakan Netanyahu. Uzun yıllar iktidar olması ve yine bu iktidarları döneminde çeşitli yolsuzluklara adının karışması bilhassa Avrupa kökenli Yahudilerin ciddi anlamda tepkisini çekiyor.

Siyonist olmayan ve Siyonizme mesafeli olan İsrail askerleri mevcut hükümeti ant-i demokratik bularak ciddi anlamda emre itaatsizlik sergiliyor. İsrail Genelkurmay Başkanı hükümete muhtıra verirken yalnız da değil. Nitekim İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da ordu içerisindeki bölünmeleri öne sürerek İsrail yüksek Mahkemesi’nin yetkilerini azaltan, yargı mensuplarının atanmasında hükümete daha çok yetki veren yargı reformuna karşı içinde bulunduğu hükümeti uyarma gereği duydu. Ve tabii akabinde de Netanyahu Gallant’ı görevinden aldı. Bu durum hükümet karşıtı protestoları daha da artırdı. Olaylar işçi kesimine de sıçrayarak işçi sendikası liderlerinden Armon Bor-David Netanyahu’nun geri adım atmaması halinde genel greve gidilmesi çağrısında bulundu. Olaylar o kadar büyüdü ki; belki de Leyla Halid’in 29 Ağustos 1969’da Los Angeles-Tel Aviv uçuşunu gerçekleştiren uçağı kaçırması ve Şam havaalanında havaya uçurması günlerinin dışında uçuşa kapatılmayan Tel-Aviv havaalanı bu kez yine uçuşa kapatıldı. Bu durum da protestoların sıradan olmadığını ve belki de uzun bir zamandan beri İsrail içerisinde varolan Siyonistlerle, Yahudi olmayı ayırtedebilenler arasında ciddi bir bölünmeye neden olabilir. Hatırlayınız yine 2008’in Aralık sonlarında başlayan ve 2009’a sarkan Gazze saldırılarını ki, bu saldırılarda ölenlerin dörtte biri kadın ve çocuklardan oluşmaktaydı. Toplam 420 kişinin öldürüldüğü Gazze saldırılarında 27 İsrail’li pilot verilen görevi reddetmişti. Ne var ki Gazze’yi bombalayan pilotlar ise pilotluk eğitimini Türkiye’de almışlardı. O dönemin İsrail Başkanı Ehud Olmert, bilahare çeşitli suç isnatları ile suçlandı ve rüşvet almaktan dolayı da hapsedilmişti.

2008-2009 Gazze saldırıları sırasında görevi reddeden pilotlar gibi şimdi de İsrail savaş pilotlarından bazıları hükümeti protesto mahiyetinde verilen görevleri reddetmeye başladılar. Sanıyorum sadece bir Yahudi olan ve Siyonizme mesafeli olan İsrail Cumhurbaşkanı Herzog da Twitter hesabında: ‘İsrail halkının birliği için sizi derhal, yeni düzenlemeyle ilgili yasama sürecini durdurmaya çağırıyorum. Tüm İsrail halkının gözleri sizin üzerinizde’ dedi. Tabii bu arada İsrail’in hamisi, öldürülen her Filistinlinin kanlısı olan, İsrail’in neredeyse tüm harp araç ve gereçlerini temin eden ABD’ de gelişmelerden kaygılı. Eh etme bulma dünyası. Gezi Parkı olaylarını elini ovuşturarak izleyen ABD ve yandaşları şimdi tetikçi olarak Ortadoğu’nun bağrına sapladıkları Siyonist İsrail Devleti’nin karşı karşıya olduğu durumdan rahatsız. Siz, mazlumun ahının yerde kalacağını mı sandınız?

İsrail’de olan olaylar da dikkate alınarak bölgedeki halkı Müslüman olan ülke yönetimleri ve halklar daha farklı adımlar atmalıdırlar. Oslo sürecinden başlayan İbrahim Anlaşmaları ile devam eden yakınlaşmaları revize etmelidirler. Mevcut İsrail Hükümeti ile ekonomik, diplomatik ve stratejik ilişkilerin yeniden gözden geçirilmesi sağlanmalıdır. Kabul etsek de, etmesek de bölgemizde İsrail diye bir devlet var. Bu devletin halk katmanlarında elbette insani boyutu önde olanlar da var olmayanlar da. İnsani boyutu önde olan ve Siyonizme mesafeli olan her kesimle, özel ve tüzel kişiliklerle temaslar yoğunlaşmalı. Ve onlara artık bölgede yegâne güç odağının Amerika olmadığı ve gittikçe ivme kazanan Türkiye-BAE, Körfez ülkeleri yakınlaşmasının Siyonist olmayan Yahudiler için de bir güvence olduğu hatırlatılmalıdır. Hem unutmasınlar, 1099’da ilki gerçekleşen Haçlı Seferlerini tertipleyenler Katolik Hıristiyanlardı. Bu seferlerde Kudüs’de Müslümanlarla birlikte Yahudiler de katledildi. Huzur istiyorsanız, huzur İslam’dadır. 

27 Mart 2023  

sarslantas46@hotmail.com